Translation of "Onlara" in English

Onlara onlara katıldığımı söyledim.

I told them I agreed with them.

- Onlara güvenebilirsin.
- Onlara güvenebilirsiniz.

You can trust them.

- Onlara inanma.
- Onlara inanmayın.

Don't believe them.

- Onlara güvenmek zorundayız.
- Onlara güvenmeliyiz.
- Onlara güvenmemiz gerekiyor.

We have to trust them.

Onlara onlara yardım edeceğimizi söyledim.

I told them we would help them.

Onlara onlara yardım edeceğimi söyledim.

- I told them I would help them.
- I told them that I'd help them.

Ve onlara

Democracy”, and

Onlara sarılıyorum.

I will hug them.

Onlara güvenmiyorum.

I don't believe in them.

Onlara dokunma.

Don't touch those.

Onlara güvenebilirsin.

You can trust them.

Onlara sor.

Ask them.

Onlara yetişebiliriz.

We can catch them.

Onlara güvenemezsin.

You can't trust them.

Onlara güvenmezdim.

I wouldn't trust them.

Onlara söylemedim.

- I didn't tell them.
- I haven't told them.

Onlara tutunun.

Hang on to them.

Onlara minnettarım.

I am grateful to them.

Onlara katlanamıyorum.

I can't stand them.

Onlara bak.

Look after them.

Onlara vurdum.

I hit them.

Onlara göstereceğiz.

We'll show them.

Onlara söyleyeceğiz.

We'll tell them.

Onlara sahibiz.

We've got them.

Onlara saldırıldı.

They were attacked.

Onlara söyleme.

Don't tell them.

Onlara soralım.

Let's ask them.

Onlara inanmadım.

I didn't believe them.

Onlara güvenmeyin.

Don't count on them.

Onlara kızgınım.

I'm furious with them.

Onlara danıştım.

I checked with them.

Onlara danış.

Check with them.

Onlara danışalım.

Let's check with them.

Onlara kızma.

Don't get angry with them.

Onlara güvendik.

We trusted them.

Onlara güvenmemeliydim.

I shouldn't have trusted them.

Onlara güveniriz.

We trust them.

Onlara güvenmemelisin.

You shouldn't trust them.

Onlara güvenmiyoruz.

We don't trust them.

Onlara güvenemeyiz.

We can't trust them.

Onlara güvenmemeliyiz.

We shouldn't trust them.

Onlara güvenebiliriz.

We can trust them.

Onlara güvenebilirim.

I can trust them.

Onlara dokundum.

I touched them.

Onlara dokunmadım.

- I didn't touch them.
- I didn't touch it.

Onlara söylemeliydim.

I should've told them.

Onlara söylememeliydik.

We shouldn't have told them.

Onlara söylememeliydim.

I shouldn't have told them.

Onlara yazdım.

I wrote to them.

Onlara yazıyorum.

I'm writing to them.

Onlara yaz.

Write to them.

Onlara yazacağım.

I'll write to them.

Onlara alışamıyorum.

I can't get used to them.

Onlara alıştım.

I've become used to them.

Onlara söyle.

- Tell them.
- Tell them that.

Onlara söylemeliyim.

I need to tell them.

Onlara söylemeyeceğim.

- I'm not going to tell them.
- I'm not going to tell her.

Onlara söyleyeceğim.

- I'm going to tell them.
- I'll tell them.

Onlara söyleyemeyiz.

We can't tell them.

Onlara söylemeyeceğim

I won't tell them.

Onlara söyleyebilirsin.

You can tell them.

Onlara ulaşamadık.

We weren't able to reach them.

Onlara ulaşamıyorum.

I can't reach them.

Onlara bildireceğiz.

We'll notify them.

Onlara benzerdim.

I used to be like them.

Onlara bildir.

Let them know.

Onlara bildireceğim.

- I'll notify them.
- I'll let them know.
- I'll inform them.

Onlara karışmayın.

Don't interrupt them.

Onlara danışmalısın.

- You should consult them.
- You should consult her.

Onlara inanmamalıydım.

I shouldn't have believed them.

Onlara inanmıyorum.

I don't believe them.

Onlara inanamıyorum.

I can't believe them.

Onlara inanıyorum.

I believe them.

Onlara saldırmadım.

I didn't attack them.

Onlara bağırmamalıydım.

I shouldn't have yelled at them.

Onlara bağıramazsın.

You can't yell at them.

Onlara bağırma.

Don't yell at them.

Onlara bakıyoruz.

We're staring at them.

Onlara gülümsedik.

We smiled at them.

Onlara bakmıyordum.

I wasn't looking at them.

Onlara bakamam.

I can't look at them.

Onlara bakma.

Don't look at them.

Onlara gülüyorum.

I'm laughing at them.

Onlara sormuyorum.

I'm not asking them.

Onlara sormadım.

- I haven't asked them.
- I didn't ask them.

Onlara sordum.

I asked them.

Onlara soracağım.

I'll ask them.

Onlara sormalısın?

You should ask them.

Onlara sormalıyız.

We should ask them.

Onlara sorabilirsin.

You could ask them.

Onlara sorabiliriz.

We could ask them.