Translation of "Onlara" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Onlara" in a sentence and their spanish translations:

- Onlara güvenmek zorundayız.
- Onlara güvenmeliyiz.
- Onlara güvenmemiz gerekiyor.

Tenemos que confiar en ellos.

Onlara sarılıyorum.

Yo los abrazo.

Onlara güvenmiyorum.

No creo en ellos.

Onlara dokunma.

No toques esos.

Onlara güvenebilirsin.

Puedes fiarte de ellos.

Onlara sor.

- Preguntales.
- Pregúntales.

Onlara söylemedim.

No se lo dije.

Onlara soralım.

Preguntémosles.

Onlara minnettarım.

Les estoy agradecido.

Onlara bak.

- Míralos.
- Cuídalos.
- Cuídalas.

Onlara sahibiz.

Los tenemos.

Onlara saldırıldı.

Fueron atacados.

Onlara inanmadım.

No les creí.

Onlara yaz.

Escríbeles.

Onlara söyle.

Diles.

Onlara bildireceğim.

Les haré saber.

Onlara bağırma.

No le grites a ellos.

Onlara tebrikler.

Felicidades a ellos.

Onlara bağırmıyorum.

No les grito.

onlara güvenmeye başladım.

llegué a confiar en ellos.

Onlara sorular sormalısınız.

Y tienen que hacerles preguntas.

Kolaylaşmıyor diyorum onlara,

Les contesto que no.

Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,

"Entiendo," les digo.

Onlara yiyecek verdik.

Les dimos comida.

Sadako, onlara gülümsedi.

Sadako les sonrió.

Ben onlara benzerim.

Soy como ellos.

Onlara ihtiyacımız yok.

No los necesitamos.

Onlara yardım edemezsin.

No puedes ayudarles.

Onlara söyleneni yapmışlar.

Hicieron lo que les dijeron.

Onlara söylemek zorundayız.

Tenemos que contárselo.

Onlara para ver.

Dales dinero.

Onlara yüzmeyi öğretmiyorum.

No les enseño a nadar.

Onlara güvenmeyi öğrendim.

- He aprendido a confiar en ellos.
- He aprendido a confiar en ellas.

Onlara telefon edeceğim.

Los llamaré.

Neden onlara söyledin?

¿Por qué se lo contaste a ellos?

Onlara yardım edeceğiz.

Los ayudaremos.

Onlara şans diliyorum.

Les deseo suerte.

Onlara rüşvet verdim.

Yo los soborné.

Onlara ihtiyacım var.

Los necesito.

Onlara ihtiyacım yok.

No necesito de esos.

Onlara gerçeği söyle.

Deciles la verdad.

Onlara numaramı ver.

- Pásales mi número.
- Dales mi número.

Onlara bunu göster.

Muéstraselos.

Gerçekten onlara güvenmiyorum.

Realmente no confío en ellos.

Topu onlara at.

Tírale la pelota a ellos.

Onlara dikkat et.

Presta atención a ellos.

Onlara ne söyledin?

¿Qué les dijiste?

Geldiğimi onlara söyleme.

No les digas que estoy llegando.

Sorduğunu onlara söyleyeceğim.

Les diré que preguntaste.

Onlara sürpriz yaptım.

Los sorprendí.

Onlara yardım ettim.

- Los ayudé.
- Las ayudé.
- Yo los ayudé.
- Yo las ayudé.

Onlara yardım edebiliriz.

Los podemos ayudar.

Onlara ne verdin?

¿Qué les diste?

Biri onlara saldırdı.

Alguien los atacó.

Onlara kendin sor.

Pregúntale tu mismo a ellos.

Onlara tekrar sor.

Pregúntale a ellos de nuevo.

Onlara yardım etmeliyiz.

Debemos ayudarlos.

Onlara yüzmeyi öğretiyorum.

Les estoy enseñando a nadar.

Bunu onlara verecektim.

Yo se los daría a ellos.

Jackson, onlara güvenemedi.

- Jackson no podía confiar en ellos.
- Jackson no podía confiar en ellas.

Merhamet onlara yabancıdır.

No conocen ninguna piedad.

Onlara sahip misin?

- ¿Los tienes?
- ¿Las tienes?
- ¿La tienes?

Zaten onlara sahibim.

Ya los tengo.

Onlara paradan tasarruf etmelerinde

Y les ayudamos a ahorrar dinero,

Onlara bu gücü verebiliriz.

Podemos darles el poder.

Ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.

también decirles, gracias.

Geleceğim onlara da geleceğim

yo también vendré a ellos

Onlara Bill Anders katıldı.

Junto a ellos estaba Bill Anders.

Yetenek farkını onlara gösterdim.

Les mostré la diferencia en habilidades.

Tom romanı onlara önerdi.

Tom les recomendó la novela.

Onlara katılmamasının nedeni odur.

Es por eso que ella no se les unió.

O, onlara yiyecek sağladı.

Él les proveyó comida.

Şimdi sıra onlara geldi.

Ahora es su turno.

Onlar onlara hainler dedi.

Ellos los llamaron traidores.

Sorun hakkında onlara danıştık.

Les consultamos sobre el problema.

Dün onlara yardım ettim.

Ayer les ayudé.

İsa onlara cevap verdi.

Jesus les respondió.

Hiç kimse onlara inanmayacak.

Nadie les creerá.

Onlara bir şey söylemedim.

No les dije nada.

Onlara nerede ödeme yaptın?

¿Dónde los pagaste?

Sana söylediğimi onlara söyle.

Diles lo que yo te dije.

Onlara her şeyi anlattım.

Les conté todo.

Onlara arabamı tamir ettireceğim.

Voy a hacer que me reparen el auto.

Onlara dikkatli olmalarını söyle.

Diles que tengan cuidado.

O, onlara nasıl söyledi?

¿Cómo se lo dijo?

Onlara karşı nazik ol.

Sé amable con ellos.

Onlara başarıyı garanti etmiyorum.

No les garantizo éxito.

Sanırım onlara ihtiyacımız var.

Creo que los necesitamos.

Onlara ne yapabileceğini göster.

Mostrales lo que podés hacer.

Onlara bir dakika verelim.

Démosles un minuto.

Onlara otobüs terminalinde rastladık.

Nos topamos con ellos por la terminal de autobuses.

Lütfen onlara yardım et.

Por favor, ayúdalos.

Onlara yardım teklif etmeliyiz.

Deberíamos ofrecerles ayuda.