Translation of "Edince" in English

0.003 sec.

Examples of using "Edince" in a sentence and their english translations:

Mary, Tom kendisini terk edince yıkılmıştı.

When Tom left her, Mary was devastated.

Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.

She became scared when she noticed the man following her.

Tom, Meryem kendisini terk edince bunalıma girdi.

Tom became depressed after Mary left him.

Tramvay hattını on dakika takip edince sağ tarafta göreceksiniz.

Follow the tram line and after ten minutes you will see it on the right side.

Onlar ne yaptığını fark edince ondan el çekmeye çalıştılar.

When they realized what they had done, they tried to wash their hands of it.

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

Something happens when that animal makes contact. But, at some point, you're gonna have to breathe.

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

And then seeing that both animals are pretty relaxed and realizing, "Okay, and then the mating is beginning."

- Bu hareketi yapmak ağrı veriyor mu?
- Bu şekilde hareket edince ağrı oluyor mu?

Is it painful to move like this?

Tom, başka bir kadın için Meryem ve çocukları terk edince şiddetli eleştirilere maruz kaldı.

Tom copped a lot of flak after he left Mary and the kids for another woman.

- Babası ölünce ailesinin geçimini Tom üstlendi.
- Babası vefat edince ailesinin geçimi Tom'un omuzlarına bindi.

Tom became the breadwinner of the family when his father died.

Tom, hafta sonu Meryem'in internette biriyle ilişki yaşamakta olduğunu fark edince ipler kopma noktasına geldi.

Things came to a head at the weekend when Tom found out that Mary had been having an online affair.

- Karısı vefat edince kendisine düzinelerce taziye kartı geldi.
- O, karısı öldüğünde onlarca taziye kartı aldı.

When his wife died, he received dozens of condolence cards.