Translation of "Duymayı" in English

Senden duymayı beklemiyordum.

I wasn't expecting to hear from you.

Duymayı umduğum budur.

That's what I was hoping to hear.

Çocuklar hikayeleri duymayı severler.

The children love to hear stories.

Senden duymayı umut ediyordum.

I was hoping to hear from you.

Ben hala Tom'dan duymayı bekliyorum.

I'm still waiting to hear from Tom.

Tom kendi konuşmasını duymayı seviyor.

Tom likes to hear himself talk.

Tom Mary'nin sesini duymayı ummuyordu.

Tom didn't expect to hear Mary's voice.

Ona saygı duymayı bırak, ondan hoşlanmıyorum.

Far from respecting him, I dislike him.

O duymayı beklediğim en son şeydi.

That was the last thing I expected to hear.

Bu tam olarak duymayı umduğum şey.

This is exactly what I was hoping to hear.

Tom asla yardımımıza ihtiyaç duymayı engellemeyecek.

Tom is never going to stop needing our help.

Tom muhtemelen duymayı istemediğimiz bir şey söyleyebilir.

Tom might possibly say something we don't want to hear.