Translation of "Beklemiyordum" in English

Hiç beklemiyordum.

we would become even closer.

Bunu beklemiyordum.

I didn't expect it.

Ziyaretçi beklemiyordum.

I wasn't expecting visitors.

Onu beklemiyordum.

- I didn't expect that.
- I didn't see that coming.
- That wasn't what I expected to happen.
- I did not expect that.

Seni beklemiyordum.

I didn't expect you.

Yardım beklemiyordum.

I didn't expect help.

Kazanmayı beklemiyordum.

I wasn't expecting to win.

Misafir beklemiyordum.

I wasn't expecting guests.

Tavsiyesini hiç beklemiyordum,

His advice was so unexpected,

O sonucu beklemiyordum.

I didn't expect that result.

Bu soruyu beklemiyordum.

I didn't expect that question.

Ben bunu beklemiyordum.

- I wasn't expecting that.
- I wasn't expecting this.

Hiç ödül beklemiyordum.

I didn't expect any gift.

Bunun olmasını beklemiyordum.

I wasn't expecting that to happen.

Burada olmanı beklemiyordum.

I didn't expect you to be here.

Burada olacağını beklemiyordum.

I wasn't expecting you to be here.

Bunu senden beklemiyordum.

I didn't expect this from you.

Bunu söylemeni beklemiyordum.

I didn't expect you to say that.

Senden duymayı beklemiyordum.

I wasn't expecting to hear from you.

Seni görmeyi beklemiyordum.

I wasn't expecting to see you.

Bugün seni beklemiyordum.

I wasn't expecting you today.

Bir şey beklemiyordum.

- I didn't expect anything.
- I wasn't expecting anything.

Hiç kimseyi beklemiyordum.

I'm not expecting anyone.

Tom'un yüzmesini beklemiyordum.

I had not expected Tom to swim.

O soruyu beklemiyordum.

I didn't anticipate that question.

Bu sonuçları beklemiyordum.

I didn't expect these results.

Asla kaybetmeyi beklemiyordum.

I never expected to lose.

Bunu kesinlikle beklemiyordum.

I certainly didn't expect that.

Bunu sevmeni beklemiyordum.

I didn't expect you to like that.

Beni sevmeni beklemiyordum.

I didn't expect you to love me.

Cevap vermeni beklemiyordum.

I didn't expect you to answer.

Senden bunu beklemiyordum!

From you I didn't expect it!

Onları bulacağımı beklemiyordum.

I didn't expect I'd find them.

Onu bulacağımı beklemiyordum.

I didn't expect I'd find him.

Onu bulmayı beklemiyordum.

I didn't expect I'd find her.

Bunu senden beklemiyordum!

I wasn't expecting it from you!

Kaçırılmayı hiç beklemiyordum.

I never expected to be kidnapped.

Bugün gelmeni beklemiyordum.

I didn't expect you to come today.

Bu sonucu beklemiyordum.

I didn't expect this result.

Ben kimseyi beklemiyordum.

I wasn't expecting anyone.

Sonuçları hemen beklemiyordum.

I didn't expect results straightaway.

Takıma girmeyi beklemiyordum.

I didn't expect to make the team.

Tom olmasını beklemiyordum.

I didn't expect it to be Tom.

Ben seni beklemiyordum.

I wasn't expecting you.

Tom'un yardımını beklemiyordum.

I wasn't expecting Tom's help.

Ödeme almayı beklemiyordum.

- I didn't expect to get paid.
- I wasn't expecting to get paid.

O cevabı beklemiyordum.

I didn't expect that answer.

Tom'un kazanmasını beklemiyordum.

I wasn't expecting Tom to win.

Bunu yapmanızı beklemiyordum.

I didn't expect you to do that.

Tom'un gelmesini beklemiyordum.

I wasn't expecting Tom to come.

Yardım etmenizi beklemiyordum.

I didn't expect you to help.

Ben misafirleri beklemiyordum.

I wasn't expecting guests.

Bunun senden gelmesini beklemiyordum.

I didn't expect that to come from you.

Bize katılacağını hiç beklemiyordum.

I never expected that she would join us.

Bunun olmasını hiç beklemiyordum.

I never expected that to happen.

Sadece burada olmanı beklemiyordum.

I just didn't expect you to be here.

Bunu kabul etmeni beklemiyordum.

I didn't expect you to admit it.

Tom'un bunu yapabilmesini beklemiyordum.

I wouldn't have expected Tom to be able to do that.

Bugün burada olacağını beklemiyordum.

I wasn't expecting you to be here today.

Seni tekrar görmeyi beklemiyordum.

I didn't expect to see you again.

Bugün eve gelmeni beklemiyordum.

I didn't expect you to come in today.

Ben gerçekten kazanmayı beklemiyordum.

I didn't really expect to win.

Tom'un orada olmasını beklemiyordum.

- I didn't expect Tom to be there.
- I wasn't expecting Tom to be there.

Sadece senin aramanı beklemiyordum.

I just wasn't expecting you to call.

Yarına kadar seni beklemiyordum.

I wasn't expecting you until tomorrow.

Onu itiraf etmeni beklemiyordum.

I wouldn't expect you to admit it.

Tom'un toplantıda olmasını beklemiyordum.

I didn't expect Tom to be at the meeting.

Bunun olmasını asla beklemiyordum.

I never expected this to happen.

Ben bütün bunları beklemiyordum.

I didn't expect all this.

Gerçekten onun olmasını beklemiyordum.

- I really didn't expect that to happen.
- I wasn't really expecting that to happen.

Ben sadece onu beklemiyordum.

I just wasn't expecting it.

Ben onu hiç beklemiyordum.

I wasn't expecting that at all.

Sıcak bir karşılama beklemiyordum.

I didn't expect a warm welcome.

Seni burada bulmayı beklemiyordum.

I didn't expect to find you here.

Tom'un tekrar dövüşmesini beklemiyordum.

I didn't expect Tom to fight back.

Onun olmasını hiç beklemiyordum.

I wasn't expecting that to happen at all.

Tom'un bunu yapmasını beklemiyordum.

I didn't expect Tom to do that.

Tom'un burada olmasını beklemiyordum.

I didn't expect Tom to be here.

Tom'un yardım etmesini beklemiyordum.

- I didn't expect help from Tom.
- I didn't expect Tom to help.

Senden bunu beklemiyordum doğrusu.

I really wasn't expecting that from you.

Ben Tom'dan yardım beklemiyordum.

I didn't expect help from Tom.

Ben Tom'dan onu beklemiyordum.

I didn't expect that from Tom.

Tom'u orada görmeyi beklemiyordum.

I didn't expect to see Tom there.