Translation of "Dalmıştı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Dalmıştı" in a sentence and their english translations:

Dergiyi okumaya dalmıştı.

She was absorbed in reading the magazine.

Tamamen işine dalmıştı.

He was completely absorbed in his work.

Çizgi romanlar okumaya dalmıştı.

She was absorbed in reading comic books.

O tamamen kitaba dalmıştı.

He was completely absorbed in the book.

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.

The baby was sound asleep in her mother's arms.

O bir şiir yazmaya dalmıştı.

She was absorbed in writing a poem.

Onu ziyaret ettiğimde kitap okumaya dalmıştı.

He was absorbed in reading when I visited him.

Peri masalı bittiğinde, çocuk çoktan uykuya dalmıştı.

Just as the fairy tale finished, the child had already fallen asleep.

- O zaten uyuyakalmıştı.
- O zaten uykuya dalmıştı.

She had already fallen asleep.

İşine o kadar dalmıştı ki yemek yemeyi unuttu.

He got so absorbed in his work that he forgot to eat.

Tom kitabına o kadar dalmıştı ki ön kapı zilini duymadı.

Tom was so engrossed in his book that he didn't hear the front door bell.

Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.

My brother was so absorbed in reading that he did not notice me when I entered the room.