Translation of "Yazmaya" in English

0.018 sec.

Examples of using "Yazmaya" in a sentence and their english translations:

Yazmaya başlayın.

Start writing.

Yazmaya başladım.

I started writing.

Ona yazmaya çalıştım.

I tried to write him.

Yazmaya devam et.

Keep writing.

Kitabı yazmaya başladım.

I started writing the book.

Tom yazmaya başladı.

Tom started typing.

Yazmaya devam ettim.

I continued writing.

- Bir roman yazmaya karar verdim.
- Roman yazmaya karar verdim.

I've decided to write a novel.

- Daha okunaklı yazmaya çalışman lazım.
- Daha okunaklı yazmaya çalışmalısın.

You should try to write more legibly.

Bir roman yazmaya çalıştım.

I tried writing a novel.

Kendim Kazakça yazmaya çalışacağım.

I will try to write in Kazakh myself.

Bir kitap yazmaya başladım.

- I started writing a book.
- I started to write a book.

Raporumu yazmaya geri dönmeliyim.

I should get back to writing my report.

Bir roman yazmaya başladı.

He has started to write a novel.

O, romanlar yazmaya başladı.

She started writing novels.

Okumayı yazmaya tercih ederim.

I prefer reading to writing.

Tom yazmaya devam etti.

- Tom continued writing.
- Tom kept writing.

Dan yazmaya bile başlamadı.

Dan didn't even start writing.

Üzgünüm, yazmaya kalemim yok.

- I'm sorry I have no pencil to write with.
- I'm sorry that I have no pencil to write with.

Mesaj yazmaya devam ettim.

I kept texting.

Düz İngilizce ile yazmaya çalış.

Try to write in plain English.

Birlikte bir şarkı yazmaya çalışalım.

Let's try write a song together.

Tom bir roman yazmaya başladı.

- Tom has started writing a novel.
- Tom has started to write a novel.

Ben sol elimle yazmaya çalıştım.

- I tried to write with my left hand.
- I tried writing with my left hand.

O şiir yazmaya çok düşkündür.

She is very fond of writing poems.

Vazgeçme ve yazmaya devam et.

Do not give up and keep writing.

Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.

He tried writing a short story.

O bir roman yazmaya başladı.

He's started writing a novel.

Ne zaman şarkılar yazmaya başladın?

When did you start writing songs?

Ben sol elle yazmaya çalıştım.

I tried to write with the left hand.

Daha okunaklı yazmaya çalışman lazım.

You should try to write more legibly.

Tom mesaj yazmaya devam etti.

- Tom continued texting.
- Tom kept texting.

Sana bir mektup yazmaya çalışacağım.

I'll try to write you a letter.

Ben bir kitap yazmaya başladım.

I began to write a book.

Kalemini aldı ve yazmaya başladı.

She took her pencil and started to write.

O bir şiir yazmaya dalmıştı.

She was absorbed in writing a poem.

O şimdiden okuyup yazmaya başlıyor.

She is already beginning to read and write.

Sadece yazmaya devam etmek istiyorum.

I just want to keep on writing.

Leyla sevgilisine yazmaya devam etti.

Layla kept writing to her lover.

Kurşun kalem çıkarıp yazmaya başladı.

He took out a pencil and started to write.

Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya

Europe and the United States achieved universal literacy

Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.

And so, I started writing things.

Bir şey daha yazmaya karar verdim:

So I decided to write one more thing;

Aniden annesine bir mektup yazmaya başladı.

He suddenly started writing a letter to his mother.

Bugün bir rap şarkısı yazmaya başlıyorum.

I'm starting to write a rap song today.

Onun söylediği her şeyi yazmaya çalıştım.

I tried to write down everything he said.

Her gün günlüğünü yazmaya karar verdi.

He decided to write in his diary every day.

Bu tür mektuplar yazmaya kabul etmiyorum.

I don't agree to write this kind of letters.

Tom yeni bir kitap yazmaya başladı.

Tom has begun writing a new book.

Tom bir yemek kitabı yazmaya başladı.

Tom has begun writing a cookbook.

Tom her gün yazmaya söz verdi.

Tom promised to write every day.

Tom kalemini aldı ve yazmaya başladı.

- Tom picked up his pencil and started to write.
- Tom picked his pencil up and started to write.

Tom otuzuna kadar şarkılar yazmaya başlamadı.

- Tom didn't begin to write songs until he was thirty.
- Tom didn't start to write songs until he was thirty.

Tom otuzuna kadar şarkı yazmaya başlamadı.

Tom didn't start to write songs until he was thirty.

O bir mektup yazmaya devam etti.

He continued writing a letter.

Ölene kadar günlüğüne yazmaya devam etti.

She continued writing in her diary until she died.

Mektubunu alır almaz, cevap yazmaya oturdum.

Upon receiving your letter, I sat down to answer it.

O, hayvanlar hakkında yazmaya devam etti.

He kept writing about animals.

Daha yaratıcı olsam, müzik yazmaya çalışırım.

If I were more creative, I would try to write music.

İş mektubu yazmaya henüz alışkın değilim.

I'm not yet used to writing business letters.

Bir kalem aldım ve yazmaya başladım.

I picked up a pencil and started to write.

O kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.

- She tried to write a short story.
- She was trying to write a short story.

Tom 13 yaşındayken şiir yazmaya başladı.

Tom began writing poetry when he was thirteen.

Tom Mary'yi şarkılar yazmaya teşvik etti.

Tom encouraged Mary to write songs.

O, her gün yazmaya söz verdi.

She promised to write every day.

O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.

She kept on writing stories about animals.

O, senin babana yazmaya devam etmemi istedi.

She asked me to continue writing to your father.

O, her gün günlüğünü yazmaya karar verdi.

He made up his mind to write in his diary every day.

O her gün günlüğünü yazmaya karar verdi.

He made a resolution to write in his diary every day.

Henüz bir iş mektubu yazmaya alışık değilim.

I'm not used to writing a business letter, yet.

Konuşmayı devam ettirmesi için senaryolar yazmaya çalışıyorlar.

by diverting the conversation when it gets stuck.

Tom dizüstü bilgisayarını çıkardı ve yazmaya başladı.

Tom took out his notebook and started writing.

Tom bir kalem aldı ve yazmaya başladı.

Tom picked up a pen and started to write.

Mektubu alır almaz cevap yazmaya özen gösteririm.

I make a point of writing an answer as soon as I get a letter.

- Hâlâ şarkılar yazıyorum.
- Şarkı yazmaya devam ediyorum.

I still write songs.

Jim dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazmaya koyuldu.

Jim set out to write something in his notebook.

Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.

- I've decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.
- I've decided to write 20 sentences every day on Tatoeba.

Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.

Tom took out a pencil and started to write.

Sami ve Leyla birbirlerine mektup yazmaya başladılar.

Sami and Layla started writing each other letters.

Tatoeba'da günde 20 tane cümle yazmaya karar verdim.

I decided to write 20 sentences a day on Tatoeba.

O sana durmanı söyleyinceye kadar yazmaya devam et.

Continue to write until he tells you to stop.

Ben etnik ve dini azınlıklar hakkında yazmaya çalışacağım.

I'll try to write about ethnic and religious minorities.

O ölüyorken kendi kanıyla katilin adını yazmaya çalıştı.

As she was dying, she tried to write the murderer's name with her own blood.

Tom bilgisayarına oturdu ve bir şey yazmaya başladı.

Tom sat at his computer and started typing something.

Haftada en az üç blog girişi yazmaya çalışıyorum.

I try to write at least three blog entries a week.

Her gün sana e-posta yazmaya söz veriyorum.

I promise to write you email every day.