Translation of "Romanlar" in English

0.004 sec.

Examples of using "Romanlar" in a sentence and their english translations:

Tom romanlar okur.

Tom reads novels.

Biz romanlar okuruz.

We read novels.

Sen romanlar okurdun.

You used to read novels.

Çizgi romanlar okumaya dalmıştı.

She was absorbed in reading comic books.

Ben çizgi romanlar okurum.

I read comic books.

O, romanlar yazmaya başladı.

She started writing novels.

Onun yazdığı romanlar ilginçtir.

The novels he wrote are interesting.

Artık çizgi romanlar okumuyorum.

I don't read comic books anymore.

Ben çizgi romanlar topluyorum.

I collect comics.

Çizgi romanlar topluyor musun?

Do you collect comics?

Çizgi romanlar okumayı sevmem.

I don't enjoy reading comic books.

Önümüzdeki Pazarı romanlar okuyarak geçireceğim.

I will spend next Sunday reading novels.

Ondaki kitaplardan bazıları İngilizce romanlar.

Some of the books that he has are English novels.

Romanlar eskisi kadar çok okunmuyor.

Novels aren't being read as much as they used to be.

O şiirler ve romanlar yazıyor.

He writes poems and novels.

Tom zamanı olduğunda romanlar okur.

Tom reads novels whenever he has time.

Geçen Pazarı romanlar okuyarak geçirdim.

I spent last Sunday reading novels.

Tom sadece ciltsiz romanlar okur.

Tom only reads paperback novels.

Çizgi romanlar eskisi kadar popüler değil.

Comic books aren't as popular as they used to be.

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor.

Novels aren't being read as much as they were in the past.

- Tom romanlar okur.
- Tom roman okur.

Tom reads novels.

Sanırım romanlar okumak bir zaman israfı değil.

- I think reading novels isn't a waste of time.
- I think that reading novels isn't a waste of time.

Çünkü romanlar tablolar gibidir, uygulama yapman gerekir.

Because novels, just like paintings, need you to practice.

Gotik romanlar yüzyılın sonunda yeniden ortaya çıktı.

Gothic novels reappeared at the end of the century.

Ağabeyim romanlar okuyarak bütün gece ayakta kaldı.

My older brother often stayed up all night reading novels.

Sami çizgi romanlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu.

Sami didn't know anything about comic books.

O sadece okulda ders vermedi, ayrıca romanlar yazdı.

He didn't only teach at school, he also wrote novels.

Hiç Agatha Christie tarafından yazılmış romanlar okudun mu?

Have you ever read any novels by Agatha Christie?

Tom çizgi romanlar okumaktan başka bir şey yapmaz.

Tom does nothing but read comics.

Küçük erkek kardeşim romanlar okuyarak bütün gece ayakta kalırdı.

- My brother would often stay up all night reading novels.
- My younger brother used to often stay up all night reading novels.

Lisa Gardner, dedektif DD Warren hakkında polisiye romanlar yazıyor.

Lisa Gardner writes crime novels about the detective D. D. Warren.

Basitleştirilmiş Fransızcayla yeniden yazılmış ünlü romanlar gibi şeyler okuyorum.

I'm reading things like famous novels which have been rewritten in simplified French.

Ben iş başındayken boş zamanlarımda sık sık çizgi romanlar okudum.

I often read comic books in my spare time at work.

O hâlâ zaman zaman romanlar yazar fakat eskisi kadar sık değil.

He still writes novels from time to time, but not as often as he used to.

- Tom çizgi romanlar toplar.
- Tom çizgi roman koleksiyonu yapıyor.
- Tom çizgi roman biriktiriyor.

- Tom collects comics.
- Tom collects comic books.

- Tom çizgi romanlar toplar.
- Tom çizgi romanları toplar.
- Tom çizgi roman koleksiyonu yapıyor.
- Tom çizgi roman biriktiriyor.

- Tom collects comics.
- Tom collects comic books.