Translation of "Dışarıdaydı" in English

Tom dışarıdaydı.

- Tom was out.
- Tom was outside.

Tom dün dışarıdaydı.

Tom was out yesterday.

Tom hâlâ dışarıdaydı.

Tom was still outside.

Sami bugün dışarıdaydı.

Sami was out for the day.

Topa vuran oyuncu dışarıdaydı.

The batter was out.

Ben aradığımda Tom dışarıdaydı.

Tom was out when I called.

Ben geldiğimde o dışarıdaydı.

When I came, he was out.

Sami dışarıdaydı, fotoğraf çekiyordu.

Sami was outside, taking pictures.

Herkes beni bulmak için dışarıdaydı.

Everybody was out to get me.

Tom gözlerini açtığında, Mary dışarıdaydı.

When Tom opened his eyes, Mary was out.

- Bir çocuk dışarıdaydı ve bir top ile oynadı.
- Bir çocuk dışarıdaydı ve bir topla oynadı.

A kid was outdoors and played with a ball.

Onu görmek için gittim fakat o dışarıdaydı.

I went to see him, but he was out.

Tom bütün gece orada ormanda tek başına dışarıdaydı.

Tom was out there in the woods by himself all night.

Yönetici dışarıdaydı, bu yüzden onun sekreterine bir mesaj bıraktım.

The manager was out, so I left a message with his secretary.