Translation of "Düşünüyorlar" in English

0.029 sec.

Examples of using "Düşünüyorlar" in a sentence and their english translations:

Birlikte taşınmayı düşünüyorlar.

They're thinking about moving in together.

Gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

feel that they may not be getting the right skills.

Neler yapıyorlar, nasıl düşünüyorlar?

What do they do, how do they think?

İnsanlar ciddi olduğumu düşünüyorlar.

People think that I'm serious.

Onlar çete olduğumuzu düşünüyorlar.

They think we're a gang.

Onun ne dediğini düşünüyorlar?

What do they think it said?

Bunun kim olduğunu düşünüyorlar?

Who do they think it is?

Onlar kim olduklarını düşünüyorlar?

Who do they think they are?

Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.

Innovators think outside the box.

Hükümetlerinin onları önemsemediğini düşünüyorlar.

They think their government doesn't care about them.

İyi sürücü olduklarını düşünüyorlar.

They think they're good drivers.

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

Some of the men here might be thinking

Tom ve Mary boşanmayı düşünüyorlar.

Tom and Mary are considering divorce.

Onun bir kahraman olduğunu düşünüyorlar.

They consider him a hero.

Tom ve Mary evlenmeyi düşünüyorlar.

Tom and Mary are thinking about getting married.

Onlar hâlâ onun hakkında düşünüyorlar.

They're still thinking about it.

İnsanlar biraz deli olduğumu düşünüyorlar.

People think I'm a little nuts.

"Doğru şeyi yaptım mı?" diye düşünüyorlar.

"Did I do the right thing?"

Onlar daha sonra ne yapacaklarını düşünüyorlar.

They are deliberating what to do next.

Birçok madenciler yakında madenin kapatılacağını düşünüyorlar.

Many miners are afraid that the mine will be closed down soon.

Onun iş için uygun olmadığını düşünüyorlar.

They consider him unfit for the job.

Bazı insanlar benim Tom olduğumu düşünüyorlar.

- Some people think I'm Tom.
- Some people think that I'm Tom.

Onu en iyi işçileri olarak düşünüyorlar.

They consider him their best employee.

Pornografinin onları daha genç hissettireceğini düşünüyorlar.

They think pornography will make them feel younger.

İnsanlar hâlâ Tom'un yalancı olduğunu düşünüyorlar.

People still think Tom is a liar.

Bazı insanlar dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Some people believe that the world is flat.

O iş için onun yetersiz olduğunu düşünüyorlar.

They consider him unfit for that job.

Şu anda kazanın onun dikkatsizliğinden kaynaklandığını düşünüyorlar.

At the moment they think that the accident is due to his carelessness.

Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.

They consider him a highly qualified employee.

İnsanlar onu büyük bir bilgin olarak düşünüyorlar.

People thought him to be a great scholar.

Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

- Some people still believe that the world is flat.
- Some people still believe the world is flat.

Tom ve Mary toplantıya katılabileceklerini düşünüyorlar mı?

Do Tom and Mary think they'll be able to attend the meeting?

Tom ve Mary bir ev almayı düşünüyorlar.

Tom and Mary are thinking about buying a house.

Bazı insanlar Tatoeba'nın bir okul olmadığını düşünüyorlar.

Some people think Tatoeba is not a school.

çünkü hata olduğunu düşünüyorlar ve bu önemli değil.

because they think it's the fluff and it's not important.

Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.

They think the owner of the house is studying abroad.

Bazı insanlar onun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorlar.

Some people think it's a bad idea.

Bazı insanlar Tom'un ana dilinin Fransızca olduğunu düşünüyorlar.

Some people think Tom's native language is French.

Arkeologlar, Kral Davud'un(Davud peygamber) sarayını bulduklarını düşünüyorlar.

The archeologists think that they have discovered King David's palace.

Bazı insanlar Fransızcanın zor bir dil olduğunu düşünüyorlar.

- Some people think that French is a difficult language.
- Some people think French is a difficult language.

Mary sınıfındaki tüm oğlanlar onun sevimli olduğunu düşünüyorlar.

- All the boys in Mary's class think she's cute.
- All the boys in Mary's class think that she's cute.

Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu

They think it's great, everybody says, ‘Super song, just the thing, let's get started on

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.

Some people think that there are way too many lawyers in this country.

Onlar onun o iş için doğru adam olmadığını düşünüyorlar.

- They think he's not right for the assignment.
- They think he's not the right man for the job.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Some people think that advertising is a form of brainwashing.

Buradaki birçok kişi Tom'un en iyi arkadaşları olduğunu düşünüyorlar.

Many people here consider Tom their best friend.

Birçok insan çocukların dışarıda oynayacak yeterli zamanı harcamadıklarını düşünüyorlar.

- Many people think that children don't spend enough time playing outside.
- Many people think children don't spend enough time playing outside.

Müze yetkilileri, ETA'nın müzede daha çok Bask sanatı istediğini düşünüyorlar.

Museum officials think that ETA wanted more Basque art in the museum.

Onlar Tom'un Mary'yi eve kadar izlediğini ve onu öldürdüğünü düşünüyorlar.

They think that Tom followed Mary home and killed her.

Ebeveynlerim kız arkadaşımdan hoşlanmıyorlar. Benim için yeterince iyi olmadığını düşünüyorlar.

My parents don't like my girlfriend. They think that she's not good enough for me.

Onlar Tom'un Mary'yi ve sonra kendisini öldürmüş olması gerektiğini düşünüyorlar.

- They think that Tom must have killed Mary and then killed himself.
- They think that Tom must've killed Mary and then killed himself.

Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.

Felicja's children think that their father Lazarz is more handsome than Justin Bieber.

Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar.

Children of Łazarz think their mother Felicja is the most beautiful woman in the world.

Arkadaşlarımın çoğu, Tom ve Mary'nin aşırı korumacı ebeveynler olduklarını düşünüyorlar.

- Many of my friends think that Tom and Mary are overprotective parents.
- Many of my friends think Tom and Mary are overprotective parents.

Doktorlar, Tom'un hastanede uzun süre kalmak zorunda olduğunu mu düşünüyorlar?

Do the doctors think Tom will have to stay in the hospital for a long time?

Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar.

They consider it impolite to disagree with someone they don't know very well.

Onlar Jim'in Afrika'da tek başına seyahat etmesinin bir hata olduğunu düşünüyorlar.

They consider it a mistake for Jim to travel alone in Africa.

Bilim insanları güneşin yörüngesinde yaklaşık 100 milyon kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyorlar.

Scientists think that about 100 million comets orbit the Sun.

Yoksulluk içinde yaşamak, bazı kadınların fantezisidir. Onlar bunun biraz romantik olduğunu düşünüyorlar.

Living in poverty is some women's fantasy. They think it's somewhat romantic.

Gökbilimciler, Büyük Kırmızı Leke'nin Jüpiter'in atmosferindeki büyük bir kasırga benzeri fırtına olduğunu düşünüyorlar.

Astronomers think the Great Red Spot is a large hurricane-like storm in Jupiter's atmosphere.

- Bazı insanlara göre Tatoeba bir okul değildir.
- Bazı insanlar Tatoeba'nın bir okul olmadığını düşünüyorlar.

Some people think Tatoeba is not a school.

Tom'un ve sadece Tom'un onu yapabileceğini düşünüyorum. Fakat bazı insanlar onu Mary'nin de yapabileceğini düşünüyorlar.

I think that Tom and only Tom can do it. However, some people think that Mary could do it, too.