Translation of "Taşınmayı" in English

Taşınmayı planlıyorum.

I plan to move.

Taşınmayı planlıyor musunuz?

Do you plan on moving?

Birlikte taşınmayı düşünüyorlar.

They're thinking about moving in together.

Boston'a taşınmayı düşünmelisin.

You should consider moving to Boston.

Tom taşınmayı reddetti.

Tom refused to move.

Tom taşınmayı planlıyor.

Tom plans to move.

Ben taşınmayı tamamladım.

I have completed the moving.

Boston'a taşınmayı planlıyorum.

- I plan to move to Boston.
- I'm planning to move to Boston.

Avustralya'ya taşınmayı planlıyorum.

I'm planning to move to Australia.

Boston'a taşınmayı düşünüyorum.

I'm thinking about moving to Boston.

Avustralya'ya taşınmayı düşünüyorum.

I'm thinking about moving to Australia.

Tom Boston'a taşınmayı düşünüyor.

Tom is thinking about moving to Boston.

Hiç taşınmayı düşündün mü?

Have you ever thought about moving?

Boston'a taşınmayı planladığını duydum.

I heard you were planning to move to Boston.

Tom doğuya taşınmayı düşünüyordu.

Tom was thinking of moving east.

Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.

I'm planning to move back to Boston.

Onunla birlikte taşınmayı düşünüyorum.

I'm thinking of moving in with him.

Tom'la birlikte taşınmayı düşünüyorum.

I'm thinking of moving in with Tom.

Sevgilisi ile taşınmayı düşünüyor.

She's thinking of moving in with her boyfriend.

Boston'a taşınmayı düşündün mü?

Have you considered moving to Boston?

Eve geri taşınmayı düşünüyoruz.

We are thinking of moving back home.

Cidden Boston'a taşınmayı düşünüyorum.

I'm seriously considering moving to Boston.

Boston'a geri taşınmayı düşünüyoruz.

We're thinking of moving back to Boston.

Boston'a geri taşınmayı düşünmüyorum.

I don't want to move back to Boston.

Sana Boston'a taşınmayı ne istetti?

What made you want to move to Boston?

Hiç Boston'a taşınmayı düşündün mü?

Have you ever thought about moving to Boston?

Kız arkadaşı ile taşınmayı düşünüyor.

He's thinking of moving in with his girlfriend.

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını duydum.

- I heard that Tom plans to move to Boston.
- I heard Tom plans to move to Boston.

Yeni bir şehre taşınmayı düşünüyorum.

I'm thinking of moving to a new city.

Tom neden Boston'a taşınmayı planlıyor?

Why is Tom planning to move to Boston?

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını bilmiyordum.

- I didn't know Tom was planning to move to Boston.
- I didn't know that Tom was planning to move to Boston.

Avustralya'ya taşınmayı ciddi olarak düşünüyorum.

I'm seriously considering moving to Australia.

Daha güvenli bir yere taşınmayı düşünmeliyiz.

- We should think about moving to a safer location.
- We should consider moving to a safer location.

Tom bana Boston'a taşınmayı planladığını söyledi.

- Tom told me he was planning to move to Boston.
- Tom told me that he was planning to move to Boston.

Gelecek yıl Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.

I'm planning to move back to Boston next year.

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığını biliyor muydun?

- Did you know that Tom is planning on moving to Boston?
- Did you know Tom is planning on moving to Boston?

Tom, Boston'a taşınmayı hiç arzu etmiyordu.

Tom had no desire to move to Boston.

Dan kolejden ayrılıp Kanada'ya taşınmayı planladı.

Dan planned to drop out of college and move to Canada.

Tom ve Mary, Boston'a taşınmayı planlıyor.

Tom and Mary are planning to move to Boston.

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığı doğru mu?

- Is it true that Tom plans to move to Boston?
- Is it true Tom plans to move to Boston?

Tom, Boston'a taşınmayı düşünüyor olduğunu söylüyor.

Tom says he's thinking about moving to Boston.

Tom ciddi olarak Boston'a taşınmayı düşünüyor.

Tom is seriously thinking about moving to Boston.

Tom ay sonundan önce Boston'a taşınmayı planlıyor.

Tom plans to move to Boston before the end of the month.

Tom'un Boston'a taşınmayı planladığına dair kesinlikle fikrim yoktu.

- I certainly had no idea Tom was planning to move to Boston.
- I certainly had no idea that Tom was planning to move to Boston.

Tom Boston'a taşınmayı düşündü ama aleyhte karar verdi.

Tom considered moving to Boston, but decided against it.

Sanırım daha küçük bir eve taşınmayı düşünmemin zamanıdır.

I think it's time for me to move into a smaller home.

Bütün ailem orada yaşadığı için Boston'a geri taşınmayı planlıyorum.

I plan to move back to Boston since my whole family lives there.

Siz Amerikalıların bir yerden bir yere taşınmayı sevdiğinizi duydum.

I hear you Americans like to move from place to place.

Tom taşınmayı düşünüyor bu yüzden o, Mary'ye daha yakın olacak.

- Tom's thinking of moving so he'll be closer to Mary.
- Tom is thinking of moving so he'll be closer to Mary.

Daha düşük bir yaşama maliyeti olan bir yere taşınmayı planlıyorum.

I plan on moving somewhere with a lower cost of living.

Sami karısını terk etmeyi ve Leyla'yla Kahire'ye taşınmayı kabul etti.

Sami agreed to leave his wife and move with Layla to Cairo.