Translation of "Civarında" in English

0.011 sec.

Examples of using "Civarında" in a sentence and their english translations:

Okulun civarında yaşıyoruz.

We live in the neighborhood of the school.

Fırın köşenin civarında.

The bakery is around the corner.

2.30 civarında ayrıldım.

I left around 2:30.

Öğle civarında gerçekleşti.

It took place around midday.

Öğlen civarında varacağım.

I'm going to arrive around noon.

Avrupa civarında seyahat ettim.

- I traveled about Europe.
- I traveled around Europe.

Beş civarında oraya varacak.

He will arrive there about five o'clock.

Tom 2.30 civarında dönecek.

Tom will be back around 2:30.

Öğle civarında yağmur yağabilir.

It may rain around noon.

O kırk civarında olmalı.

He should be around 40.

Tom otuz civarında olmalı.

Tom must be around thirty.

Tom 2.30 civarında gelecek.

Tom will arrive at around 2:30.

Onlar köşenin civarında yürüdüler.

They walked around the corner.

Saat yedi civarında kalkarım.

I get up around seven.

Tom 2.30 civarında aradı.

Tom called around 2:30.

Neden altı civarında uğramıyorsun?

Why don't you come over around six or so?

O öğle civarında gelecek.

She will arrive around noon.

Tom 2.30 civarında geldi.

- Tom arrived around 2:30.
- Tom arrived at about 2:30.

Altı civarında seni alacağım.

I will pick you up around six.

Tom öğlen civarında gelecek.

Tom will arrive around noon.

On civarında işten ayrılıyorum.

I get off work around ten.

Saat 2.30 civarında uyuyakaldım.

I fell asleep around 2:30.

- Tom yaklaşık 2.30 civarında geri dönecek.
- Tom 2.30 civarında dönecek.

Tom will be back around 2:30.

- Saat 2.30 civarında Boston'a geldim.
- Saat 2.30 civarında Boston'a vardım.

I arrived in Boston around 2:30.

- Eve saat 2.30 civarında geldim.
- Eve saat 2.30 civarında vardım.

I got home around 2:30.

%50 civarında olduğunu düşündüğünü varsayalım.

And let's say you think it's about 50%.

Orada yirmi civarında insan vardı.

There were twenty or so people there.

Mektup bir hafta civarında varacak.

The letter will arrive in a week or so.

Avustralya civarında seyahat edeceğinizi düşünüyordum.

- I thought you were going to travel around Australia.
- I thought that you were going to travel around Australia.

Saat sekiz civarında evden ayrıldım.

I left home at about eight.

Sınıfında kırk civarında öğrenci var.

There are about forty students in her class.

Tom altı civarında eve gelir.

Tom comes home at around six.

Biz akşam 7 civarında kapatacağız.

We will close around 7 p.m.

O, park civarında koşuyor olabilir.

He may be jogging around the park.

Tom süpermarket civarında Mary'yi izledi.

Tom followed Mary around the supermarket.

Tom artık otuz civarında olmalı.

Tom should be around thirty by now.

Ben genellikle 2.30 civarında atıştırırım.

I usually have a snack around 2:30.

Tom 2.30 civarında Mary'yi aradı.

Tom called Mary at around 2:30.

Gece yarısı civarında eve vardım.

I got home about midnight.

Tom beni altı civarında arayacak.

Tom is going to call me around six.

Çok hızlı bir gelişme, 9.600 civarında.

A very rapid development, around 9,600.

ülkenin geri kalanı %35 civarında kaldı.

the rest of the country has had to settle for a 35%.

Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.

The fog began to disappear around ten o'clock.

Saat beş civarında okuldan geri dönecek.

He will get back from school by five.

Dört civarında telefona cevap verebileceğini düşünüyorum.

She'll be available around four o'clock.

Bu akşam sekiz civarında seni arayacağım.

I'll call you up around eight this evening.

Bugün saat on iki civarında görüşürüz.

I'll see you today, at around twelve.

Park civarında şöyle bir tur atalım.

Let's go for a spin around the park.

Saat sekiz civarında giderseniz ona rastlayabilirsiniz.

If you go around eight, you might meet him.

Fransa'da öğle yemeği iki civarında yenir.

In France, lunch is eaten at around two.

Biz öğlen civarında öğle yemeği yiyoruz.

We have lunch about noon.

Dünya nüfusu bugün 3 milyar civarında.

The population of the world now is about 3 billion.

Tom saat 8 civarında ofisine gelir.

Tom arrives at his office at around 8 o'clock.

Genellikle akşam 11.00 civarında yatmaya giderim.

I usually go to bed around 11 p.m.

Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.

My normal body temperature is around 37 degrees.

Tom saat 2.30 civarında eve vardı.

- Tom got home around 2:30.
- Tom got home about 2:30.

Sabahları her zaman yedi civarında uyanırım.

In the morning I always wake up around seven o'clock.

O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.

He lives somewhere around the park.

Tom saat altı civarında beni arayacak.

Tom will call me around six.

Tom 6:30 civarında işe gitti.

Tom left for work around 6:30.

Tom genelde eve 2.30 civarında gelir.

Tom generally gets home around 2:30.

Ile 3.000 yılı civarında gerçek yazının icatı

between Göbekli Tepe around 9,000

Tom saat 20.00 civarında Mary'nin evine geldi.

Tom arrived at Mary's house about 8 pm.

Onun evi Dördüncü Cadde civarında bir yerde.

His house is somewhere about Fourth Street.

Benimle pist civarında koşmaya gitmek ister misin?

Do you want to go run around the track with me?

Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.

Around nine o'clock I'll be on my way back again.

İnsan vücudunun ısısı 37°C civarında gezinir.

The temperature of the human body hovers around 37°C.

Tom Mary'nin muhtemelen otuz civarında olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was probably about thirty.
- Tom thought that Mary was probably about thirty.

Yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

about 20-25 people did not know 30 people

- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.

It was near the river that I lost my way.

Eğer zamanın varsa, 3 civarında ofisime uğrar mısın?

If you have the time, could you stop by my office around 3:00?

O dün gece saat dokuz civarında geri geldi.

He came back last night around nine.

İnsanlar Fransa'da sekiz otuz civarında akşam yemeği yerler.

People have supper around eight-thirty in France.

Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.

Tom has a very bad reputation around town.

Çin, 2017 civarında, bu büyük kampları inşa etmeye başladı,

Around 2017, China started building these internment camps,

Sadece tek başıma Boston civarında yürüyeceğim ve manzaraları göreceğim.

I'll just walk around Boston and see the sights by myself.

Anlatına göre Tom bu fırından saat yedi civarında ayrılmış.

According to your story, Tom left this bakery around 7 o'clock.

- Saat 2.30 gibi otele vardım.
- Saat 2.30 civarında otele vardım.

I got to the hotel around 2:30.

- Seni saat 2.30 gibi alırım.
- Seni saat 2.30 civarında alırım.

I'll pick you up around 2:30.

Ve son yedi yılda parslar tarafından yaralanan kişi sayısı 120 civarında.

And about a 120 people have been injured by leopards in the last seven years.

Toplamda, 100 civarında Chaebols var ve bunlar Güney Kore ekonomisinin çoğunluğunu

In total, there are around 100 chaebols and they are the biggest asset in the South Korean

Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.

However hard you may study, you can't master English in a year or so.

Şu anda altmış beş yaşının üstünde 31 milyon civarında Amerikalı var.

At present there are about 31 million Americans over the age of sixty-five.

Jeff Bezos'un net serveti yaklaşık 120 milyar dolar civarında tahmin ediliyor.

Jeff Bezos' net worth is estimated at around $120 billions.

- O yaklaşık kırk olmalı.
- O, yaklaşık kırk olmalı.
- O 40 civarında olmalı.

- He must be nearly forty.
- He must be about forty.
- He must be around 40.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.

Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

- Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
- Genellikle yaklaşık saat 6:30 da kalkarım.

I usually get up at about six-thirty.

Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.

Once the work is done, usually around half past five, I come home to have dinner.

- Yaklaşık 2.30'da Boston'a ulaşacağım.
- Saat 2.30 gibi Boston'a ulaşacağım.
- Saat 2.30 civarında Boston'a varacağım.

I'll arrive in Boston at about 2:30.

- Tom genellikle okul için yaklaşık 7.30'da yola çıkar.
- Tom okula genellikle 7.30 civarında gider.

Tom usually leaves for school at about 7:30.

Saat 16:00 civarında Lannes'ın eski arkadaşı General Pouzet bir top güllesiyle vuruldu ve önünde öldürüldü.

Around 4pm Lannes’ old friend General Pouzet was  hit by a cannonball and killed in front of him.

- Ben ona saat dört civarında beni almasını rica ettim.
- Ondan saat dört gibi beni almasını istedim.

I asked her to pick me up around four.

Şimdi bir şehirde yaşıyorum. Yine de, evim ve büyük orman arasındaki mesafe yalnızca bir kilometre civarında.

Now I live in a city. Nevertheless, the distance between my house and the large forest is only about a kilometer.

Ekonomistler 2060 yılı civarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan oluşan sözde "Batı dünyası"nın küresel ekonomideki egemen konumunu kaybedeceğini tahmin ediyorlar.

Economists predict that around the year 2060, the so-called "Western world", composed of Europe and North America, will lose their dominant position in the global economy.

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.