Translation of "Okulun" in English

Okulun nerede?

- Where is your school?
- Where's your school?

Okulun düzeyi yüksektir.

The level of the school is high.

Okulun yanında dur.

Stop next to the school.

Hastane, okulun yanındadır.

The hospital is next to the school.

Okulun civarında yaşıyoruz.

We live in the neighborhood of the school.

Okulun başlamasını bekleyemem.

I can't wait for school to start.

Okulun hakkında konuşalım.

Let's talk about your school.

Okulun kütüphanesi var.

The school has a library.

Okulun etrafında yürüyordum.

- I was walking around the school.
- I was marching around the school.

Okulun kasabasında mıydı?

Was your school in town?

Okulun anlamı nedir?

What's the point of school?

Sami okulun önündeydi.

Sami was in front of the school.

Okulun kütüphanesi yok.

The school has no library.

Tom okulun haylazlarındandı.

Tom was one of the bad kids in school.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

- Okulun ne zaman tatile giriyor?
- Okulun ne zaman bitiyor?

When does your school break up?

okulun öncelikleri arasına öğrencilerin

then shouldn’t the priorities of school

Ama o yıl okulun

but I was chosen to be a part

O okulun atmosferini sevmiyorum.

I don't like the atmosphere of that school.

Bu kız okulun çiçeğidir.

This girl is the flower of the school.

Onlar okulun yanında yaşıyorlar.

They live near the school.

Bugün okulun yok mu?

Don't you have school today?

Bugün okulun var mı?

Do you have school today?

Seni okulun önünde bekleyeceğim.

- I will wait for you in front of the school.
- I'll wait for you in front of the school.

Okulun ne kadar uzakta?

How far away is your school?

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

O okulun çevresinde yaşıyor.

He lives in the neighborhood of the school.

Okulun ne kadar büyüktü?

How big was your school?

Okulun ne kadar büyük?

How big is your school?

Okulun spor salonu genişletildi.

The school gymnasium was enlarged.

Okulun önünde seni bekleyeceğim.

- I will wait for you in front of the school.
- I'll wait for you in front of the school.

Biz okulun önünde buluştuk.

We met in front of the school.

Biz bu okulun öğrencileriyiz.

We are the students of this school.

Biz okulun yakınında yaşıyoruz.

We live near the school.

Bu okulun öğrencileri samimi.

The students of this school are friendly.

Yarın okulun son günü!

Tomorrow is the last day of school!

Bu okulun ısıtması yok.

This school has no heating.

Bu okulun öğrencileri naziktir.

The students of this school are kind.

Okulun bu kasabada mı?

Is your school in this town?

Okulun buradan uzakta mı?

Is your school far from here?

Dün okulun son günüydü.

Yesterday was the last day of school.

Okulun bittiğine çok memnunum.

- I am very glad school is over.
- I'm very glad school is over.

Oyuncak mağazası okulun yanında.

The toy store is by the school.

Öğrenciler okulun önünde toplandılar.

The students convened in front of the school.

Bugün okulun son günü.

Today is the last day of school.

Yarın okulun son günü.

The last day of school is tomorrow.

- Tom okulun önünde Mary'yi bekledi.
- Tom okulun önünde Mary için bekledi.

Tom waited for Mary in front of the school.

Bunun sebebi okulun sabah olması

That's because school is in the morning,

Okulun önünde bazı ağaçlar görürsün.

You see some trees in front of the school.

Otobüs durağı bizim okulun yanındadır.

The bus stop is near our school.

Debbie, okulun buraya yakın mı?

Debbie, is your school near here?

Okulun önünde öğretmenin heykeli var.

There is a statue of the teacher in front of the school.

Ben bu okulun bir öğrencisiyim.

I am a student of this school.

Okulun ilk günü Pazartesi başlıyor.

The first day of school is Monday.

Yeni okulun hakkında ne düşünüyorsun?

How do you like your new school?

Bu okulun kuralları çok katı.

This school has a zero tolerance policy.

Okulun kapıları saat sekizde açılır.

The gates of the school open at eight.

Bizim okulun dokuz sınıfı var.

Our school has nine classes.

Cumartesi günleri okulun var mı?

Do you have school on Saturdays?

Tom okulun tiyatro kulübüne katıldı.

Tom joined his school's drama club.

Okulun yolunu biliyor musun ki?

Do you even know where the school is?

Sorun bizim okulun prestiji etkiler.

The problem affects the prestige of our school.

Bu okulun çok öğrencisi vardır.

This school has many students.

Size bu okulun başlangıcından bahsedeyim.

Let me tell you about the origin of this school.

Sam okulun basketbol takımına girebildi.

Sam was able to enter the school's basketball team.

Tom okulun bittiğine çok memnun.

Tom is very glad that school is over.

Okulun tatil olma sebebi kardır.

The closing of school was due to the snow.

Sami, Leyla'yı okulun dışında gördü.

Sami saw Layla outside of school.

- Yeni okulun yeri ile ilgili anlaşmazlık vardı.
- Yeni okulun yeriyle ilgili ihtilaf vardı.

There was a controversy about the location of the new school.

Okulun kapanışı yoğun kar nedeniyle oldu.

The closing of school was due to the heavy snow.

Okulun yeni bir öğretmene ihtiyacı vardı.

The school needed a new teacher.

Okulun yakınında bir öğretmenin heykeli var.

There is a statue of the teacher near the school.

Dolaplar okulun malıdır ve sebepsiz aranabilir.

The lockers are the property of the school and may be searched without cause.

Okulun kapıları saat 8'de açılır.

The school's gates open at 8 o'clock.

Bu okulun müfredatı geniş ve yüzeysel.

The curriculum of this school is wide and shallow.

Bu okulun öğrencilerinin üçte ikisi erkektir.

Two-thirds of the students of this school are boys.

Senin okulun evine çok uzak mı?

Is your school far away from your house?

Okulun hakkında en sevdiğin şey nedir?

What's your favorite thing about your school?

Bisikletimi okulun arkasında park edilmiş buldum.

I found my bicycle parked behind the school.

Tom'un gittiği okulun bir havuzu var.

The school Tom goes to has a pool.

Siz bu okulun öğrencisi değil misiniz?

Aren't you students at this school?

Sami seni okulun etrafında takip ediyor.

Sami is following you around the school.

Sami, Leyla'yı okulun dışında takip etti.

Sami followed Layla outside of school.