Translation of "Yağmur" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yağmur" in a sentence and their english translations:

- Yağmur durmuştu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

- It has stopped raining.
- It's stopped raining.

- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.

- It has stopped raining.
- It's stopped raining.

- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.

The rain has stopped.

Yağmur yağabilir.

- It may rain.
- It might rain.

Yağmur yağacak.

- It is going to rain.
- It's going to rain.

Yağmur durmuştu.

It has ceased raining.

Yağmur yağıyordu.

It was raining.

Yağmur durmayacak.

It won't stop raining.

Yağmur harika.

- The rain is wonderful.
- Rain is wonderful.

Yağmur yağıyor.

- It is raining.
- It's raining.

Yağmur durdu.

- The rain stopped.
- It stopped raining.

Yağmur yağdı.

It rained.

Yağmur durmuyor.

The rain's not letting up.

Yağmur yağmıyor.

- It is not raining.
- It's not raining.
- It isn't raining.

Yağmur yararlıydı.

The rain was beneficial.

Yağmur beklenmiyor.

No rain is expected.

Yağmur çiseliyordu.

It was drizzling.

Yağmur diniyor.

The rain is letting up.

Yağmur nerede?

Where is the rain?

Yağmur durmadı.

The rain didn't stop.

- Yağmur yağabileceğini düşündüm.
- Yağmur yağabileceğini söyledim.

I said it might rain.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- It'll definitely rain.
- It'll rain for sure.

- Şimdi yağmur yağmıyor.
- Artık yağmur yağmıyor.

- It isn't raining now.
- It's not raining now.

- Yağmur yağıyor mu?
- Yağmur mu yağıyor?

Is it raining?

- Yağmur durdu.
- Yağmur dindi.
- Yağış dindi.

- It has ceased raining.
- The rain stopped.
- It stopped raining.

- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
- Yağış kesildi.

- It has stopped raining.
- It has ceased raining.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- It is raining hard.
- It's raining hard.

- Şiddetli yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

It's raining heavily.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Dışarıda şiddetli yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

It's raining buckets outside.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- It's raining cats and dogs.
- It's raining very hard.
- It is raining cats and dogs.
- It's lashing.
- It's pissing down.
- It's raining cats and dogs!

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- It's pouring with rain.
- It's pouring down with rain.
- It's chucking it down.

- Şiddetli yağmur yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.

- It rained heavily.
- It rained cats and dogs.
- A heavy rain fell.

- Yağmur yağacağa benziyor.
- Yağmur yağacak gibi görünüyor.

It looks like it'll rain.

- Yağmur yağacağını sanmıyorum.
- Yağmur yağıp yağmayacağından şüpheliyim.

I doubt if it'll rain.

- Şimdi yağmur yağıyor.
- Şu anda yağmur yağıyor.

- It is raining now.
- It's raining now.

- Yağmur yağdığında bunu yapmam.
- Yağmur yağdığında yapmam.

When it rains, I don't do that.

Gizemli yağmur ormanlarından...

From secret jungles...

Yağmur yağmıyorsa gidelim.

Let's go if it's not raining.

Aniden yağmur yağdı.

Suddenly, it rained.

Saatlerce yağmur yağdı.

It rained for hours and hours.

Yağmur çatıda patırdıyordu.

Rain was pattering on the roof.

Yağmur mevsimi başladı.

- The rainy season has set in.
- The rainy season has started.
- Rainy season has begun.

Aralıksız yağmur yağdı.

It rained nonstop.

Yağmur kara dönüştü.

- The rain changed into snow.
- The rain changed to snow.
- The rain became snow.
- The rain turned to snow.
- The rain turned into snow.
- The rain has changed to snow.

Yakında yağmur duracaktır.

- It will stop raining soon.
- It'll stop raining soon.

Şiddetli yağmur yağdı.

It rained heavily.

Yağmur gitmemi engelledi.

The rain prevented me from going.

Yağmur gelmemi engelledi.

The rain prevented me from coming.

Yağmur yüzünden evdeyiz.

- We are in for rain.
- We're in for rain.

Yağmur yağacağını sanmıyorum.

I don't suppose it's going to rain.

Yağmur pikniğimizi mahvetti.

The rain spoiled our picnic.

Yağmur cama vuruyor.

The rain is beating against the window.

Yağmur pencerelere vuruyor.

The rain is beating against the windows.

Yağmur yağmurluğuma işledi.

The rain penetrated my raincoat.

Yağmur yağacak mı?

Is it going to rain?

Yağmur yağmaya başladı.

The rain began to fall.

Muhtemelen yağmur yağacak.

It is likely to rain.

Yağmur pencerelere vuruyordu.

The rain was beating against the windows.

Şiddetli yağmur yağıyor.

- It is raining hard.
- It is raining heavily.
- It's raining hard.

Keşke yağmur yağmasa.

If only it would stop raining!

Yağmur yüzüme yağıyordu.

The rain was falling in my face.

Yağmur çiselemeye başladı.

It began to sprinkle.

Sonunda yağmur durdu.

The rain stopped at last.

Yarın yağmur yağabilir.

- It might rain tomorrow.
- It may rain tomorrow.

Yakında yağmur yağacak.

- It is going to rain soon.
- It's going to rain soon.

Sürekli yağmur yağdı.

It rained day after day.

Yağmur ormanları korunmalı.

Rainforests should be preserved.

Yağmur yağmaya başlamıştı.

It had started to rain.

Yağmur durdu mu?

Did the rain stop?

Yağmur için minnettarım.

I am thankful for rain.

Şimdi yağmur yağıyor.

- It is raining now.
- It's raining now.

Çok yağmur yağıyor.

It's been raining a lot.

Yağmur yağacağa benziyor.

It looks like it'll rain.