Translation of "Canının" in English

Kimsenin canının yanmasını istemem.

I don't want anybody to get hurt.

Tom canının sıkıldığını söyledi.

- Tom said he was bored.
- Tom said he's bored.
- Tom said that he was bored.
- Tom said that he's bored.

Her zaman canının istediğini yapamazsın.

- You cannot always have your own way.
- You can't always have your own way.

Tom canının gitmek istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like going.
- Tom said that he didn't feel like going.

Tom canının koşmak istemediğini söylüyor.

- Tom says that he doesn't feel like jogging.
- Tom says he doesn't feel like jogging.

- Canının istediğini seç.
- İstediğinizi seçin.

Choose anything you like.

Canının koşu yapmak istemediğini söylüyor.

He says that he doesn't feel like jogging.

Canının dışarı çıkmak istemediğini söylüyor.

He says that he doesn't feel like going out.

Canının dışarı çıkmak istediğini söyledi.

He said that he feels like going out.

Tom canının dışarı çıkmak istemediğini söylüyor.

- Tom says that he doesn't feel like going out.
- Tom says he doesn't feel like going out.

Tom canının bunu yapmak istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like doing that.
- Tom said that he didn't feel like doing that.

Canının bunu yapmak istemediğini Tom'a söylemelisin.

You ought to tell Tom that you don't feel like doing that.

Tom Mary'ye canının gülmek istemediğini söyledi.

Tom told Mary that he didn't feel like laughing.

Tom canının dans etmek istediğini söyledi.

- Tom said he felt like dancing.
- Tom said that he felt like dancing.

Tom canının Mary ile konuşmak istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like talking to Mary.
- Tom said that he didn't feel like talking to Mary.

- Tom canının sıkıldığını söyledi.
- Tom sıkıldığını söyledi.

- Tom said he's bored.
- Tom said that he was bored.
- Tom said he felt embarrassed.
- Tom said that he felt embarrassed.

Tom şimdi canının bunu yapmayı istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like doing that now.
- Tom said that he didn't feel like doing that now.

Tom her zaman canının istediği şeyi yapar.

Tom always does what he feels like doing.

Bu gece canının boza içmek istemediğini söylüyor.

He says that he doesn't feel like drinking boza tonight.

Tom her zaman canının yapmak istediği şeyi yaptı.

Tom always did what he felt like doing.

Tom bu gece canının bira içmek istemediğini söylüyor.

- Tom says that he doesn't feel like drinking beer tonight.
- Tom says he doesn't feel like drinking beer tonight.

Tom şu an canının bunu yapmak istemediğini söyledi.

- Tom said he didn't feel like doing that right now.
- Tom said that he didn't feel like doing that right now.

- Sıkıntıdan patlamaya hazır ol.
- Canının sıkılmasına hazır ol.

Prepare to be bored.

Tom karnının ağrıdığını ve canının bir şey yemek istemediğini söyledi.

- Tom said he had a stomachache and didn't feel like eating anything.
- Tom said that he had a stomachache and didn't feel like eating anything.

- Tom'u rahatsız eden ne, bilmiyorum.
- Tom'un neye canının sıkıldığını bilmiyorum.

I don't know what's bothering Tom.

- Tom canının istediğini yapabilecek yaşta.
- Tom'un yaşı ne istiyorsa yapabilecek kadar büyük.

Tom is old enough to do whatever he wants.

Gitmek istediğin her yere seni götüreceğim ve canının istediği her şeyi sana alacağım.

I'll take you wherever you want to go and buy you whatever your heart desires.

- Tom Mary'ye bugün içinden işe gitmenin gelmediğini söyledi.
- Tom Mary'ye bugün canının işe gitmek istemediğini söyledi.

Tom told Mary that he didn't feel like going to work today.