Translation of "İstediğinizi" in English

0.139 sec.

Examples of using "İstediğinizi" in a sentence and their english translations:

İstediğinizi yapabilirsiniz.

- You are welcome to do anything you like.
- You're welcome to do anything you like.

İstediğinizi yapın.

- Do whatever you want.
- Do what you like.
- Do what you want.
- Do what you will.

İstediğinizi yiyebilirsiniz.

You can eat whatever you want.

İstediğinizi seçebilirsiniz.

You may choose what you like.

Her istediğinizi seçebilirsiniz.

You may choose whichever you want.

Sizin istediğinizi istiyorum.

I want what you want.

Beni istediğinizi biliyordum.

I knew you wanted me.

İstediğinizi size veremiyoruz.

We can't give you what you want.

Şimdi istediğinizi sorabilirsiniz.

Now you can ask whatever you want.

Bana ne istediğinizi söyleyin.

Tell me what you want.

Bana hangisini istediğinizi söyleyin.

Tell me which you want.

Ne söylememi istediğinizi bilmiyorum.

I don't know what you want me to say.

Siz arkadaşlar istediğinizi yapabilirsiniz.

You guys can do what you want.

Eve gitmek istediğinizi söyleyebilirim.

I can tell that you want to go home.

Eve gelmek istediğinizi biliyordum.

I knew you wanted to come home.

Benden ne istediğinizi bilmiyorum.

I don't know what you want from me.

İstediğinizi aldınız, değil mi?

You got what you wanted, didn't you?

Ne demek istediğinizi anlıyorum.

I see your point.

- İstediğini yap.
- İstediğinizi yapın.

Do whatever you want.

Tom, ne istediğinizi anlamıyor.

Tom doesn't understand what you want.

Doktor olmak istediğinizi biliyorum.

I know that you want to become a doctor.

Fransızca öğrenmek istediğinizi duydum.

I heard that you want to learn French.

Lütfen bana ne istediğinizi bildirin.

Please let me know what you want.

Sizin ne istediğinizi bildiğinizi sanmıyorum.

- I don't think you know what you're asking.
- I don't think that you know what you're asking.

Siz ikinizin birbirinizi istediğinizi biliyordum.

I knew you two would like each other.

Tom beni görmek istediğinizi söyledi.

- Tom said you wanted to see me.
- Tom said that you wanted to see me.

Ne yapmak istediğinizi öğrenmek istiyorum.

I want to learn what you want to do.

Tom ne demek istediğinizi anlamıyor.

Tom doesn't understand what you're driving at.

Lütfen neden ayrılmak istediğinizi söyleyin.

Please tell me why you want to leave.

Fransızca konuşmayı öğrenmek istediğinizi duydum.

I heard that you want to learn how to speak French.

- Canının istediğini seç.
- İstediğinizi seçin.

Choose anything you like.

- Hangisini istersin söyle.
- Hangisini istediğinizi söyleyin.

- Say which one you would like.
- Say which you would like.

Bana hangi ekmekten yemek istediğinizi söyleyin.

Tell me what bread you'd like to eat.

Siz ikinizin birlikte çalışmak istediğinizi düşündüm.

- I thought you two wanted to work together.
- I thought that you two wanted to work together.

- Beklemek istediğini düşündüm.
- Beklemek istediğinizi düşündüm.

- I thought you wanted to wait.
- I thought that you wanted to wait.

- İstediğini aldın mı?
- İstediğinizi aldınız mı?

Did you get what you wanted?

Siz beylere istediğinizi yapmanıza izin vereceğim.

I'll let you guys do whatever you want.

Muhtemelen bunu kendiniz yapmak istediğinizi biliyorum.

- I know you probably wanted to do that by yourself.
- I know that you probably wanted to do that by yourself.

Ne tür bir iş yapmak istediğinizi düşünmelisiniz.

You must consider what kind of work you want to do.

- Ne demek istediğinizi biliyorum.
- Neyi kastettiğini biliyorum.

I know what you mean.

Lütfen neden onu yapmak istediğinizi bana söyleyin.

Please tell me why you want to do that.

Bunu kendi başınıza yapmak istediğinizi söylediğinizi sanıyordum.

- I thought you said you wanted to do that by yourself.
- I thought that you said you wanted to do that by yourself.
- I thought that you said that you wanted to do that by yourself.
- I thought you said that you wanted to do that by yourself.

- Yardım etmek istediğini biliyorum.
- Yardım etmek istediğinizi biliyorum.

- I know you want to help.
- I know that you want to help.

- Ne yapmak istediğinizi biliyorum.
- Ne yapmak istediğini biliyorum.

I know what you want to do.

- Tom'u görmek istediğini biliyorum.
- Tom'u görmek istediğinizi biliyorum.

- I know you want to see Tom.
- I know that you want to see Tom.

- Kiminle konuşmak istediğini biliyorum.
- Kiminle konuşmak istediğinizi biliyorum.

I know who you want to talk to.

Son zamanlarda, ben hayatımla ne yapmak istediğinizi düşünüyordum.

Recently, I've been thinking about what I want to do with my life.

Gerçekten kim olduğunuzu sadece bana söylemek istediğinizi sanmıyorum.

I don't suppose you want to just tell me who you really are?

- Güzel olmak istediğini biliyorum.
- Güzel olmak istediğinizi biliyorum.

- I know you want to be beautiful.
- I know that you want to be beautiful.

- Mutlu olmak istediğini biliyorum.
- Mutlu olmak istediğinizi biliyorum.

- I know you want to be happy.
- I know that you want to be happy.

- Zengin olmak istediğini biliyorum.
- Zengin olmak istediğinizi biliyorum.

- I know you want to be rich.
- I know that you want to be rich.

- Eve gelmek istediğini biliyorum.
- Eve gelmek istediğinizi biliyorum.

- I know you want to come home.
- I know that you want to come home.

- Nerede olmak istediğini biliyorum.
- Nerede olmak istediğinizi biliyorum.

I know where you want to be.

- Onu görmek istediğini biliyorum.
- Onu görmek istediğinizi biliyorum.

I know you want to see him.

- İstediğini yapamıyorsan yapabileceğin şeyi yap.
- Eğer istediğinizi yapamıyorsanız, yapabildiğinizi yapın.

If you can't do what you want, do what you can.

- Ona yardım etmek istediğinizi biliyorum.
- Ona yardım etmek istediğini biliyorum.

I know you want to help him.

- Beni mutlu etmek istediğini biliyorum.
- Beni mutlu etmek istediğinizi biliyorum.

- I know you want to make me happy.
- I know that you want to make me happy.

- Ne hakkında konuşmak istediğini biliyorum.
- Ne hakkında konuşmak istediğinizi biliyorum.

I know what you want to talk about.

- Ne demek istediğini bilmek istiyorum.
- Ne demek istediğinizi bilmek istiyorum.

I want to know what you mean.

Boston'a gitmek istediğinizi mi söylüyorsunuz? Neden dünyada oraya gitmek istiyorsunuz?

You say you want to go to Boston? Why in the world would you want to go there?

- Bana bir şey söylemek istediğini biliyorum.
- Bana bir şey söylemek istediğinizi biliyorum.

- I know you want to tell me something.
- I know that you want to tell me something.

Örneğin, normalde 80 dolar olan bir kazak almak istediğinizi söylüyorsunuz. Kazak A...

For example, say you want to buy a sweater that's normally $80. Sweater A is listed

- Tabii ki ne demek istediğini biliyorum.
- Tabii ki ne demek istediğinizi biliyorum.

Of course, I know what you mean.