Translation of "Başlayın" in English

0.026 sec.

Examples of using "Başlayın" in a sentence and their english translations:

Başlayın!

Begin!

- Başla!
- Başlayın!

- Begin!
- Begin.

Yazmaya başlayın.

Start writing.

Koşmaya başlayın.

Start running.

İşe başlayın!

- Get to work!
- Get to work.

Buradan başlayın.

Start from here.

Baştan başlayın.

Begin at the beginning.

Zarar vermeyerek başlayın.

Start by doing no harm.

Şarkı söylemeye başlayın.

Start singing.

Hayatınızı yaşamaya başlayın.

- Stay calm and carry on.
- Start living your life.

Savaşı durdurun! Aşka başlayın!

Stop war! Start love!

Kömür küreklemeye başlayın, beyler!

Start shoveling coal, men!

Bunu her gün yapmaya başlayın.

You've got to start doing that every day.

On üçüncü satırdan okumaya başlayın.

Start reading on line thirteen.

- Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!
- Yerlerinize... Hazır... Başla!

On your marks, get set, go!

Aslında, hadi şu an yapmaya başlayın.

In fact, let's start making them right now.

Neyle başlarsanız başlayın, bu bir başarıdır.

Whatever you start with, it is a success.

- İstediğin yerden başla.
- Dilediğiniz yerden başlayın.

Begin where you want.

Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.

You start building a sail to capture luck.

İşe başlayın. Bu kum torbaları kendileri dolmaz.

Get to work. These sandbags won't fill themselves.

Devam edin ve istediğiniz bir şey ile başlayın.

Go ahead and start with anything you like.

"Şu an bu insanlara sevgi ve saygıyla davranmaya başlayın.

"Start treating those people with love and respect right now.

Dünyayı değiştirmek isterseniz, her sabah aynada gördüğünüz kişiyle başlayın.

If you want to change the world, start with the person that you see in the mirror every morning.

Bir yıldan kısa bir zaman içinde sağlık hizmeti kariyerinize başlayın.

Start your health care career in less than one year.

Bu çitten daha uzun boylu bir rakun görürseniz, koşmaya başlayın.

If you see a raccoon taller than this fence post, start running.

Bir kere yaşamaya başlayın ve her bir ayrı günü ayrı bir yaşam olarak sayın.

Begin at once to live, and count each separate day as a separate life.

Öğrenmekte olduğunuz dili konuştukları bir ülkeye gidemiyorsanız bölgenizdeki o dili ana dil olarak konuşanların takıldığı bir bar bulun ve orada takılmaya başlayın.

If you can't visit a country where they speak the language you are learning, find a local bar where native speakers of that language hang out and start hanging out there.