Translation of "Hayatınızı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Hayatınızı" in a sentence and their english translations:

İlaçlar hayatınızı mahvedebilir.

Drugs can ruin your life.

Aşk, hayatınızı düzeltebilir.

Love can mend your life.

Hayatınızı yaşamaya başlayın.

- Stay calm and carry on.
- Start living your life.

Hayatınızı değiştirmeniz gerekiyor.

You need to change your life.

Bütün hayatınızı karanlıkta geçirseniz

If you've spent your entire life in the dark,

Bu kitap hayatınızı değiştirecek.

This book will change your life.

Bu, tüm hayatınızı değiştirecek.

This will change your entire life.

Hayatınızı buna göre planlayın.

Plan your life accordingly.

Annelik, hayatınızı nasıl değiştirdi?

How has motherhood changed your life?

Bu gibi anlar hayatınızı zenginleştirir.

Those moments make your life rich.

Hayatınızı anlamsız şeylerle ziyan etmeyin.

Don't waste your life on meaningless things.

Tek bir olay hayatınızı değiştirebilir.

A single incident can change your life.

Çok fazla içmek hayatınızı bir harabe yapacaktır.

Too much drinking will make your life a ruin.

Yeni deneyimler ve yeni arkadaşlar hayatınızı zenginleştirecek.

New experiences and new friends are going to enrich your life.

Bu hayatınızı riske atan hastalık türü değildir.

It's not the sort of illness that puts your life at risk.

Yani bir eczaneyle döndürmüyorsunuz herhalde hayatınızı, değil mi?

I mean, surely you can't make ends meet with a pharmacy, right?

Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir.

Knowing where the fire escape is in a hotel may save your life.