Translation of "Durdurun" in English

Onu durdurun!

- Stop her!
- Stop her.

Treni durdurun.

Stop the train.

Motoru durdurun.

- Cut the engine.
- Turn off the engine.
- Stop the engine.
- Turn the engine off.

Saçmalığı durdurun!

Stop the nonsense!

Bu saçmalığı durdurun!

Stop this nonsense!

Lütfen savaşı durdurun.

Please stop the war.

Onu derhal durdurun.

Stop it right now!

Şu kamyonu durdurun.

Stop that truck.

Lütfen onu durdurun.

Please make it stop.

Hemen onu durdurun.

Stop that immediately.

Hayali şeyleri durdurun.

Stop imagining things.

Propaganda dinlemeyi durdurun.

Stop listening to propaganda.

Şu arabayı durdurun.

- Stop that car.
- Stop that car!

Onu şimdi durdurun.

Stop that now.

Şu kadını durdurun.

Stop that woman.

Geri sayımı durdurun.

Stop the countdown.

Çok eziyetli. Onu durdurun!

It's so painful. Stop it!

Ailem hakkında konuşmayı durdurun.

Stop talking about my family.

Benim önerileri yürütmeyi durdurun!

Stop stealing my sentences.

Lütfen bu saçmalığı durdurun.

Please stop this nonsense.

- Onu durdur.
- Onu durdurun!

Make it stop.

Savaşı durdurun! Aşka başlayın!

Stop war! Start love!

Kötü alışkanlıklarınızı beslemeyi durdurun.

Stop feeding your bad habits.

Aptalca şeylere para harcamayı durdurun.

Stop spending money on stupid things.

Endişelenmeyi durdurun ve biraz uyuyun.

Stop worrying, and get some sleep.

Ah, o gürültüyü lütfen durdurun!

Oh, please, stop that noise!

PTT'nin açılımı nedir. Burda videoyu durdurun

What is the expansion of PTT. Stop the video here

O adam benim cüzdanımı çaldı! Durdurun onu!

That guy stole my wallet! Stop him!

Düşman kasabaya ulaşmadan önce, onların ilerlemesini durdurun.

Check the enemy's progress before they reach the town.

Gazete satış yerinden gazete satın almayı durdurun.

Stop at the newsstand to buy the paper.

İlk istasyonda inin ve havaalanına giden bir otobüs durdurun.

Get off at the next stop and take a bus headed to the airport.