Translation of "Bağlayacak" in English

0.006 sec.

Examples of using "Bağlayacak" in a sentence and their english translations:

Birbirine bağlayacak olursanız,

in a very small incremental pattern,

Ayakkabı bağlarımı bağlayacak kadar nazikti.

He was kind enough to tie my shoelaces.

Yeni tünel İngiltere ve Fransa'yı bağlayacak.

The new tunnel will link Britain and France.

Tom bazı yarım kalmış işleri bağlayacak.

Tom is going to want to tie up some loose ends.

Polis Dan'ı soyguna bağlayacak bir şey bulamadı.

The police found nothing to link Dan to the robbery.

Ama burada halat bağlayacak pek bir şey yok.

But, there's not a lot to tie-off to up here.

Bu halatı kullanıp onu bağlayacak bir şey bulacağız

We're gonna use this rope, find somewhere to tie off to,

Yeni tünel Büyük Britanya ile Fransa'yı birbirine bağlayacak.

The new tunnel will link Great Britain and France.

Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.

Or, we just use this rope, try and find something to tie off to and rappel.

Halatla inmek iyi olur, hemen oraya ineriz. Kötü yanı, halatı bağlayacak pek bir şeyin olmaması.

[Bear] Rappeling's gonna be good, it's gonna get us straight there. The downside, is there's nothing very good to tie off to.