Translation of "Bıkmıyor" in English

Tom'u dinlemekten hiç bıkmıyor musun?

Don't you ever get tired of listening to Tom?

Onu yapmaktan hiç bıkmıyor musun?

Don't you ever get tired of doing that?

Bütün gün onunla ilgilenmekten bıkmıyor musun?

Aren't you tired from taking care of him all day?

Her gün aynı şeyi yemekten bıkmıyor musun?

- Aren't you tired of eating the same thing every day?
- Don't you get tired of eating the same thing every day?

- Sırada beklemekten bıkmadın mı?
- Sırada beklemekten bıkmıyor musun?

Aren't you tired of waiting in line?

- Hâlâ benden bıkmadın mı?
- Henüz benden bıkmıyor musun?

Aren't you sick of me yet?