Translation of "Henüz" in Korean

0.012 sec.

Examples of using "Henüz" in a sentence and their korean translations:

"Henüz, yapamam."

"못하겠어.. 그래도"

"Henüz anlamıyorum."

"이해가 안 돼.. 그래도"

Bu kelime: henüz.

"그래도"라는 말이었죠.

Henüz sadece sınava hazırlanıyorlar,

그냥 수학 시험에 대한 준비를 하는 것입니다.

Henüz içinize çektiğiniz hava

여러분이 방금 내쉰 그 숨 속엔

Henüz üniversitedeki ikinci yılımdı,

저는 대학의 2학년이었죠.

Henüz çok şey yazmadım.

아직 한 장도 안썼지만

Henüz bu yetiye sahip değiliz.

우리는 그런 능력이 없습니다.

Ama henüz keşfedilmemiş bir alan.

큰 부분이 미지로 남아있는 영역입니다.

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

하지만 우리 임무는 아직 끝나지 않았죠

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

하지만 우리 임무는 아직 끝나지 않았습니다

Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum.

아직 발견 안 된 아름다움을 찾으려 노력 중이었다고.

Henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.

수학 시험을 푸는 게 아니라 그냥 준비만 하는 거예요.

Ama henüz yolun çok başında.

‎그러나 새우의 고난은 ‎이제 막 시작입니다

Bilim için henüz yapmaya başladı.

버금가는 사건이 과학 분야에서 벌어지고 있는 거죠.

Henüz yaşanmamış olayların kronolojik bir sunumu,

아직 일어나지 않은 일들의 연대기죠.

Henüz karmaşık düşüncelerin şifrelerini çözemesek de

복잡한 생각은 아직 확실하게 해독할 수 없지만

Ve ben henüz çocukken Danimarka'ya taşındık.

어렸을 때 덴마크로 이민을 왔어요.

Tabii Yeni Dünya'daki domatesler henüz bulunmamışken

그리고 물론, 완벽한 나폴리 피자도 없겠지요.

Uzunlukları değişiyor - henüz şaşırtıcı bir şey olmadı -

길이가 왔다갔다 하죠. 아직까지 놀랄 일은 없습니다만,

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

벌써 많은 답변들이 올라 오고 있네.

Henüz icat edilmemiş meslekler de bunlara dâhil.

또한 앞으로 새롭게 생길 직업도 있습니다.

12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.

12시간의 진통을 겪으면서 말이죠.

Programcılar henüz dünya dışı varlıkları ortaya çıkarmadı.

프로그래머들은 아직 외계인의 존재를 밝혀내지 못했어요.

Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.

아직 베어의 신호는 없다! 알았다! 계속 찾아봐라

Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.

아직 베어의 신호는 없다! 알았다! 계속 찾아봐라

Henüz Bear'dan iz yok. Anlaşıldı. Aramaya devam edin.

아직 베어의 신호는 없다! 알았다! 계속 찾아봐라

Fakat yaşam boyu bu nasıl gelişiyor henüz bilmiyorum.

하지만, 아직 이가 일생 중 어떻게 발전하는지는 알지 못합니다.

Cümlelerimin başına her zaman, "henüz" sözcüğünü koymamı söylediler.

말 끝에 항상 "그래도"라는 말을 붙이라고 하셨습니다.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

‎아직은 어미 없이 생존할 ‎능력과 힘을 갖추지 못했습니다

Henüz birçok insan yatağından çıkmamışken, o, her gün pratik yapıyordu.

남들이 침대에서 일어나기도 전에 그는 매일 연습을 했죠.

Henüz acının var olmadığı bir yere ayak basmadım ama aynı zamanda

고통이 없거나, 치유의 가능성이 없는 곳은