Translation of "Yemekten" in English

- Altı yemekten seçebilirsin.
- Altı yemekten seçebilirsiniz.

You can choose from six meals.

Balık yemekten usandım.

I'm sick of eating fish.

Karpuz yemekten hoşlanırım.

I like to eat watermelon.

Et yemekten kaçındım.

I abstained from taking meat.

Et yemekten vazgeçtim.

I've given up eating meat.

Balık yemekten hoşlanırım.

I like to eat fish.

Ayaküstü yemekten usandım.

I'm tired of eating fast food.

Aşırı yemekten kaçınmalısın.

You should avoid binge eating.

Yalnız yemekten hoşlanmam.

I don't like eating alone.

Lezzetli yemekten memnun kaldık.

We were satisfied with the delicious food.

O balık yemekten hoşlanmaz.

He doesn't like to eat fish.

O dondurma yemekten hoşlanır.

He enjoys eating ice cream.

Ne çikolatası yemekten hoşlanırsın?

What chocolate do you like to eat?

Tom soğan yemekten hoşlanmaz.

Tom doesn't like to eat onions.

Seninle yemek yemekten hoşlanıyorum.

I enjoy eating with you.

Burada yemekten usanmadın mı?

Aren't you sick of eating here?

Yemekten önce ellerimi yıkarım.

I wash my hands before a meal.

Kuzu kebabı yemekten hoşlanırım.

I like to eat lamb kebabs.

Fast food yemekten bıktım.

I'm tired of eating fast food.

Yemekten önce ellerini yıka.

Wash your hands before meals.

Balık yemekten hoşlanır mısın?

Do you like eating fish?

Yemekten sonra, masayı temizledi.

After supper, she cleared the table.

Yemekten önce dua et.

Say grace before a meal.

Ben yabancı yemekten hoşlanmam.

I don't care for foreign food.

Yunan yemeklerini yemekten hoşlanırım.

I like to eat Greek food.

Kumul kavunu yemekten hoşlanırım.

I like eating Kumul melons.

Yalnız yemekten nefret ederim.

- I hate to eat alone.
- I hate eating alone.

Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.

You can watch television after dinner.

Hangi aperitifleri yemekten hoşlanıyorsun?

What snacks do you enjoy eating?

Tom'u çok yemekten engelle.

Keep Tom from eating too much.

Yemekten önce ellerinizi yıkayın.

Wash your hands before eating.

Yemekten sonra kahvemi istiyorum.

I'd like my coffee after the meal.

Restoranlarda yemek yemekten usandım.

I'm fed up with eating in restaurants.

Hangi yiyecekleri yemekten kaçınırsın?

What foods do you avoid eating?

Aşırı yemekten hasta oldu.

He fell ill from overeating.

Tom iyi yemekten hoşlanıyor.

Tom likes to eat well.

İnsanlar yemek yemekten hoşlanır.

Men like to eat.

Tom yemekten hoşlandığını söyledi.

Tom said that he enjoyed the food.

Yağlı yiyecek yemekten kaçınmalısınız.

You should try to avoid eating greasy food.

Yemekten sonra iskambil oynayalım.

Let's play cards after dinner.

Tom dondurma yemekten hoşlanır.

Tom likes to eat ice cream.

Tom baharatlı yemekten hoşlanmaz.

Tom doesn't like spicy food.

Okul kantininde yemekten bıktım.

I am tired of eating at the school cafeteria.

Yemekten sonra iki kapsül al.

Take two capsules after a meal.

Okul kafeteryasında yemek yemekten bıktım.

- I am tired of eating at the school cafeteria.
- I'm tired of eating at the school cafeteria.

Her yemekten önce ellerini yıka.

Wash your hands before each meal.

Hastalık çoğunlukla çok yemekten kaynaklanır.

Sickness often results from eating too much.

O, çok fazla yemekten öldü.

He died from eating too much.

Her yemekten sonra dişlerini fırçala.

Brush your teeth after each meal.

Kışın dondurma yemekten zevk almam.

I don't enjoy eating ice cream during the winter.

O, etli salata yemekten hoşlanır.

He likes to eat salad with meat.

Kahve yemekten sonra servis edilecek.

Coffee will be served after the meal.

Lütfen yemekten önce ellerini yıka.

- Please wash your hands before you eat.
- Please wash your hands before eating.

Birçok çocuk ıspanak yemekten hoşlanmaz.

Many children don't like eating spinach.

Farklı yiyecek türlerini yemekten hoşlanırım.

I enjoy eating many different kinds of food.

Tom baharatlı yemek yemekten hoşlanmıyor.

Tom doesn't enjoy eating spicy food.

Fast food yemekten bıkmadın mı?

Aren't you sick of eating fast food?

Her gece dışarıda yemekten usandım.

I'm sick of eating out every night.

O, şeker yemekten hasta oldu.

He was sick of eating candy.

Tom dışarıda yemek yemekten hoşlanıyor.

Tom enjoys eating out.

O çok fazla yemekten hastaydı.

- He fell ill from overeating.
- He was sick from eating too much.

Babam yemekten sonra koşuya gitti.

My father went jogging after dinner.

Tom yemekten önce dua eder.

Tom says grace before eating.

O tuhaf gıdalar yemekten hoşlanır.

She likes to eat strange foods.

Tom çiğ havuç yemekten hoşlanır.

- Tom likes raw carrots.
- Tom likes eating raw carrots.

Ana yemekten sonra tatlı gelir.

After the main dish comes the dessert.

Chuck's Diner'daki yemekten hoşlanacağınızı biliyorum.

- I know you'll enjoy the food at Chuck's Diner.
- I know that you'll enjoy the food at Chuck's Diner.

Ben fast food yemekten usandım.

I'm sick of eating fast food.

Biz lezzetli yemekten epeyce hoşlandık.

We thoroughly enjoyed the delicious meal.

Her yemekten önce ellerini yıkamalısın.

You should wash your hands before each meal.

Önceden pişirilmiş yemekten nefret ederim.

I hate precooked food.

Sipariş ettiğim yemekten ne haber?

How about the food i ordered?

Ananas yemekten hoşlanmam. Çok ekşidirler.

I don't like eating pineapples. They taste quite sour.

Ne tür balık yemekten hoşlanıyorsun?

What kind of fish do you like to eat?

Tom TV izlerken yemekten hoşlanıyor.

Tom likes to watch TV while he eats.

Yemekten önce ellerini yıkamıyor musun?

Don't you wash your hands before eating?

Tom yalnız yemekten nefret eder.

Tom hates eating alone.

Hep aynı şeyi yemekten bıktım.

I'm tired of always eating the same thing.

- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
- Yemekten sonra televizyon izleyebilirsin.
- Akşam yemeğinden sonra televizyon izleyebilirsin.

You can watch television after dinner.

- Ben her gün kabak yemekten gerçekten bıktım.
- Her gün kabak yemekten bıktım usandım.

I'm sick and tired of eating zucchinis every day.

Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.

In their discourse after dinner, they talked about politics.

Yemekten önce onun kirli ellerini yıkadı.

He washed her dirty hands before the meal.

O, yemekten sonra masadan yemekleri temizlendi.

She cleared the dishes from the table after dinner.

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.

The townspeople like to eat thick steaks.

Ben asla et yemekten geri kalmam.

I'd never go back to eating meat.

Bir yemekten önce ellerini yıkaman gerekir.

You need to wash your hands before a meal.

Yemekten pişman olduğum bir şey yedim.

I ate something I regretted eating.

O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.

She washed her dirty hands before the meal.

Tom kötü yiyecek yemekten hasta oldu.

Tom became sick from eating bad food.