Translation of "Henüz" in Arabic

0.020 sec.

Examples of using "Henüz" in a sentence and their arabic translations:

Henüz bilinmemekte

لم يعرف بعد

Henüz kalktım.

استيقظت للتوّ.

- Tren henüz gelmedi.
- Tren henüz varmadı.

لم يصل القطار بعد.

Henüz çalışmalarım sonlanmadı

عملي لم ينته بعد

Henüz geçmişten gelen

من الماضي

Otobüs henüz gelmedi.

لم يصل الباص بعد.

O henüz gelmedi.

لم تأتِ بعد.

Grace henüz gelmedi.

جريس لم تصل بعد.

Henüz hazır değilsin.

- أنتَ لستُ جاهزاً بعد.
- أنتِ لستِ جاهزةً بعد.

Henüz hazır değilim.

لست جاهزاً بعد.

Kahvaltıyı henüz bitirdik.

لقد أنهينا أكل طعام الفطور للتو.

Tom'a henüz söylemedim.

ما اخبرت توم حتى الآن.

Karar henüz verilmedi.

لم يُتّخذ القرار بعد.

Oyun henüz bitmedi.

لم تنته اللعبة بعد.

Henüz dosyaları indirmedim.

لم أقم بتنزيل الملف.

Perde henüz kalkmadı.

لم يرفع الستار حتى الآن.

Henüz tatlı yemedim.

لم أتناول حلويات بعد

Henüz biletleri ödemedim.

لم أدفع ثمن التذاكر بعد.

Sami henüz geldi.

لقد وصل سامي للتّو.

Henüz sadece sınava hazırlanıyorlar,

يستعدون لأخذ اختبار رياضيات...

Henüz içinize çektiğiniz hava

النفس الذي نأخذه للتو

Henüz üniversitedeki ikinci yılımdı,

عندما كنت طالبة في السنة الجامعية الثانية.

Telefonu henüz kapatmayın, lütfen.

لا تقفل الخط من فضلك.

Ev ödevimi henüz bitirmedim.

لم أُنهِ واجباتي بعد.

Ben henüz hazır değilim.

لست جاهزاً بعد.

Ben henüz şimdi geldim.

- وصلت منذ لحظات.
- وصلت للتوّ.

Tom henüz karar vermedi.

لم يتخذ توم قراره بعد.

Henüz bir doktor bulmadım.

لم أعثر على طبيب حتى الآن.

Henüz kimse beni öldürmedi.

لم يقتلني أحد بعد.

Onlar henüz burada değil.

ليسوا هنا حتى الآن.

Onlar henüz eve dönmediler.

لم يعودوا إلى المنزل بعد.

Bizler Sadece henüz bulamadık.

لم نتمكن من العثور عليه بعد.

Henüz bir şey bilmiyorum.

لا أعرف شيئاً بعد.

Ben henüz mezun olmadım.

لم أتخرج بعد.

Henüz çok şey yazmadım.

التي لم أكتب فيها أي شيء

Tom henüz hazır değildir.

توم ليس مستعداً بعد.

Tom mektubu henüz okumadı.

لم يقرأ توم الرسالة بعد.

Hip-hop henüz bebeklik dönemindeyken.

عندما كان الهيب هوب في بدايته.

Ve henüz konuşmama başlamadan önce

وقبل أن أبدأ بالحديث،

Henüz bu yetiye sahip değiliz.

نحن فقط لا نملك هذه الإمكانية.

Ama henüz keşfedilmemiş bir alan.

وسيظل مجالاً غير مستكشف بشكل كبير.

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

‫ولكن مهمتنا لم تنته بعد.‬

Ama görevimiz henüz sona ermedi.

‫ولكن مهمتنا لم تنته بعد.‬

Henüz keşfedilmemiş güzellikleri keşfetmeye çalışıyorum.

حاول أن تكتشف الجمال الذي لم يظهر بعد

Henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.

إنهم حتى لا يقدمون الاختبار، إنهم يستعدون له فقط...

Ama henüz yolun çok başında.

‫لكن مشاكله قد بدأت لتوها.‬

Bilim için henüz yapmaya başladı.

ما قدمه الهاتف الذكي لوسائل التواصل الاجتماعي

Yani yerleşik hayatta henüz değiliz

لذلك نحن لسنا بعد في الحياة المستقرة

Fakat Oort bulutuna dair henüz

ولكن عن سحابة أورت حتى الآن

Yani henüz insanlık ortada yoktu

لذلك لم تكن البشرية متاحة بعد

Ellerini henüz yıkamadın, değil mi?

- أنت لم تغسل يديك بعد, هل فعلت؟
- أنت لم تقم بغسل يديك إلي الآن ،أليس كذلك؟

Henüz filmi görme fırsatım olmadı.

لم تسنح لي الفرصة لمشاهدة الفيلم.

Henüz hiçbir şeye karar verilmedi.

لم يتقرر شئ بعد.

Ve henüz hiçbir şey çözülmedi.

ولا شيء تم تسويته بعد.

Bu kitap henüz Fransızcaya çevrilmedi.

لم يُترجم هذا الكتاب إلى الفرنسية بعد.

Tom henüz kendi adını yazamıyor.

ليس بمقدور توم كتابة اسمه بعد.

Tom henüz bize ondan bahsetmedi.

لم يخبرنا توم عن ذلك بعد.

Bu tür problemleri henüz yaşamadık.

لم نواجه هكذا مشاكل بعد.

- Henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.
- Ben, henüz ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Sadece ne diyeceğimi bilmiyorum.

- لا أعرف ماذا أقول.
- لا أعلم ماذا أقول.
- انا فقط لا اعلم ماذا اقول

Ancak henüz cevaplanmamış bir soru mevcut

لكن هناك سؤال واحد لم تتم الإجابة عليه بعد،

Henüz yaşanmamış olayların kronolojik bir sunumu,

هو تسلسل زمني للأشياء التي لم تحدث بعد.

Henüz karmaşık düşüncelerin şifrelerini çözemesek de

وبينما لا نستطيع فك رموز الأفكار المعقدة بدقة بعد،

Ve ben henüz çocukken Danimarka'ya taşındık.

وانتقلنا إلى الدنمارك عندما كنت طفلة.

Tabii Yeni Dünya'daki domatesler henüz bulunmamışken

وبالطبع، لاوجود لبيتزا نابوليتانا المثالية...

ölüm girdabına neden girdiklerini henüz bilemiyoruz

لا نعرف بعد لماذا دخلوا دوامة الموت

Henüz nereye gittiğimizi sen bile bilmiyorsun.

إلى الآن أنت لا تعلم حتى أين نحن ذاهبون.

Yapmak zorunda olduğumuz şeyi henüz bitirmedik.

لم نكمل ما علينا إنجازه بعد.

Uzunlukları değişiyor - henüz şaşırtıcı bir şey olmadı -

إنهما يتبادلان الطول -لا شيء مدهش حصل بعد-

Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.

أنا بالفعل بدأت أرى العديد من الإجابات.

Henüz icat edilmemiş meslekler de bunlara dâhil.

بالإضافة إلى الوظائف التي لم تخترع بعد.

12 saatlik zorlu bir doğumun henüz başındaydı.

وتمر بمخاض استمر ل12 ساعة.

Programcılar henüz dünya dışı varlıkları ortaya çıkarmadı.

لكن المبرمجين لم يتمكنوا من اكتشاف الفضائيين بعد.

Eğer henüz yemek yediysen, yüzmesen iyi olur.

من الأفضل لك ألا تسبح إذا أكلت للتو.

Ben bir kediyim. Henüz bir adım yok.

- أنا قط، وليس عندي اسم بعد.
- أنا قطة، وليس عندي اسم بعد.

Geçen sene Şanghay'dan ayrıldım ve henüz dönmedim.

أنا غادرت شانكاهاي العام الماضي ولم أعُد بعد.

Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.

‫ليس هناك أثر لـ"بير" بعد!‬ ‫عٌلم! تابعوا البحث.‬

Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.

‫لا أثر بعد لـ"بير"!‬ ‫عٌلم! تابعوا البحث.‬

Henüz Bear'dan iz yok. Anlaşıldı. Aramaya devam edin.

‫ليس هناك أثر لـ"بير" بعد!‬ ‫عٌلم! تابعوا البحث.‬

Fakat yaşam boyu bu nasıl gelişiyor henüz bilmiyorum.

ولكن أنا لا أعرف حتى الآن كيف يتطور هذا على مدى العمر.

Fakat biz henüz bir UFO ile karşılaşmamıştık bile

لكننا لم نلتقي بجسم غامض بعد

Henüz ise yazı bulunmadı tekerleğin 'T' si bile yok

ولكن لا يوجد نص بعد ، لا تحتوي العجلة على حرف "T"

, Irak ona özel olmak istiyor ve Çin , henüz yapılmamış

الاراضي العراقية يريد العراق ان يكون حصري له وتريد الصين ان

İçlerinden birinde Covid-19 vardı ama henüz hasta hissetmiyordu.

أحد افراد العائلة كان مصابًا بكوفيد-١٩، لكنه لم يكن يشعر بالإعياء.

Anneleri olmadan hayatta kalacak yetenek veya güce henüz sahip değiller.

‫لكن لا يزالان يفتقران إلى المهارة والقوة‬ ‫للنجاة من دون أمهما.‬

Oort bulutunu keşfetmek için henüz bir görevlendirme yok şu an

لا توجد مهمة حتى الآن لاستكشاف سحابة أورت

Ben de o sırada Kanal D'ye henüz Genel Müdür yardımcısı olmuştum.

في ذلك الوقت، أصبحت نائب المدير العام في قناة D.

Henüz acının var olmadığı bir yere ayak basmadım ama aynı zamanda

ولم أضع قدما بعد فى مكان لا يوجد به ألم

Romalıların henüz bilmediği şey ise doğrudan bir pusunun içine yürümüş olmalarıydı.

على الرغم من أنهم لا يعرفون ذلك بعد، إلا أن الرومان ساروا مباشرة نحو كمين

Hannibal ordunun kendisine yaklaştığını, Servilius henüz Flaminius'un kaybettiğini öğrenmeden öncesinde biliyordu.

علم حنبعل بحركتهم حتى قبل أن يعلم سيرفيليس بهزيمة فلامينيوس

Bizans'ın altınlarını da buraya sakladığı rivayet edilir fakat henüz buna rastlanılmadı

يشاع أن البيزنطيين أخفوا أيضًا ذهبها هنا ، ولكن لم يتم العثور عليه بعد.

Osmanlı İmparatorluğu henüz Kosova savaşında zor ama önemli bir zafer kazandı

حققت السلطنة العثمانية انتصارًا صعبًا في معركة كوسوفو لكنه انتصار مهم

, virüsün topraklarındaki varlığını hızla reddetti. Ancak dünya , Corona'nın sonuçlarından henüz sona

وسبعين بالمئة. ويعتبر اشد قتلاً من فيروس كورونا. خرجت الصين

Henüz hasta olmak için virüse ne kadar maruz kalınması gerektiğini bilmiyoruz

نحن لا نعلم بعد كمية الفيروسات التي يجب أن تتعرض لها لتصاب بالمرض،

Sami henüz on altı yaşındayken bir Kahire hastanesinde hemşire olarak çalışıyordu.

ادّعى سامي أنّه ممرّض في مستشفى بالقاهرة عندما كان في سنّ السّادسة عشر فقط.