Translation of "Büyüksün" in English

0.003 sec.

Examples of using "Büyüksün" in a sentence and their english translations:

Sen büyüksün.

- You are big.
- You're big.

Çok büyüksün.

You're so big.

Sen en büyüksün.

You're the greatest.

Sen çok büyüksün.

- You are too big.
- You're too big.

Tom'dan üç ay büyüksün.

You're three months older than Tom.

- Yalnızca, benden üç yaş büyüksün.
- Benden yalnızca üç yaş büyüksün.

You're only three years older than me.

- Senin en büyük olduğunu düşünüyorum.
- Bence sen en büyüksün.
- Sanırım sen en büyüksün.
- Bana kalırsa sen en büyüksün.
- Bana göre sen en büyüksün.

I think you're the greatest.

Sen benden üç yaş büyüksün.

- You're three years older than me.
- You're three years older than I am.

Sen Tom'dan birkaç yaş büyüksün.

You're a few years older than Tom.

- Sen en büyüksün.
- En büyük sensin.

You're the biggest.

Sen Tom'un iki katı kadar büyüksün.

You're twice as big as Tom.

Otuz yaşından biraz büyüksün, değil mi?

You're a little over thirty, aren't you?

Tom'dan çok daha büyüksün, değil mi?

You're a lot bigger than Tom, aren't you?

Tom'dan birkaç yaş daha büyüksün, değil mi?

You're a few years older than Tom, aren't you?

Tom'dan üç yaş daha büyüksün, değil mi?

You're three years older than Tom, aren't you?

Benden üç yaş daha büyüksün, değil mi?

You're three years older than me, aren't you?

Sen zaten onu kendi başına yapacak kadar büyüksün.

You're already big enough to do it by yourself.

Sen benden üç yaş daha büyüksün, değil mi?

You're three years older than I am, aren't you?

Bunu kendi başına yapacak kadar büyüksün, değil mi?

You're old enough to do that on your own, aren't you?