Translation of "Göre" in Korean

0.010 sec.

Examples of using "Göre" in a sentence and their korean translations:

Aktivistlere göre,

그 행동가들에게

Buna göre davranacaklardır.

그에 부응해 행동할 겁니다.

Bir inanışa göre,

당시 상황이 그랬다고들 하지만

Çünkü bana göre

왜냐하면 제가 보기에

Tanıma göre doğru olmalı.

사실이어야 하기 때문입니다.

Bu ekonomik düşünüşe göre

이 경제학 논리에 따르면

Cannon'a göre lanetli ölümler

캐넌은 주술적 사망이

Bazı haber kaynaklarına göre

일부 뉴스 보도에 따르면

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

서로 알아차린 듯합니다.

Ve bu kavrama göre

이 개념이 뭐냐면

Bana göre bu, bir kemancıya

저는 그 말이 바이올린 연주자에게,

Görünüşe göre hayatımız boyunca karşılaştırılıyoruz,

우리 삶의 거의 모든 부분이 측정되는 것 같습니다.

Performans sonrasında performans öncesine göre

공연을 보기 전보다 공연이 끝난 후에

Herpetolojist Doktor Bryan Fry'a göre

파충류 학자인 브라이언 프라이 박사는

Görünüşe göre aşağıya doğru gidiyor.

내리막인 것 같은데

Meristokrasinin mesajına göre başardığınız şeysiniz.

실력주의는 당신이 성취한 것이 곧 당신 자신이라고 말합니다.

Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”

미국 경제계는 수익이 가장 중요하다고 하죠.

Yine de bazı insanlara göre

하지만 다른 사람들에게는

Dozlar ve ilaçlar bana göre.

저에게 알맞는 용량과 처방으로 만들어진 것이죠.

Erkeklere göre çok daha büyükler,

수컷 모기들보다 훨씬 몸집이 크니까

Yüksek nitelikli karakteristik özelliklere göre

정직이나 성실성 같은

İnsan sosyal gelişim teorilerine göre

인간의 사회 발전 이론에 의하면

Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.

‎크기나 발견 시점을 보면 ‎그럴 법했죠

Saate göre sadece 3 dk kalmış,

시계에 따르면, 저는 3분 남았고

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

많은 남성들은 제 친구 루이스처럼

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

인도 야생동물 보호 협회에 따르면

Biliyoruz ki hormonlar, cinsiyete göre değişiyor.

호르몬은 성별에 따라 다르죠.

Bakın, alev de ona göre hareketleniyor.

보세요, 불꽃도 흔들립니다

Hâkim iş düşüncesine göre “para için.”

주류 산업은 돈이 가장 중요하다고 말해요.

CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”

CEO의 지침서에 따르면 주주들이 중요하다고 말해요.

Görünüşe göre ırkçı ve çok önemliler.

인종 차별 주의자이며, 그들이 너무 중요한 세대죠.

Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.

그리고 정말 이야기에 따라 달라져요.

Post gazetesindeki en iyi tahminimize göre

그리고 저희 판단에 의하면,

Kendi söylediklerine göre İsraillilerden nefret ediyordu

바쌈은 이스라엘 사람을 싫어했었다고 말했습니다.

Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i

해양 플라스틱의 80%는

...pek bu gençlerin dişine göre değil.

‎어린 사자들이 ‎어떻게 해볼 상대가 아닙니다

Dünya Sağlık Örgütü Lancet Komisyonu'na göre,

세계 보건 기구의 랜셋 위원회에 따르면

Yaşamımızın üçte birini işte geçirdiğimize göre,

우린 인생의 1/3을 직장에서 보냅니다.

Kaynakların dediğine göre, ahtapotlar gececil canlılar.

‎문학 작품에 나오는 문어는 ‎예외 없이 야행성 동물이죠

Şimdi eskiye göre daha mı sıkı çalışıyoruz?

부자들이 어느때보다 더 열심히 일 하기 때문일까요?

Cannon'ın açıklamasına göre bu algısal kontrol eksikliği,

캐넌은 이처럼 통제권을 상실했다고 인지하는 것이

Araştırmacıların bulgularına göre bu yaşam tarzı hastalarında

연구자들은 생활방식 관리를 받았던 환자들에게서

Pekala, şimdi aklınızda bir kart olduğuna göre,

자, 그럼, 마음 속으로 하나의 카드를 생각하고

Bu tür lezzetler hiç bana göre olmamıştır.

전 이런 맛을 즐기는 사람은 아니에요

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum

우리가 내린 곳으로부터 정동쪽에 문명이 있습니다

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum.

우리가 내린 곳으로부터 정동쪽에 문명이 있습니다

Tamam, görünüşe göre şu andan itibaren yürüyeceğiz.

이제부터 걸어서 가야겠습니다

Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,

크고 혼란스러운 세계에서,

Ve bana göre evde bakım iyi işliyor.

제 생각에 홈 헬스 케어는 아주 효과가 좋습니다.

Kişilik, kültür hatta anlık duygu durumuna göre

각자의 인격과, 문화

Hatta, Rasmussen'ın yıl içinde yayınladığı ankete göre

연초 라스무센이 발표한 통계에 따르면

Söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

39세인 그의 아내는 의사들에게 이렇게 물었다고 합니다.

Size göre ben maç izlenen gürültülü bir barım,

여러분은 우리가 시끄러운 스포츠 바에 있다고 생각하지만

Rüzgârı arkamıza aldığımıza ve tehlikeyi de atlattığımıza göre

이제 바람이 뒤에서 부니 위험하지 않습니다

Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.

이 추적기를 보면 데이나가 분명 근처에 있습니다

Ve bana göre, örücüler bu dili çoktan bulmuşlar.

제 생각에 꿰는 자들은 그 언어를 이미 찾았습니다.

Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik

변화된 사회는 변화된 개인정체성을 나타내고

Böylece, kutu içindeki tüm belgeler, kullanım sıklığına göre

그 결과 문서는 왼쪽에서 오른쪽 순으로 정리됩니다.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

혹자는 우리가 이미 우리 행성을 지적 생명체와 공유하고 있다고 하죠.

Fizikçi olduğuma göre bir grafik olmalı, değil mi?

저는 물리학자이니까, 당연히 그래프가 있어야 겠죠?

Düşüncesi her neyse ona göre bir cevapla gelmeyi

질문이 뭐든 상관없이

Yani bu TEDx organizasyonun teması "Gelecek Zaman" olduğuna göre

이 TEDx 행사의 주제가 '미래 시점' 이라고 한다면,

Bir plan yapmadan yolunuzu buna göre bulmak mı istiyorsunuz?

이 늪을 그냥 뚫고 가보자고요? 계획도 없이?

Panzehir yok olduğuna göre, artık yeni bir görevimiz var.

해독제가 파손되었으므로 우리에겐 새 임무가 생겼습니다

Şu andaki kitaba göre CEO’lar yalnızca yönetim kurullarına sorumludur.

지금 경영 지침에 따르면 CEO는 이사회에 보고하죠.

Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,

여기 PET 촬영사진을 보시면 20개가 넘는 악성종양이 있습니다.

Için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz.

모두가 이를 위해 수십 년간 노력했음에도 불구하고 말이죠.

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

이제 대수층의 물이 빙상 아래 기반암에 닿는다는 걸 아니까

Ve ölüm anını tam yumurtaların çatlayacağı zamana göre ayarlıyordu.

‎알이 부화하는 날에 맞춰 ‎죽음을 맞이한 겁니다

Acil ya da günlük stres olmasına göre değişebilir olarak gösteriliyor.

비상 사태든, 매일 받는 일상적인 스트레스든요

Şimdi, sizi tarımın oldukça ilgi çekici olduğuna ikna ettiğime göre

그리고 이제 제가 농업이 상당히 매력적일 수 있다는 것을 확신시켰으니,

Diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

다른 그룹보다 60% 낮은 대동맥 질환을 가지고 있는 걸 발견했습니다.

13 ila 18 yaş arasındaki ergenlerin çocuk ve yetişkinlere göre

더이상 비밀이 아닌 건, 13-18세 사이의 십대들이

Bu metal aradığımız enkaz olmadığına göre, yeni bir plan geliştirmeliyiz.

이 금속은 우리가 찾던 잔해가 아니었으니 새로운 계획을 세워야 해요

Ama deneyimlerime göre biliyorum ki serbest inişte çok dikkatli olmalıyım.

제 경험상 기어 내려갈 때는 특히 조심해야 합니다

Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.

대왕 조개는 산호초에 막대한 영향을 주기 때문이라는 결론을 내렸습니다.

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

그러나 전문가들은 에어로졸이 감염 환자를 돌보는 의료진들에게

Google'a göre bunun nedeni, Mercator'un şekil ve açıları korumadaki yeteneği,

구글에 따르면, 메르카토르법은 지도의 각도와 모양 보존능력이

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

하지만 여기 바깥은 저 동굴 안보다 최소 11도 정도 덥습니다

Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.

보세요, 불꽃도 흔들립니다 바람이 들어오는 게 확실해요

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

전문가들은 왕지네가 공격적일 수는 있지만 인간을 먹이로 보지는 않는다고 합니다

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

‎과학자들의 추정에 따르면 ‎포유류는 인간 주변에 살 때 ‎야간 활동량이 30% 증가합니다

Iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.

물을 얻기가 훨씬 쉬울 겁니다 금호선인장은 가시와 작은 털로 뒤덮여 있는데

(Seslendirme: Atatürk'e göre bu fes Türkiye'nin oryantal kaderciliğini ve cehaletini simgeliyordu ve onu ortadan kaldırdı.)

페즈는 터키의 동양적인 운명론와 무지를 상징합니다 아타튀르크는 페즈를 퇴출시킬 것입니다

Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.

야생동물 생물학자 웡 시우 테 박사는 위협을 느낀 코뿔소가 가장 위험하다고 말합니다

Ama havalimanına geldiğimize göre göreve baştan başlayabiliriz. Tekrar gökyüzüne çıkmak isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

비행장으로 돌아왔으니 처음부터 다시 시작할 수도 있죠 다시 하늘로 돌아가려면 '에피소드 다시 보기'를 고르세요

Humeyni'ye göre ise ancak İran gibi halk desteğine sahip bir ülke, İslam dünyasının gerçek temcilcisi olabilirdi.

그러나 호메이니는 그의 대중적 혁명이 이란을 무슬림 성지로 만들었다고 주장한다.