Translation of "Aydınlandı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Aydınlandı" in a sentence and their english translations:

Gökyüzü aydınlandı.

The sky has brightened.

Onun yüzü aydınlandı.

His face brightened.

Yüzü mutluluktan aydınlandı.

Her face was enlightened by happiness.

Doğu doğan güneşle aydınlandı.

The east was brightened by the rising sun.

Tom'un yüzü sevinçle aydınlandı.

Tom's face lit up with joy.

Tom ve benim aramdaki sır aydınlandı.

Tom and my secret came to light.

- Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama meydana geldi.
- Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama oldu.

The whole sky lit up and there was an explosion.

Fırtınadan kısa bir süre sonra gökyüzü aydınlandı.

The sky cleared up soon after the storm.

Bütün gökyüzü aydınlandı ve bir patlama meydana geldi.

The whole sky lit up and there was an explosion.

- Ah, şimdi her şey aydınlandı!
- Ah, şimdi her şey net!

- Ah! Everything is clear now.
- Ah! That clears up everything.

Mary'nin doğum günü için yaptığı pastayı gördüğünde Tom'un yüzü aydınlandı.

Tom's face lit up when he saw the cake Mary had made for his birthday.