Translation of "Mutluluktan" in English

0.007 sec.

Examples of using "Mutluluktan" in a sentence and their english translations:

Mutluluktan zıplıyorum.

I am jumping for joy.

Onlar mutluluktan uzaklar.

They are far from happy.

Yüzü mutluluktan aydınlandı.

Her face was enlightened by happiness.

O mutluluktan kızarıyor.

- She glows with happiness.
- She's beaming with happiness.

Gözleri mutluluktan parlıyordu.

Her eyes were shining with joy.

Mutluluktan yüzü parlıyordu.

His face was enlightened by happiness.

Tom şimdi mutluluktan ölebilir.

Tom can die happy now.

Şu anda mutluluktan ölebilirim.

Right now I could die of happiness.

Savaş onları mutluluktan yoksun bıraktı.

The war deprived them of their happiness.

Onun yüzü mutluluktan ışıl ışıldı.

- He looked happy.
- He looked radiant.
- His face was radiant with happiness.

Keyif, mutluluktan fazlasını hedeflemekten daha güzeldir.

And joy is a better thing to aim for than happiness.

Sana mutluluktan başka bir şey dilemiyorum.

I wish you nothing but happiness.

İkinize de mutluluktan başka bir şey dilemiyorum.

I wish you both nothing but happiness.

- Tom mutluluktan havalara uçuyordu.
- Tom'un keyfine diyecek yoktu.

Tom was in seventh heaven.

- Tom cennette gibiydi.
- Tom mutluluktan havalara uçuyordu.
- Tom'un keyfine diyecek yoktu.

- Tom was in heaven.
- Tom was in seventh heaven.

- O, haberi duyduktan sonra mutluluktan havalara uçtu.
- Tom haberi duyduktan sonra çok mutluydu.

After he heard the news, Tom was in seventh heaven.