Translation of "Doğu" in English

0.017 sec.

Examples of using "Doğu" in a sentence and their english translations:

- Japonya Doğu Asya'dadır.
- Japonya, Doğu Asya'da bulunur.

Japan is in East Asia.

- O, Doğu Kıyısına taşındı.
- Doğu Yakasına taşındı.

He moved to the East Coast.

Japonya Doğu Asya'dadır.

- Japan is in East Asia.
- Japan is in eastern Asia.

Ben doğu yakasındanım.

I'm from the East Coast.

Doğu hangi tarafta?

What direction is east?

Özgür Doğu Türkistan!

Free East Turkestan!

Bu bölge Yakın Doğu.

This region is the Near East.

Doğu doğan güneşle aydınlandı.

The east was brightened by the rising sun.

Orta Doğu, uygarlığın beşiğidir.

The Middle East is the cradle of civilization.

Doğu cephesinde savaşı kaybettiler.

They lost the war on the eastern front.

Kentimiz nehrin doğu yakası'ndadır.

Our town is on the East Side of the river.

Doğu - hassas bir mesele.

East is a wispy matter.

- Hitler Doğu Avrupa'da lebensraum istedi.
- Hitler Doğu Avrupa'da yaşam alanı istedi.

Hitler called for lebensraum in Eastern Europe.

Doğu Yakasından Staten'a ve Bronx'a.

from the Lower East Side to Staten Island to the Bronx.

Japonya 135. Doğu meridyeni üzerindedir.

Japan is on the 135th meridian East.

Doğu Afrika'da Tanganyika gölünü araştırdılar.

They explored Lake Tanganyika in East Africa.

Doğu ülkelerinin kültürlerinin öğrenimini yaptı.

He has studied the cultures of Eastern Countries.

Leicester, Doğu Midlands'ta bir şehirdir.

Leicester is a city in the East Midlands.

Angela Merkel Doğu Almanya'da doğdu.

Angela Merkel was born in East Germany.

Burası bir orta doğu ülkesi.

This is a middle eastern country.

Tokyo'nun çevirisi "Doğu başkenti"dir.

The translation of Tokyo is "the Eastern capital".

Hava korsanları orta doğu ülkelerindendi.

The hijackers were from Middle Eastern countries.

Ben doğu çömlekçiliği ile ilgileniyorum.

I'm interested in oriental pottery.

Akraba kayırma doğu ülkelerinde yaygındır.

Nepotism is widespread in Eastern countries.

- Swahili, Doğu Afrika'da yaygın olarak konuşulmaktadır.
- Swahili, Doğu Afrika'da yaygın olarak konuşulur.

Swahili is widely spoken in eastern Africa.

- Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi.
- Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.

The professor gave a lecture on the Middle East.

Yani bu bir  doğu-batı hattı.

So it means that this... is the east-west line.

Kuzey güney olacak doğu batı olacak

will be north south will be east west

Doğu Prusya'ya yaptığı yiyecek arama baskınlarının

Ney was criticised again by Napoleon three months later, when his foraging raids into

Yüzünü kuzeye dönersen, doğu senin sağındadır.

If you face north, the east is on your right.

Japonya Asya'nın doğu kesiminde yer almaktadır.

Japan is in the eastern part of Asia.

Doğu Timor'a Portekizcede "Timor Leste" denir.

East Timor is called "Timor Leste" in Portuguese.

Etiyopya, Doğu Afrika'da en büyük ülkedir.

Ethiopia is the largest country in Eastern Africa.

Doğu Almanya'da birçok nüdist plajı vardır.

There are many nudist beaches in East Germany.

Çevirdim, "Tokyo" "Doğu sermaye" anlamına gelir.

Translated, "Tokyo" means "eastern capital."

Mary egzotik bir orta doğu güzeliydi.

Mary was an exotic Middle Eastern beauty.

Müzenin doğu galerisi temizliği için kapatıldı.

The museum's eastern gallery was closed for cleaning.

Bu ülkeler, Doğu Avrupa ülkeleri ve Kıbrıs,

And these countries, and others in Eastern Europe, and Cyprus,

Orta Doğu, Rwanda ve Birleşik Devletler boyunca

The entire time I was traveling around the Middle East and Rwanda

Moğollar Taberiye gölünün doğu tarafı boyunca ilerlediler.

The Mongols marched along the eastern side of Lake Tiberias.

Bir Alman doğu bilimcisi bunu ilk duyduğunda

When a German eastern scientist first heard this

O kısım doğu değil batı olmuş olacak

that part will be west rather than east

Doğu Pireneler cephesinde İspanyollarla savaşmak için gönderildi .

where Lannes proved a brave and active officer.  

Doğu Anadolu`ya yeni bir sefer planlıyordu.

for another campaign into eastern Anatolia.

Benim düşünceme göre, doğu müziği fazla gürültülüdür.

In my opinion, eastern music is too noisy.

Doğu Timor'a Tetum dilinde "Timor Lorosa'e" denir.

East Timor is called "Timor Lorosa'e" in Tetum.

Prag, Doğu Avrupa'nın en ünlü kentlerinden biridir.

Prague is one of Eastern Europe's most famous cities.

Ljubljana, Doğu Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biridir.

Ljubljana is one of the most beautiful cities in Eastern Europe.

Ana yönler kuzey, güney, doğu ve batıdır.

The cardinal directions are: north, south, east, and west.

Bu ülkede Batı ve Doğu kültürleri kaynaşmıştır.

Cultures of the East and the West are mixed in this country.

- Boston'un doğusunda yetiştirildim.
- Boston'un doğu tarafında yetiştim.

I was raised on the east side of Boston.

Berlin, Doğu ve Batı arasındaki birleşmenin sembolüdür.

Berlin is a symbol of union between East and West.

Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.

Raiders appear without warning off England’s east coast.

Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.

The article on Buddhism revived my interest in Oriental religions.

Doğu Asya Yeni Yıl'ının bugün olduğunu bilmiyor muydunuz?

Didn't you know that the east Asian New Year is today?

Çin'deki kirlilik Doğu Avrupa'da olduğu gibi gittikçe kötüleşiyor.

As in Eastern Europe, pollution in China is getting worse and worse.

Alkol tüketimi Doğu Avrupa'da, Batı Avrupa'dan daha yüksektir.

Alcohol consumption is higher in Eastern Europe than in Western Europe.

Doğu Montana özellikle kışın rüzgarlı ve soğuk oluyor.

Eastern Montana is especially windy and cold in the winter.

Doğu Asya ekonomileri enerji fiyat artışlarından çok etkilenmiştir.

The East Asian economies were hit hard by energy price increases.

O genellikle nerede yaşıyor? Doğu Avrupa'nın bir kesiminde.

Where does he live, generally? In some part of Eastern Europe.

Orta Doğu hâlâ barut fıçısı olarak kabul ediliyor.

The Middle East is still considered a powder keg.

Berlin, Doğu ile Batı arasındaki birleşmenin bir sembolüdür.

- Berlin is a symbol of union between East and West.
- Berlin is a symbol of unification between the East and the West.

Sami Doğu Avrupa'daki küçük bir Müslüman toplulukta büyüdü.

Sami grew up in a small Muslim community in Eastern Europe.

Doğu ve batı yön adıdır, medeniyet adı değil.

West and East are cardinal directions, not civilizations.

Belki de çirkin bulduğu için bir doğu halısına kusan

The cat that vomited on the Oriental carpet

Ortaya çıkan şirketlerin çoğu Orta Doğu ve Çin'den geliyor.

And more of the companies showing up are coming from the Middle East and China.

. Afrika'nın doğu kıyısındaki Madagaskar ve Mozambik ülkeleri arasında yer

completely hidden from the face of the earth. As it is located between the countries of Madagascar and

Akupunktur Doğu Asya'da popüler olan alternatif bir tıp şeklidir.

Acupuncture is a form of alternative medicine that's popular in East Asia.

- Ev gibisi yoktur.
- Doğu veya batı, en iyisi evdir.

East or West, home is best.

Doğu Afrika'da bazı kabilelerin süt ürünleri ile yaşadığını duydum.

I hear some tribes in eastern Africa live on milk products.

Orta Doğu petrol fiyatları varil başına beş dolar fırladı.

Middle Eastern oil prices jumped by five dollars per barrel.

- Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, genişlemeye devam ediyor.
- Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, yayılmaya devam ediyor.

The fire, which has been raging for over a week in eastern California, continues to expand.

Bir gider tesisi ve balık pazarı arasında Doğu Gölü'nde yüzen

a floating jail barge that sits on the East River

Kalmius Nehri üzerindeki Donetsk, doğu Ukrayna'nın en büyük bir kentidir.

Donetsk is a large city in eastern Ukraine on the Kalmius river.

Lida yıllarca Doğu Nikaragua'da küçük bir yerli amerikan köyünde yaşadı.

Lida lived for many years in a small Native American village in eastern Nicaragua.

Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.

Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.

Doğu ve Batı Almanya arasında hala çok kültürel farklar var.

There are still many cultural differences between East and West Germany.

- Tom bir Doğu bilimci.
- Tom bir oryantalist.
- Tom bir şarkiyatçı.

Tom is an orientalist.

Bir dizi başarılı kuşatma ile doğu İspanya'daki Fransız kontrolünü genişletti: Lerida,

He extended French control of eastern Spain with a series of successful sieges: at Lerida,

865 yılında Ragnarssons bir 'Büyük Ordu' ile İngiltere'ye ayak bastı, Doğu

In 865 the Ragnarssons landed in England with a ‘Great Army’, rampaging across East

Doğu Cephesinde, Alman Saha Mareşal von Hindenburg bir Kış Saldırısı başlattı,

Verdun'daki yenilgisi için Falkenhayn görevden alındı, ve Almanya'nın Doğu Cephesindeki kahramanları,

Olacak. Asya'da, büyük şehirler Doğu Çin'in yanı sıra Hindistan ve Japonya'da

will drown as the city of Venice will disappear from the map In Asia, major cities will flood in

Büyük Doğu Japon Depremi sırasında, tusunami dalgalarının yüksekliği 37.9 metreye ulaştı.

During the Great Eastern Japan Earthquake, the height of the tsunami waves reached up to 37.9 meters.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

Fork-users are mainly in Europe, North America, and Latin America; chopstick-users in eastern Asia and finger-users in Africa, the Middle East, Indonesia, and India.

Doğu Cephesinde, Ruslar sona erdi. uzun bir geri çekilme ve çizgi stabilize,

1950'ler doğu ve batı arasındaki bir soğuk savaş yoluyla karakterize edilir.

The 1950s are characterized through a cold war between east and west.

Michel Ney, Fransa'nın doğu sınırındaki Almanca konuşulan bir bölgesi olan Lorraine'den bir kooperatifin oğluydu

Michel Ney was a cooper’s son from Lorraine, a German-speaking region of France on the

Amerika'ya erken ticaret, ticaret rüzgarlarına, yani Dünya'yı ekvator yakınında çevreleyen hakim doğu rüzgarlarına dayanıyordu.

Early commerce to the Americas relied on the trade winds—the prevailing easterly winds that circle the Earth near the equator.

Japonya Meteoroloji Ajansı doğu Japonya deprem büyüklüğünü 8.8 den 9.00'a kadar tekrar inceledi, dünya tarihinde en büyük kayıt.

The Japan Meteorological Agency has revised the magnitude of the eastern Japan quake from 8.8 to 9.0, the largest recorded in world history.