Translation of "Araman" in English

0.003 sec.

Examples of using "Araman" in a sentence and their english translations:

Tom'u araman gerekiyor.

- You're supposed to call Tom.
- You need to call Tom.

Beni araman gerekiyor.

You need to call me.

Beni araman gerekiyordu.

You were supposed to call me.

Beni araman büyük nezaket.

It is very courteous of you to call on me.

Senin onu araman gerekir.

You should call him.

Artık onu araman gerekmiyor.

You don't need to look for it anymore.

Derhal polisi araman gerekiyor.

You need to call the police immediately.

Tom'u araman gerektiğini sanmıyorum.

- I don't think you should call Tom.
- I don't think that you should call Tom.

Onları araman gerektiğini düşünüyorum.

I think you need to call them.

Onu araman gerektiğini düşünüyorum.

I think you need to call him.

Gerçekten Tom'u araman gerekiyor.

You really need to call Tom.

Şimdi evi araman gerek.

You should call home now.

- Tom'u araman gerekirdi.
- Tom'u aramalıydın.

- You should've called Tom.
- You should have called Tom.

- Onları araman gerekiyor.
- Onları aramalısın.

You're supposed to call them.

- Onu araman gerekiyor.
- Onu aramalısın.

- You should call her.
- You're supposed to call him.
- You're supposed to call her.

Senin onu hemen araman gerekir.

You should call her right now.

Tom'u araman gerektiğini düşünmüyor musun?

Don't you think you should call Tom?

Anneni daha sık araman gerekir.

You should call your mother more often.

Tom'u araman gerekiyor, değil mi?

You're supposed to call Tom, aren't you?

Belki de senin onu araman gerekir.

Maybe you should call her.

- Hemen Tom'u aramalısın.
- Hemen Tom'u araman gerekiyor.

You need to call Tom immediately.

- Yarın beni araman gerekiyor.
- Yarın beni aramak zorundasın.

You've got to call me tomorrow.

"Onu aramam gerekir mi?" "Evet, sanırım onu araman gerekir."

"Should I call him?" "Yes, I do think you should call him."

Tüm gün git-gel yapacağım için beni akşam yemeğinden sonra araman en uygunu.

I'll be in and out all day, so it might be best if you call around after dinner.

- Sanırım Tom'u aramalısın.
- Bence Tom'u aramalısın.
- Bana kalırsa Tom'u aramalısın.
- Tom'u araman gerektiğini düşünüyorum.

I think you should call Tom.