Translation of "Anlatmayacak" in English

Birileri gerçekleri anlatmayacak mı?

Won't someone tell the truth?

Olanları bana anlatmayacak mısın?

Aren't you going to tell me what happened?

Tom bize hiçbir şey anlatmayacak.

Tom won't tell us anything.

Tom neden bize bir şey anlatmayacak?

Why won't Tom tell us anything?

Tom hayatın sırrını keşfetti ama bana anlatmayacak.

Tom discovered the secret of life, but he won't tell me.

Tom sana asla gerçekten ne olduğunu anlatmayacak.

Tom is never going to tell you what really happened.

Ona böyle bir hikaye anlatmayacak kadar akıllı idi.

She knew better than to tell him such a story.

O gece neler olduğunu bana hiç anlatmayacak mısın?

Aren't you ever going to tell me what happened that night?