Translation of "Olduğunu" in Chinese

0.016 sec.

Examples of using "Olduğunu" in a sentence and their chinese translations:

- Gerekli olduğunu sanmıyorum.
- Gerekli olduğunu düşünmüyorum.
- Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.

我想没这个必要。

- Onun kim olduğunu biliyorum.
- Kim olduğunu biliyorum.

我知道她是誰。

- Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
- Nerede olduğunu bilmiyorum.

我不知道他在哪。

Dokuz olduğunu söyledi.

他说九点了。

Zengin olduğunu biliyorum.

我知道你很有钱。

Öyle olduğunu sanmıyordu.

她不這麼想。

Mutlu olduğunu söyledi.

她说了她很幸福。

Üzgün olduğunu biliyorum.

我知道你难过。

Kim olduğunu unutma.

別忘了你是誰。

Öğretmen olduğunu sanıyordum.

我以为你是老师。

Tamam olduğunu sanıyorum.

我想沒關係。

Şirin olduğunu biliyorum.

我知道她很可爱。

Ne olduğunu anlayamıyorum.

我不懂发生了什么。

Meşakatli olduğunu biliyorum.

我知道它有困難。

Öyle olduğunu düşünmüyoruz.

我们不这样认为。

İyi olduğunu sanmıyorum.

我不觉得它很好。

Hasta olduğunu işitiyorum.

聽說你病了。

Yorgun olduğunu söyleyebilirim.

我觉得你累。

Rahatsız olduğunu biliyorum.

我知道你介意。

Kim olduğunu biliyorum.

- 我知道她是誰。
- 我知道他是谁。
- 我知道她是谁。

Masum olduğunu söyledi.

他说他是无辜的。

Hasta olduğunu duydum.

我听说你病了。

- Robert'n hasta olduğunu duydum.
- Robert'ın hasta olduğunu duyuyorum.

我聽說羅伯特生病了。

- Bunun imkânsız olduğunu bilmelisin.
- Bunun imkânsız olduğunu bilmelisiniz.

你应该知道这是不可能的。

- Çok meşgul olduğunu biliyorum.
- Onun çok meşgul olduğunu biliyorum.

我知道他很忙。

- Ben onun nerede olduğunu öğrendim.
- Onun nerede olduğunu öğrendim.

我弄清楚她在哪儿了。

Ne olduğunu biliyor musun?

你知道发生了什么事情吗?

Delbert'in deli olduğunu düşünüyorum.

Delbert 好像有點神不守舍。

Onun ne olduğunu bilmiyorum.

我不知道那是甚麼。

Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.

不,我不這麼認為。

O, yakışıklı olduğunu söyledi.

她說他很英俊。

Onun evde olduğunu sanmıyorum.

我想她不会在家里。

Onun kim olduğunu bilmiyorum.

我不知道他是谁。

Onun nereli olduğunu bilmiyorum.

我不知道他從哪裡來。

Onun mutlu olduğunu sanmıyorum.

我觉得她不开心。

O, hatalı olduğunu gördü.

他發現自己錯了。

Tom, ümit olduğunu düşünüyor.

汤姆认为有希望。

Tom yorgun olduğunu söylüyor.

汤姆说他累了。

O, aç olduğunu söyledi.

他说他饿了。

Onun orada olduğunu bilmiyordum.

我不知道他在那裡。

O, hasta olduğunu söyledi.

她说她病了。

Düşmanımın kim olduğunu biliyorum.

我知道誰是我的敵人。

Onun haklı olduğunu sanmıyorum.

我不認為他是對的。

Onlar ne olduğunu biliyor.

他们知道发生了什么。

Onun samimi olduğunu sanmıyorum.

- 我不觉得他很诚实。
- 我不相信他是真心的。

Onun Japon olduğunu bilmiyordum.

我不知道他是日本人。

Onun ne olduğunu biliyorum.

我知道那是甚麼。

Onun nereli olduğunu biliyorum.

我知道他来自哪里。

Onların kim olduğunu bilir.

他知道他们是谁。

Onların kim olduğunu biliriz.

我们知道他们是谁。

Onun dürüst olduğunu sanmıyorum.

- 我不觉得他诚实。
- 我不觉得他很诚实。

Ne olduğunu bekleyip göreceğiz.

我們要等等看會發生甚麼。

Şemsiyenin nerede olduğunu bilmiyorum.

我不知道你的雨伞在哪里。

Onun meşgul olduğunu biliyorum.

我知道她一直很忙。

Onun hasta olduğunu bilmiyordum.

我不知道她病了。

İsminin ne olduğunu söyledin?

你說你叫什麼名字?

Onun Fransa'da olduğunu biliyorum.

我知道她在法國。

Yaşamın kısa olduğunu biliyorum.

我知道生命是短暂的。

O, mutlu olduğunu söyledi.

她说了她很幸福。

Kazanın nasıl olduğunu açıkladı.

他解释事故是怎么发生的。

Soruların kolay olduğunu düşündüm.

我認為這些問題很容易。

Neden burada olduğunu bilmiyorum.

我不知道你為甚麼在這裡。

Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum.

我知道我做错了。

Tom'un atletik olduğunu düşünüyorum.

我认为汤姆好运动。

Planın mantıksız olduğunu hissettim.

我覺得這計畫不是很聰明。

Ev ödevimiz olduğunu unutma.

別忘了我們要做功課。

Kutuda ne olduğunu görelim.

看看我會在盒子裡找到什麼?

Onun gerçekçi olduğunu sanmıyorum.

我不觉得他很诚实。

Onun Tom olduğunu biliyordum.

我知道那是汤姆。

Onun nerede olduğunu biliyorum.

我知道她在哪里。

Bunun ciddi olduğunu sanmıyoruz.

我们认为这不严肃。

İnsanların memnun olduğunu umuyorum.

我希望人们满意。

Tom'un iyi olduğunu umuyoruz.

我們希望湯姆沒事。

Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum.

我认为它错了。

Saatin kaç olduğunu bilmiyorum.

我不知道現在幾點鐘。

Bunda iyi olduğunu görebiliyorum.

我看你擅长做这事。

Önemli haberlerin olduğunu söylemiştin.

你說你有重要新聞。

Tom hasta olduğunu söyledi.

湯姆說他病了。

Çok kızgın olduğunu biliyorum.

我知道你很生气。

Bunun görevin olduğunu biliyorsun.

你知道那是你的责任。

Tom'un zengin olduğunu düşünüyorum.

我觉得汤姆很富。

Tom'un yetenekli olduğunu düşünüyorum.

我認為湯姆有才能。

Tom'un iyimser olduğunu düşünüyorum.

我認為湯姆樂觀。

Tom'un fotojenik olduğunu düşünüyorum.

我觉得汤姆很上镜。

Tom'un idiot olduğunu düşünüyorum.

我想汤姆是个蠢材。

Onun İtalyalı olduğunu düşünüyorum.

我觉得他大概来自意大利。

Bana ne olduğunu anlat.

- 告訴我發生了什麼事。
- 告诉我,发生什么了?

Saatimin nerede olduğunu bilmiyorum.

我不知道我的手錶在哪裡。

Kaç yaşında olduğunu biliyorum.

我知道你多大了。

Onun evli olduğunu bilmiyordum.

我不知道她结婚了。