Translation of "Ağzından" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ağzından" in a sentence and their english translations:

O, ağzından kaçırabilir.

She may spill the beans.

Ağzından yel alsın.

- Bite your tongue!
- Bite your tongue.

Dilini ağzından dışarı çıkarmış,

stuck her tongue out of the side of her mouth

O, sırrı ağzından kaçırdı.

She let the secret out.

Ağzından bir şey geliyor.

Something's coming out of your mouth.

Tom ağzından laf kaçırdı.

Tom let the secret out.

Ağzından nefes almayı dene.

Try breathing through your mouth.

Tom baklayı ağzından çıkardı.

Tom spilled the beans.

Ağzından çıkanlara dikkat et.

Mind your language.

- O kelime onun ağzından düştü.
- O sözcük onun ağzından kaçtı.

That word dropped from his mouth.

Baklayı ağzından çıkarmanın tam zamanı.

It is high time you spilled the beans.

Bunun üzerine baklayı ağzından çıkardı.

Thereupon he let the cat out of the bag.

Ağzından çıkanlara dikkat etmeni söyledim!

I told you to watch your mouth!

Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.

Tom took the hook out of the fish's mouth.

Tom Mary'ye baklayı ağzından çıkardı.

Tom spilled the beans to Mary.

Burnundan nefes al, ağzından değil.

Breathe through your nose, not your mouth.

Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü.

Layla kissed Sami softly on the mouth.

Çok konuşup sırrı ağzından kaçırdı.

He talked too much and let the secret slip.

Ağzından küfürlü laf çıkmadan konuşamıyor.

He can't open his mouth without saying a swear-word.

Ağzından sigarayı çıkarmadan nasıl konuşabildiğini bilmiyorum.

I don't know how he can speak without taking the cigarette out of his mouth.

Tom'un ağzından birkaç Fransızca kelime döküldü.

Tom let out a few words in French.

... İndus'un her iki ağzından Büyük Deniz'e gidenler,

… who has sailed into the Great Sea from both mouths of the Indus,

Tuna çayının ağzından 12 gün boyunca taşındılar

after sailing for 12 days from the mouth of the Danube,

Doğum gününü mü unuttun? Ağzından yel alsın.

Forget your birthday? Perish the thought.

- Hadi söylesene Tom.
- Çıkar ağzından baklayı Tom.

Spit it out, Tom.

Olayları bir de senin ağzından duymak istiyorum.

I want to hear your version of what happened.

Tom çok fazla konuştu ve sırrı ağzından kaçırdı.

Tom talked too much and let the secret slip.

Tom yalan söyleyecekti ama baklayı ağzından kaçırmakla sonuçlandırdı.

Tom was going to lie, but he ended up spilling the beans.

- Allah korusun!
- Allah göstermesin!
- Ağzından yel alsın!
- Ağzını hayra aç!

Heaven forbid!

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

Either I try and climb that, or just at the mouth of this cave, try and rock climb up.

Tom, onun için planladığı sürpriz partiyi ağzından kaçırarak annesine söyleyince sürprizi bozdu.

Tom let the cat out of the bag when he accidentally told his mother about the surprise party being planned for her.

Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.

This is a secret just between you and me, so don't let it slip out.

- Ağzından çıkanlara dikkat et.
- Söylediklerine dikkat et.
- Konuşmana dikkat et.
- Konuşmanıza dikkat edin.

Mind your language.

- Hikâyeyi bir de sizin ağzınızdan dinlemek istiyoruz.
- Olayı bir de senin ağzından dinlemek istiyoruz.

Please give us your side of the story.

- Tom'un ağzından beyzbol düşmüyor.
- Tom hep beyzbolla ilgili konuşuyor.
- Tom'un iki lafından biri beyzbol.

All Tom talks about is baseball.

- Sözlerine dikkat et, Tom.
- Ağzından çıkanlara dikkat et, Tom.
- Diline hakim ol, Tom.
- Laflarına dikkat et, Tom.

Watch your mouth, Tom.