Translation of "Dikkat" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Dikkat" in a sentence and their arabic translations:

Dikkat!

حذاري !

Lütfen dikkat!

- الرجاء الإنتباه!
- أرجو إنتباهكم!

Dikkat et!

- اِنتبه!
- إحذر!
- انتبه

Dikkat et.

انتبه.

Neye dikkat ettiklerini anladığınızda, dikkat ettikleri

وفي اللحظة التي تفهم فيها ما الذي يهتمون له،

Yakında dikkat çekecekler.

قريباً سيلفت هذا انتباههم.

Çünkü dikkat sistemini,

لأنها تنشط الانتباه،

Eğer dikkat etmezsek

إذا لم ننتبه

Köşelere dikkat etmeliyiz.

‫احذر من الحواف هنا.‬

Bekle. Dikkat et.

‫تماسك. امض بثبات!‬

Pekâlâ, dikkat edin.

‫حسناً، احترس.‬

Nasihatime dikkat etmedi.

لم يعر أي اهتمام لنصيحتي.

Kendine dikkat et.

أنظر بنفسك.

Valizlerime dikkat et.

انتبه الى حقائبي

Dikkat: ıslak zemin.

احترس: الأرض مبللة

Ben ona dikkat etmedim.

لم أعره انتباها

Denizde yüzerken dikkat etmelisin.

عليك أن تنتبه عندما تسبح في البحر.

Lütfen dikkat eder misin?

هلّا أصغيتم رجاءً؟

Sami, Leyla'ya dikkat etti.

أولى سامي انتباهه لليلى.

Sami dikkat çekmeyi severdi.

كان سامي يحبّ جلب الانتباه.

- Sözlerine dikkat et, Tom.
- Ağzından çıkanlara dikkat et, Tom.
- Diline hakim ol, Tom.
- Laflarına dikkat et, Tom.

انتبه لما تقوله يا توم.

Ne zaman dikkat etmeye başladık?

متى بدأنا نلاحظ؟

Ellerinizi koyduğunuz yere dikkat etmelisiniz.

‫يجب أن تحترس أين تضع يدك.‬

İnsanların ne dediğine dikkat etmedin,

أنّت، بمنتهى الذكاء، لم توجه الكثير من الانتباه لما يقوله الناس،

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

اهتمام كبير بالتفاصيل

Dikkat et, adamın silahı var.

انتبه، ذاك الرجل معه مسدس.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.

التطورات الحديثة في الطب مذهلة .

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.

التطورات الاخيرة في الدواء جديرة بالملاحظة

Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.

عليك الانتباه إلى إشارة المرور.

Dikkat et! Bir araba geliyor!

انتبه فثمّة سيارة قادمة!

Dikkat etmek ve dinlemek zorundayız.

علينا أن ننتبه ونستمع

Leyla hiçbir şeye dikkat etmedi.

لم تولي ليلى اهتماما لأي شيء.

Ancak bakın burasına dikkat, yeniliklere isteklidir.

ولكن، انتبهوا لهذا، يرغب في التجديد.

Ve dikkat bile etmiyordum bu konuya.

ولم أعرها اهتماماً حقاً.

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!

انتبه! هناك شاحنة قادمة!

Sami kızların ona dikkat etmesini istiyordu.

- كان سامي يريد أن تهتمّ به الفتيات.
- كان سامي يريد أن توليه الفتيات انتباههنّ.

Hem de öğrenci çıktılarını geliştirmeye dikkat ederek

حيث نسعى لتحقيق عائد للمستثمرين

Burada bir çukur var. Çok dikkat et.

‫هناك منحدر أمامنا.‬ ‫سر بحذر شديد.‬

Bu, öğrenme, ezberleme ve dikkat süreçlerini azaltıyor;

ويُقلل من القدرة على التعلم والتذكر والانتباه

Bu nedenle yaydığımız şeylere çok dikkat etmeliyiz.

لذا كن حذراً جداً حول ما تنشر.

. Asmaa gelen dikkat çekici bir görünüm A

ذلك الظهور الملفت خرج تسريبٌ للعل يقول ان اسماء قد تكون

Dikkat et! Orada büyük bir çukur var.

انتبه! هناك حفرة كبيرة هناك.

O, onun ne söylediğine hiç dikkat etmedi.

لم يعر أي اهتمام لما قالت.

Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazılmasına dikkat ediyorum.

أرى أن أسعار البيع مكتوبة بالحبر الأحمر.

Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.

لاحظوا أنني قلت: "ما خطبنا نحن ذوي البشرة البيضاء؟"

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

‫وأريد أن أكون حذراً ‬ ‫بحيث أبعد ظلي‬ ‫عن سطح المياه.‬

Pantolonunuzun paçasından tırmanmasını istemezsiniz. Bastığınız yere dikkat edin.

‫لن ترغب في أن يتسلّق هذا ساقك.‬ ‫انتبه لخطواتك.‬

Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.

‫يحسن أن أحذر في استعمال هذه الشعلة.‬ ‫ربما يكون به بارود.‬

Burada bir şey olması ihtimaline karşın... ...dikkat etmeliyiz.

‫يجب أن ألزم الحذر في حال إن كان هناك...‬ ‫أي شيء هنا.‬

Ama yeni alışkanlıklarına ve çılgınlıklarına da dikkat etmeliyiz.

ولكن نحتاج أيضًا لمراقبة التصرفات والبدع المستحدثة.

Aynı zamanda küresel ısınmaya dikkat çekmeyi de başarırız.

‫برز هذه الصلة‬ ‫في ثلاثة مجالات رئيسية -‬

dikkat ederek ve yüksek standartlarını karşılamayan subayları işten

هنا أسس سمعته كمسؤول استثنائي ومدير

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.

أشار أن تنفيذ الخطة سيكلف الكثير من المال.

Bu hikaye koronavirüsle ilgili bir şeye dikkat çekiyor...

تسلط هذه القصة الضوء على خاصية في فيروس كورونا

2014 Masters Turnuvasında, dikkat çekici bir şey yaptı.

في بطولة الماسترز 2014 ، قام بشيء رائع.

Turistler seyahat ederken yerel kültürlere uymaya dikkat etmeliler.

يجب على السياح ان ياخذو بالحسبان احترام الثقافات المحلية عندما يسافرون .

Peki ya daha çok insan bu tehlikeye dikkat etseydi?

لكن ماذا لو كنّا كلنا نتربص لهذه الأخطار؟

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir, bu yüzden dikkat etmeliyiz.

‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة أن تكون قاتلة. ‬ ‫لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Dikkat ettin mi, tüm dişiler kabaca aynı frekansa sahipler.

ولاحظت أن لدى كل الإناث نفس التردد، تقريباً؟

[Bu konuşma görsellik içermektedir Buna dikkat edilmesi tavsiye edilir]

[يحتوي هذا الحديث على لغة حادة وينصح المشاهد بالحذر]

Bu tabloda en çok dikkat çekenlerden bir tanesi ise

واحدة من أبرز في هذا الجدول

Sihir numaralarını kullanarak dikkat, algı, aldatma ve özgür irade gibi

ولكنه مكان نستخدم فيه الحيل السحرية لدراسة العمليات العقلية،

O arkadaşınıza dikkat edin ama ha birazdan anlatacaklarım çok önemli

كن حذرا مع هذا الصديق ولكن سأخبرك قريبا جدا

Oradaki bölüm kapı fakat dikkat edin diğer havarilerin ayakları görünüyor

القسم هناك هو الباب ، ولكن كن حذرا ، أقدام الرسل الآخرين مرئية.

Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.

في المدار الثالث ، التقط أندرس واحدة من أكثر الصور روعة في التاريخ.

- Jamal dikkat merkezi olmak istiyor.
- Jamal ilgi odağı olmak istiyor.

يريد جمال أن يكون مركزا للاهتمام.

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

‫يجب بالتأكيد أن ألزم الحذر،‬ ‫لأنه يمكن للخفافيش ‬ ‫أن تنقل فيروسات قاتلة بعضة واحدة.‬

Fakat o Meryem İsa'nın annesi olan Meryem değil karıştırmayalım dikkat edelim

ولكن احذر من الخلط بين كونها مريم أم يسوع.

Halatla inişte dikkat etmeniz gereken en önemli şey bu. Onu neye bağladınız?

‫هذا أهم شيء عندما تهبط بالحبل،‬ ‫هو بأي شيء أنت مربوط؟‬

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

‫لذا أظن أنه يلاحظ تلك الأصوات الخافتة،‬ ‫ويرى الأنوار‬ ‫والتلفاز عبر النافذة،‬ ‫يولي اهتماماً لتلك الأشياء.‬

Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.

ولكن لا تزال هناك أحداث رائعة. هذا الرجل يعطي أيضا أخبار عن المستقبل.

çalışma için kahramanca bir kapasite, titiz bir hafıza ve ayrıntılara dikkat ve görev ve disipline bağlılık.

على العمل ، وذاكرة دقيقة ، والاهتمام بالتفاصيل ، والتفاني في الواجب والانضباط.

Hani bu 5 dakikaya geliyorum ile başlayıp daha sonrasında dikkat çekmek için söylenen yalan ile devam eden durum

تبدأ هذه الدقائق الخمس ، ثم تستمر بالكذب لتلفت الانتباه