Translation of "İnşa" in English

Inşa ettik.

in Potsdamer Platz.

Parkı inşa ettik.

We built the park.

İnşa ettiğimiz yollar

The roads we build

Tekrar inşa edeceğiz.

We'll rebuild.

Onu inşa edebiliriz.

We can build that.

Evim inşa ediliyor.

My house is built.

Onu inşa et.

Build it.

- Onu kim inşa etti?
- Bunu kim inşa etti?

Who built it?

Kelime bilgisi inşa etmeye

to start building that knowledge of the words,

Bilinçaltımızla da inşa ediyoruz.

but also with our unconsciousness.

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

How do you build self-confidence?

Yeniden inşa edilebilir oluşu.

to fit a time and age.

Ve fabrikayı inşa ederken

and while we were building the plant,

Bir yapı inşa edebilmelisiniz,

You need to be able to make a building,

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

We are building on top of brokenness.

Bunları inşa etmeye başladık.

in one of the poorest areas.

Bir model inşa ettik,

And so we built a model,

Yer üstüne inşa çıkıyor

builds on the ground

Ev şimdi inşa ediliyor.

The house is being built now.

Bir duvar inşa ediyorum.

- I am building a wall.
- I'm building a wall.

Dünyayı dil inşa eder.

Language builds the world.

Onları nerede inşa ettin?

Where did you build them?

Bir şey inşa etmeliyiz.

We should build something.

Onların kabinlerini inşa etmem.

I don't build their cabins.

Bir şey inşa edelim.

Let's build something.

Bir ev inşa edecekler.

They'll build a house.

Bunu inşa eden benim.

I'm the one who built this.

Evim ahşaptan inşa edildi.

My house is built of wood.

Yeni cadde inşa ediliyor.

The new street is being built.

Yeniden inşa etmek zorundayız.

We have to rebuild.

Bu yeniden inşa edilebilir.

It can be rebuilt.

Onların inşa ettikleri nedir?

What's it they're building?

Bir duvar inşa edeceğiz.

- We are going to build a wall.
- We're going to build a wall.

Onu ben inşa ettim.

- I built it.
- I built them.

Onu onlar inşa ettiler.

They built it.

Bunu kim inşa etti?

Who built this?

Onu biz inşa etmedik.

We didn't build it.

O onu inşa etti.

He built it.

Tom onu inşa etti.

Tom built it.

Mary onu inşa etti.

Mary built it.

Biz onu inşa ettik.

We built it.

Kuyu taştan inşa edilmiştir.

The well is built of stone.

Bir duvar inşa edelim.

Let's build a wall.

Ne zaman inşa edildi?

When was it built?

Tom ne inşa etti?

What did Tom build?

Biz yeniden inşa edeceğiz.

We're going to rebuild.

2013 yılında inşa edildi.

It was constructed in 2013.

Bunu birlikte inşa ettik.

We built it together.

Bir barınak inşa ettim.

I built a shelter.

Duvarcı ev inşa ediyor.

The mason builds the house.

Büyük Herod, Masada kalesini inşa etti ve tapınağı yeniden inşa etti.

Herod the Great built the Masada fortress and rebuilt the Temple.

İbadet için ortamlar inşa ettik.

We built environments for worship.

Bir günde köprü inşa edemezsiniz.

A bridge can't be built in one day.

Gelecekte nelerin inşa edilmesini umdukları,

Not just about what they hope to see built in the future

Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.

are building the International African American Museum.

Görüyor ve geleceğimizi inşa ediyoruz

we see and build our future.

Piramitler antik çağda inşa edildiler.

The pyramids were built in ancient times.

Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.

Many years have been spent in building the tower.

Salon, kurucunun anısına inşa edilmiştir.

The hall was built in memory of the founder.

Yeni bir ev inşa etti.

He built a new house.

Küçük bir ev inşa edebildi.

He was able to build a small house.

Şehir bir düzlükte inşa edilmiştir.

The city is built on lowlands.

Tom bir duvar inşa ediyor.

Tom is building a wall.

Biz bir köprü inşa ediyoruz.

- We are building a bridge.
- We're building a bridge.

Büyük bir ev inşa edilecek.

A big house will be built.

Onların işi evler inşa etmek.

Their job is to build houses.

Ahşap bir bina inşa edeceğiz.

I will construct a wooden building.

Bu yeri kim inşa etti?

Who built this place?

Tom üç ev inşa etti.

Tom has built three houses.

Ankara bir günde inşa edilmedi.

Ankara wasn't built in a day.

Onlar bir ev inşa ediyorlar.

- They are building a house.
- They're building a house.

Tom bunu babasıyla inşa etti.

Tom built this with his dad.

Roma bir günde inşa edilmedi.

- Rome wasn't built in a day.
- Rome was not built in a day.
- Things cannot be accomplished overnight.
- Things can't be accomplished overnight.

Paris bir günde inşa edilmedi.

Paris wasn't built in a day.

Bunu ne zaman inşa ettiler?

When did they build that?

Evimiz tamamen yeniden inşa edildi.

Our house was entirely rebuilt.

Amcam her şeyi inşa ederdi.

My uncle would build everything.

Büyükbabam bu evi inşa etti.

My grandfather built this house.

Bu binayı kim inşa etti?

Who built this building?

Kendisine bir ev inşa etti.

He built himself a house.

Kumda bir kale inşa edelim.

Let's build a castle in the sand.

Bir kumdan kale inşa edelim.

Let's build a sandcastle.

Bu, Jack'in inşa ettiği evdir.

This is the house that Jack built.

Güven inşa eder, gerilimi dağıtır

It builds trust, diffuses tension,

Kale ne zaman inşa edildi?

When was the castle built?

Tom kendi evini inşa etti.

Tom built his own house.

Inşa edilen yeşil evleri fotoğrafları.

and in that email were pictures of a green house being built.