Translation of "Yollar" in English

0.013 sec.

Examples of using "Yollar" in a sentence and their english translations:

Yollar boştu.

The roads were empty.

Yollar tıkalı.

Roads are blocked.

Yollar kaygandı.

The roads are slippery.

Yollar harikadır.

The roads are fantastic.

Yollar buzlu.

The roads are icy.

- Buradaki yollar tıklım tıklım.
- Buradaki yollar sıkışık.

The roads here are congested.

çeşitli yollar düşünmeliyim.

and invest in a more meaningful way.

İnşa ettiğimiz yollar

The roads we build

Yollar temiz değil.

- The roads are dirty.
- The roads are unclean.

Yollar çok pis.

The roads are dirty.

Bizim yollar kesişti.

Our paths have crossed.

Görülmemiş yollar denenmeli.

Unprecedented ways should be tried.

Yollar çukurlarla dolu.

The roads are full of potholes.

Buradaki yollar sıkışık.

The roads here are congested.

- Yollar biz yüdükçe oluşur.
- Yollar biz yürürsek meydana gelir.

Roads emerge because we walk them.

Tüm yollar açık olacaktı.

the Strait of Gibraltar, would’ve been open.

Yağmur yağıyor. Yollar ıslak.

It has been raining. The roads are wet.

Tüm yollar Roma'ya çıkar.

All roads lead to Rome.

Bütün yollar Roma'ya çıkar.

All roads lead to Rome.

Kışın, yollar buzla kaplıdır.

In winter, the roads are covered with ice.

Birçok yollar kapalı kalır.

Many roads remain closed.

Bütün yollar Elsinore'a çıkar.

All roads lead to Elsinore.

Onlar farklı yollar izliyordu.

They were taking different streets.

Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.

- Drive carefully! Those are treacherous roads up there.
- Drive carefully! The roads are treacherous.

Başka yollar olduğuna inanıyorum.

I believe that there are other ways.

Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.

We need to find something else. Another way.

Kötü hava sonucu yollar kapalı.

The roads are closed as a result of bad weather.

Tom bana sürekli mesaj yollar.

Tom texts me all the time.

Tom para biriktirebileceğimiz yollar önerdi.

Tom suggested ways we could save money.

Gün boyunca yollar arabalarla dolar.

During the day the streets fill up with cars.

Yollar kötü havadan dolayı tıkalıydı.

The roads are blocked due to the bad weather.

Onlar yollar ve köprüler yaptılar.

They had built roads and bridges.

Yağmur yağdığında yollar neden kayganlaşıyor?

Why do roads become slippery when it rains?

Yardım çağırmak için başka yollar bulacağız

We come up with other ways of signalling for help,

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

He has been building roads for 53 years.

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.

The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

Şehre gelen tüm yollar arabalar dolu.

All the roads leading into the city are full of cars.

Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.

Schools and roads are services paid for by taxes.

Lütfen bana Mary'nin adresini yollar mısınız?

Will you please send me Mary's address?

Kırsaldaki yollar şehirdekiler kadar yoğun değil.

Roads in the country aren't as busy as those in the city.

Sorunla ilgilenmek için çeşitli yollar vardır.

There are various ways to take care of the problem.

Yollar günün bu saatinde çok kalabalık.

The roads are very crowded at this time of the day.

Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.

In Japan almost all roads are single lane.

Yeni yollar birbiri ardına inşa edildi.

New roads were constructed one after another.

Fadıl uyuşturucu alışkanlığını besleyecek yollar arıyordu.

Fadil was looking for ways to feed his drug habit.

Takip edecekleri yollar için daha büyük seçimlere

is that they have much greater choice in the path to follow,

Ama biliyor musunuz? Keşfetmediğimiz bazı yollar vardı.

You know what, though? There were some paths we didn't explore.

Sosyal olarak hoşa giden yollar bulmamız gerekiyor.

and the awareness that it brings of our precarity.

Bu para sayesinde yollar ve köprüler için

With the money we carry out development work

Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.

- You can get to her house in a variety of different ways.
- There are various ways to get to her house.

Bir hırsız için, tüm yollar hapishaneye çıkar.

For a thief, all roads lead to prison.

Yollar kaygan, onun için lütfen dikkatli ol.

The roads are slippery, so please be careful.

Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.

If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.

Bunu yapmak için daha iyi yollar var.

There are better ways to do that.

Onlar yaşam için yeni yollar denemek istediler.

They wanted to try new ways of living.

Birçok yollar ve alanlar sular altında kaldı.

Many roads and fields were flooded.

Zamanını harcamak için daha kötü yollar var.

There are worse ways to spend your time.

Yapmayan ya da yapmak için başka yollar bulanlar

then anyone who can't, or doesn't, or find some other means to do that

Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.

But the hills and the roads and the smells are all familiar.

Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.

We want to take these ideas and find ways to scale them up.

Yap… altyapı oluşturulmalı, limanlar, havaalanları, yollar vb. gibi

do… infrastructure needs to be created, like ports, airports, roads, etc, etc... so

Gece boyunca yağmur yağdığı için yollar çok çamurluydu.

The roads were very muddy since it had rained during the night.

Tom yollar kapalı olduğu için kayak alanına gidemedi.

Tom couldn't get to the ski area because the roads were closed.

Bunun gelecekte tekrar olmasını engelleyebileceğimiz yollar hakkında konuşalım.

Let's talk about ways that we might prevent this from happening again in the future.

Bu günlerde bu sorunları çözmek için yollar vardır.

These days there are ways to fix these problems.

Amerika'da nereye giderseniz gidin, yollar ve otoyollar vardır.

There are roads and freeways wherever you go in America.

Tom, Mary'ye bunu yapmak için çeşitli yollar gösterdi.

Tom showed Mary various ways to do that.

Yüksek lisans eğitimini finanse etmek için çeşitli yollar vardır.

There are several ways to fund postgraduate study.

Yurtiçi ve yurtdışı ticaret gelirlerini artırmak için yollar inşa ettirdi

He undertakes road construction to enhance domestic and international trade revenue.

Ve düşman, arazi, yollar ve operasyonları etkileyebilecek diğer her şey hakkında raporları harmanlamak.

and collating reports on the enemy, terrain, roads  and anything else that might affect operations.

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.