Translation of "ücretler" in English

Ücretler yükselmek üzere.

Fees are about to go up.

Bu ücretler ne için?

What are these charges for?

Gizli ücretler olduğunu biliyorum.

I know there are hidden fees.

Bu otelde ücretler nedir?

What are the charges in this hotel?

Pansiyona yüksek ücretler ödemek zorundayım.

I have to pay high rates to the boarding.

Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi.

Our company decided for consistent fees.

Birçok ülkelerde öğretmenler yüksek ücretler almaz.

In most countries, teachers do not receive high wages.

Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.

The policemen demanded higher wages.

Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.

A skilled mechanic earns decent wages.

Sonra uzun randevular ve pahalı ücretler...

Then there are lengthy appointments and expensive fees.

Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.

The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.

Bu restorandaki yemek iyi değil, ücretler pahalı ve servis berbat. Kısaca bu restorana gitme.

The food at this restaurant is not good, the prices expensive, and the service lousy. In short, don't go to this restaurant.

Bir işletmeye yatırım yapmak veya uygun şekilde eğitmek Çocukları - ve tabii ki daha düşük ücretler.

invest in a business or to properly educate their children – and of course lower wages.

Ekonomimizin büyüdüğü bir anda bizim işletmelerimiz 1990'lardan beri en hızlı tempoda işler yaratıyorlar ve ücretler tekrar yükselmeye başlıyor, bizim olmak istediğimiz ülke türü hakkında bazı seçimler yapmak zorundayız.

At a moment when our economy is growing, our businesses are creating jobs at the fastest pace since the 1990s, and wages are starting to rise again, we have to make some choices about the kind of country we want to be.