Translation of "çocuklarından" in English

0.007 sec.

Examples of using "çocuklarından" in a sentence and their english translations:

Bana çocuklarından bahset.

Tell me about your children.

Bize çocuklarından bahset.

Tell us about your kids.

Tom'un çocuklarından biri misin?

Are you one of Tom's children?

Tom Mary'nin çocuklarından biridir.

Tom is one of Mary's children.

O sokak çocuklarından hoşlanmıyorum.

I don't like those urchins.

Tom'un çocuklarından hiçbiri Fransızca konuşamaz.

- None of Tom's children can speak French.
- Neither of Tom's children can speak French.

Tom çocuklarından her birine sarıldı.

Tom gave each of his kids a hug.

Leyla'nın, çocuklarından yüksek beklentileri vardı.

Layla had high expectations of her children.

Tom'un çocuklarından biri değil misin?

Aren't you one of Tom's children?

Tom karısından ve çocuklarından ayrılmayı istemiyordu.

Tom didn't like being separated from his wife and children.

Sen Tom'un çocuklarından birisin, değil mi?

You're one of Tom's kids, aren't you?

Tom, blog yazılarında çocuklarından hiç bahsetmez.

Tom never mentions his children in his blog posts.

Tom Mary'yi çocuklarından birine vururken gördü.

Tom saw Mary hitting one of her children.

Tom Mary'nin çocuklarından hiçbirini tanımadığını söyledi.

- Tom said he doesn't know any of Mary's children.
- Tom said that he doesn't know any of Mary's children.

Sami, öfkesini Leyla'nın çocuklarından çıkarmaya başladı.

Sami started taking his anger out on Layla's children.

Tom, Mary'nin çocuklarından hiçbiriyle tanışmadığını söyledi.

Tom says he hasn't met any of Mary children.

Anne-babanın kuzenlerinin çocuklarından kaçı kız?

How many of your second cousins are girls?

Erkek çocuklarından her biri yarışa katılmaya istekliydi.

Each of the boys was eager to join in the race.

Karım kendi çocuklarından bile hoşlanıyor gibi görünmüyor.

My wife doesn't seem to like even her own children.

Ebeveynlerin çocuklarından daha önemli olduğunu düşünmek istiyorum.

I want to think that parents are more important than their children.

Tom'u çocuklarından herhangi birini öptüğünü hiç görmedim.

I've never seen Tom kiss any of his children.

Tom'un çocuklarından biri şu anda Avustralya'da yaşıyor.

- One of Tom's kids lives in Australia now.
- One of Tom's children lives in Australia now.

Japon çocukları İngiliz çocuklarından daha çok televizyon izler.

Japanese children watch television more than English children.

Tom Mary'nin çok sayıda üvey çocuklarından sadece biriydi.

Tom was only one of Mary's many stepchildren.

Tom, Mary'nin çocuklarından birine şaplak attığını gördüğünü söyledi.

- Tom said he saw Mary spanking one of her children.
- Tom said that he saw Mary spanking one of her children.

O size Mısır'daki karısından ve çocuklarından bahsetti mi?

Did he tell you about his wife and children in Egypt?

- Bunu hangi çocuğun yaptı?
- Bunu çocuklarından hangisi yaptı?

Which one of your children did that?

- Tom tüm çocuklarından uzun yaşadı.
- Tom bütün çocuklarını gömdü.

Tom outlived all of his children.

Tom ve Mary ilk çocuklarından sonra bir ev yaptırmayı planlıyorlar.

Tom and Mary are planning to have a house built after they have their first child.

Erkek çocukları ev ödevleri için kız çocuklarından daha az zaman harcar.

Boys spend less time on homework than girls.

Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.

They decided to adopt a child rather than having one of their own.

Ebeveynler çocuklarından uzakta olduklarında, onların güvenliği veya refahı konusunda yapabilecekleri bir şey yoktur.

When parents are far away from their children, there is nothing they can do about their safety or welfare.