Translation of "çabalıyor" in English

0.006 sec.

Examples of using "çabalıyor" in a sentence and their english translations:

Tom çok fazla çabalıyor.

Tom is trying too hard.

Tom kesinlikle çok çabalıyor.

Tom certainly tries hard.

Tom çabalıyor, değil mi?

Tom is trying, isn't he?

Tom faturalarını ödemek için çabalıyor.

Tom struggles to pay his bills.

Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.

My grandfather still endeavors to absorb new ideas.

Ülke, dış ticaret açığını telafi etmek için çok çabalıyor.

The country is trying hard to make up for her trade deficit.

Luciano, maçtaki ezilen kişi, şampiyona mutevazı pasta yedirmeye çabalıyor olacak.

Luciano, the underdog in the match, will be trying to make the champ eat humble pie.

Birçok çalışan anne, ev ve iş hayatlarını dengede tutmaya çabalıyor.

Many working mothers struggle to balance their home and work lives.