Translation of "çıkmayacağını" in English

0.005 sec.

Examples of using "çıkmayacağını" in a sentence and their english translations:

Hiçbir zaman saçımın çıkmayacağını,

that I wouldn't grow any hair,

Yolumuza çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.

or whether some other factor is getting in the way.

Bana karşı çıkmayacağını umuyorum.

I hope you're not going to oppose me.

Ona dışarı çıkıp çıkmayacağını sordum.

I asked her if she was going out.

Tom Mary'nin asla onunla çıkmayacağını biliyordu.

Tom knew Mary never would go out with him.

Bu gece çıkıp çıkmayacağını Trang'e sor.

Ask Trang if she's going out tonight.

Tom Mary'nin kendisiyle çıkıp çıkmayacağını merak ediyordu.

Tom was wondering if Mary would go out with him.

Bu akşam dışarı çıkıp çıkmayacağını Trang'e sor.

Ask Trang if he's going out this evening.

Tom Mary'nin onunla çıkıp çıkmayacağını merak etti.

Tom wondered if Mary would go out with him.

Tom'a bu gece dışarı çıkıp çıkmayacağını sor.

Ask Tom if he's going out tonight.

Beth, Chris'e eğer banyo yapmazsa onunla çıkmayacağını söyledi.

- Beth told Chris that if he didn't take a bath, she wouldn't go on a date with him.
- Beth told Chris that if he didn't take a bath, she wouldn't go out with him.

Bu gece Tom'un ortaya çıkıp çıkmayacağını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom will show up tonight.
- I wonder if Tom will show up tonight.

Lütfen Tom'a bu gece dışarı çıkıp çıkmayacağını sor.

Please ask Tom if he's going out tonight.

Tom'un bizimle dışarı çıkıp çıkmayacağını ve yemek yeyip yemeyeceğini öğrenmek istiyorum.

I want to find out if Tom is going to go out and eat with us.