Translation of "Sor" in English

Sor!

- Ask!
- Ask.

-K.G: İki, sor. -Seyirci: Sor.

- K.G: Two, ask. - Audience: Ask.

İki: Sor.

Two: Ask.

Google'a sor

Ask Google

Sorunu sor.

Ask your question.

Polise sor.

Ask the policeman.

Anlamıyorsan sor.

- If you don't understand, ask.
- If you do not understand, ask.

Tom'a sor.

Ask Tom.

Birine sor.

- Ask anyone.
- Ask anybody.

Çevrene sor.

Ask around.

Onlara sor.

Ask them.

Hadi sor!

Well, ask!

Babana sor!

Ask dad!

Arkadaşlarıma sor.

Ask my friends.

Ona sor.

Ask him.

Annene sor.

Ask your mother.

- Anlamıyorsan sor.
- Eğer anlamıyorsan bir soru sor.

- If you don't understand, ask.
- If you don't understand, ask a question.
- If you do not understand, ask.

Kendine şunu sor:

Ask yourself,

Kendine şunu sor:

Ask yourself,

Ona adını sor.

Ask him his name.

Yarın bana sor.

Ask me tomorrow.

Bunu Tom'a sor.

Just ask Tom about it.

Tom'a tekrar sor.

Ask Tom again.

Tom'a kendin sor.

Ask Tom yourself.

Sadece Tom'a sor.

Just ask Tom.

Bir uzmana sor.

Ask an expert.

Sebebini kendin sor.

Ask yourself why.

Bilmiyorsan, öğretmene sor.

If you don't know, ask the teacher.

Onun için sor.

Ask for him.

Onlara kendin sor.

Ask them yourself.

Ona kendin sor.

Ask him yourself.

Onlara tekrar sor.

Ask them again.

Ona tekrar sor.

Ask him again.

Sadece onlara sor.

Just ask them.

Sadece ona sor.

Just ask him.

Git onlara sor.

Go and ask them.

Ne istersen sor.

- Ask whatever you want.
- Ask whatever you want to.
- Ask whatever you want to ask.

Polise yolu sor.

Ask the policeman the way.

Bir polise sor!

Ask a policeman!

Özgür biçimde sor.

Ask freely.

Eğer bilmiyorsan sor.

If you don't know, ask.

- Tom'a nerede yaşadığını sor.
- Sor bakalım, Tom nerede oturuyormuş.

Ask Tom where he lives.

- Sor bakalım Tom ne istiyormuş.
- Tom'a ne istediğini sor.

Ask Tom what he wants.

Lütfen başka birine sor.

- You'll have to ask someone else.
- Please ask someone else.

Ne aldığını ona sor.

Ask her what she bought.

Ona ne yaptığını sor.

Ask her what she has done.

Bana bir şey sor!

- Ask me anything!
- Ask me anything.

Şüphen olursa bana sor.

Ask me whenever you're in doubt.

Bilmek istiyorsan sadece sor.

- If you want to know, just ask.
- If you want to know, just ask directly.

Bana bir soru sor.

Ask me a question.

Bana inanmıyorsan Tom'a sor.

If you don't believe me, ask Tom.

Tom'a nerede olduğunu sor.

Ask Tom where he is.

Onun yerine Tom'a sor.

Ask Tom instead.

Lütfen bilgi masasında sor.

Please ask at the information desk.

Bana bir şey sor.

- Ask me anything!
- Ask me anything.

Bana sorma. Tom'a sor.

Don't ask me. Ask Tom.

Ne sormak istersen sor.

- Ask whatever you want.
- Ask whatever you want to ask.

Daha sonra tekrar sor.

Ask again later.

Herhangi bir kadına sor.

Ask any woman.

Doktoruna ne düşündüğünü sor.

Ask your doctor what he thinks.

Tom'a nasıl hissettiğini sor.

Ask Tom how he's feeling.

Öyleyse Tom'a da sor.

Just go and ask Tom.

Onun hakkında Tom'a sor.

Ask Tom about it.

Tom'a bir şey sor.

Ask Tom anything.

Menü için garsona sor.

Ask the waitress for the menu.

Bana sorma. Onlara sor.

Don't ask me. Ask them.

Bana sorma. Ona sor.

Don't ask me. Ask him.

Onun yerine onlara sor.

Ask them instead.

Onun yerine ona sor.

Ask him instead.

Git ve ona sor.

Go and ask her.

Döndüğü zaman ona sor.

Ask him when he comes back.

Bir de bana sor.

You're telling me.

Oradaki polis karakoluna sor.

Ask at the police station over there.

Umudunu kesme, Thomasa'a sor!

Don't despair, ask Thomas!