Translation of "Çocuklarımın" in English

0.055 sec.

Examples of using "Çocuklarımın" in a sentence and their english translations:

Çocuklarımın üçü öldü.

Three of my children died.

O, çocuklarımın annesiydi.

She was the mother of my children.

Çocuklarımın olacağını düşündüm.

- I thought I would have children.
- I thought that I would have children.

Çocuklarımın bağırmasından bıktım.

I'm tired of my kids crying.

Fince, çocuklarımın ana dilidir.

Finnish is the mother tongue of my children.

Çocuklarımın güvende olmasını isterim.

I want my kids to be safe.

Tom'u çocuklarımın yanına salma.

Don't let Tom near my kids.

Çocuklarımın hepsi okulu bıraktılar.

My kids have all left school.

Çocuklarımın güvenliği önce gelir.

My children's safety comes first.

Çocuklarımın bana ihtiyacı var.

My children need me.

Çocuklarımın mutlu olmasını istiyorum.

- I want my children to be happy.
- I want my kids to be happy.

Çocuklarımın çoğu Boston'da yaşıyor.

Most of my children live in Boston.

Çocuklarımın hepsi Boston'da yaşıyor.

All of my children live in Boston.

Karım, çocuklarımın annesi, Filistinli.

My wife, the mother of my children, is Palestinian.

Eşim, çocuklarımın annesi, Filistinlidir.

My wife, the mother of my children, is Palestinian.

Çocuklarımın sigara içmesini istemiyorum.

I don't want my kids to smoke.

Çocuklarımın Fransızca öğrenmesini istedim.

I wanted my children to learn French.

Çocuklarımın Fransızca öğrenmesini istiyorum.

I want my children to learn French.

Onlar çocuklarımın sahip olduklarını istiyorlar:

These kids now want what those kids have:

Çocuklarımın yakında bahar tatilleri var.

My kids have their spring break soon.

Çocuklarımın tam potansiyellerine ulaşmalarını istiyorum.

I want my children to reach their full potential.

Çocuklarımın hepsinin sağlık durumu iyi.

My children are all in perfect health.

Çocuklarımın televizyon izlemelerine izin vermiyorum.

I don't let my kids watch TV.

Çocuklarımın hepsi nasıl yüzeceğini bilir.

All of my kids know how to swim.

Çocuklarımın hepsi Fransızca öğrenmek istiyor.

All of my kids want to learn French.

Çocuklarımın benim hakkımda endişelenmesini istemiyorum.

I don't need my kids worrying about me.

Çocuklarımın üniversiteden mezun olmasını istiyorum.

I want my children to graduate from high school.

Çocuklarımın Fransızca konuşmayı öğrenmesini istiyorum.

I want my children to learn to speak French.

Bütün çocuklarımın üniversiteye gitmesini istiyorum.

I want all my children to go to college.

Ben çocuklarımın üniversiteye gitmesini istiyorum.

I want my children to go to college.

Çocuklarımın bunu yapmasına izin vermeyeceğim.

I'm not going to let my children do that.

Çocuklarımın bunu yapmasına müsaade etmeyeceğim.

- I won't permit my kids to do that.
- I won't permit my children to do that.

Çocuklarımın hiçbiri Boston'a gitmek istemiyor.

None of my children want to go to Boston.

Çocuklarımın dondurma yemesine izin vermiyorum.

I don't allow my children to eat ice cream.

Çocuklarımın Tom'la oyun oynamasını istemiyorum.

I don't want my children to play with Tom.

Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.

I want my children to have dual citizenship.

İlk defa çocuklarımın yanında küfür ediyorum.

This is the first time I've ever sworn in the presence of my children.

Çocuklarımın o fırsata sahip olmasını istiyorum.

I want my children to have that opportunity.

Keşke çocuklarımın dövüşmesini nasıl durduracağımı çözebilsem.

I wish I could figure out how to stop my children from fighting.

Çocuklarımın hayatta olup olmadıklarını bile bilmiyorum.

I don't know if my children are alive.

Çocuklarımın abur cubur yemesine izin vermiyorum.

I don't allow my children to eat junk food.

Çocuklarımın bunu defalarca yapmasına izin verdim.

- I've allowed my children to do that many times.
- I've allowed my kids to do that many times.

Çocuklarımın defalarca bunu yapmasına izin verdim.

- I've allowed my children to do that many times.
- I've allowed my kids to do that many times.

çünkü çocuklarımın deneyimlediğini siz de deneyimleyin istiyorum.

because I want you to experience what my children experience.

Çocuklarımın hepsi nasıl Fransızca konuşulacağını öğrenmek istiyor.

All of my kids want to learn how to speak French.

Çocuklarımın ikisi de zaten liseden mezun oldular.

Both of my kids have already graduated from high school.

Çocuklarımın Noel için ne istediklerinden emin değilim.

I'm not sure what my children want for Christmas.

Çocuklarımın nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.

I have no idea where my children are.

Okul gecelerinde çocuklarımın TV izlemesine izin vermiyorum.

I don't allow my children to watch TV on school nights.

Çocuklarımın onu yapmalarına birçok kez izin verdim.

- I've let my children do that many times.
- I've let my kids do that many times.

Çocuklarımın onu yapmasına birçok kez izin verdim.

- I've let my children do that many times.
- I've let my kids do that many times.

Çocuklarımın bunu yapmasına birçok kez izin verdim.

I've permitted my children to do that many times.

Çocuklarımın her şeyin en iyisine sahip olmalarını istiyorum.

I want my children to have the best of everything.

Çocuklarımın hepsi ebeveynlerimi ziyaret etmek için Boston'a gitti.

All of my kids went to Boston to visit my parents.

- Çocuklarımın hepsini eşit derecede seviyorum.
- Tüm çocuklarımı eşit olarak seviyorum.

I love all my children equally.

Bir daha çocuklarımın yanında küfürlü konuşmayacağın konusunda bana söz ver.

Promise me that you won't swear around my children.

Bir sonraki gün okul olduğu gecelerde, çocuklarımın televizyon seyretmelerine izin vermem.

I don't allow my kids to watch TV on school nights.

- Çocuklarımın hepsi nasıl yüzüleceğini öğrenmek istiyor.
- Tüm çocuklarım yüzmeyi öğrenmek istiyor.

All of my kids want to learn how to swim.

Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.

Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.