Translation of "Bıktım" in English

Bıktım!

- I'm fed up!
- I'm fed up.
- I've had enough!

Bıktım.

- I am exhausted.
- I'm shattered.
- I am shattered.
- I'm knackered.

Saçmalıklarından bıktım.

I am fed up with your nonsense.

Ondan bıktım.

- I'm fed up with her.
- I'm fed up with him.

Ondan bıktım!

- I'm fed up with it!
- I'm tired of him!
- I'm sick of him!

Didişmekten bıktım.

I'm sick of fighting.

Şikayetlerinden bıktım.

I'm sick of your complaints.

Çalışmaktan bıktım.

- I am so sick of working.
- I'm so sick of working.

Balıktan bıktım.

I'm sick of fish.

Matematikten bıktım.

I'm fed up with math.

Hikayelerinden bıktım!

I'm fed up with your stories!

İşten bıktım.

I am tired of the work.

Bıktım bundan!

- I am fed up with it.
- I'm fed up with it!

Fransızcadan bıktım.

I'm sick of French.

Kaybetmekten bıktım.

- I'm tired of losing.
- I get tired of losing.

İncitilmekten bıktım.

I'm sick of being hurt.

Boston'dan bıktım.

- I'm bored with Boston.
- I'm tired of Boston.

Beklemekten bıktım.

I'm tired of waiting.

Tom'dan bıktım.

I'm disgusted with Tom.

Okumaktan bıktım.

- I'm tired of studying.
- I'm sick of studying.

Sızlanmandan bıktım.

I'm tired of your whining.

İkiyüzlülükten bıktım.

I'm sick of the hypocrisy.

Sloganlardan bıktım.

I'm tired of slogans.

Senden bıktım.

I'm sick of you.

Mazeretlerinden bıktım.

- I'm sick of your excuses!
- I'm sick of your excuses.

Şikâyetinden bıktım.

- I'm fed up with your complaining.
- I'm fed up with all your complaining.

Bundan bıktım.

- I'm sick of it!
- I'm fed up.
- I'm sick of it.

Okuldan bıktım.

I'm sick of school.

Toplantılardan bıktım.

I'm sick of meetings.

Hastanelerden bıktım.

I'm sick of hospitals.

Bıktım artık!

I'm pissed off!

İngilizceden bıktım!

I'm sick of English.

Ödevden bıktım.

I'm fed up with homework.

Şikâyetlerinden bıktım.

I'm getting tired of your complaining.

Salatalardan bıktım.

I'm tired of salads.

Burgerlerden bıktım.

I'm sick of burgers.

Hamburgerlerden bıktım.

I'm sick of hamburgers.

- Bu havadan bıktım.
- Bu havadan bıktım usandım.

I'm fed up with this weather.

- Bundan bıktım.
- Bıktım bundan.
- Bundan gına geldi.

I'm sick of this.

- Tüm şikâyetinden bıktım.
- Ben tüm şikayetlerden bıktım.

I'm sick of all the complaints.

Ben, şikâyetinden bıktım.

- I am sick of your complaint.
- I'm sick and tired of your complaining.
- I'm sick and tired of your complaints.

Senin bencilliğinden bıktım.

I'm annoyed at your selfishness.

Uzun konuşmasından bıktım.

I am sick of his long speech.

Ben işten bıktım.

I was tired with the work.

Ben ondan bıktım.

I am fed up with it.

Hasta olmaktan bıktım.

I'm sick of being sick.

Onu dinlemekten bıktım.

- I'm sick of hearing it.
- I'm sick of hearing that.

Onun mazeretlerinden bıktım.

I'm sick of her excuses.

Televizyon seyretmekten bıktım.

I'm tired of watching TV.

Şikâyetlerini dinlemekten bıktım.

I'm sick of listening to your complaints.

Tom'u dinlemekten bıktım.

I am tired of listening to Tom.

Oyunlar oynamaktan bıktım.

I'm tired of playing games.

Senin ipuçlarından bıktım.

I'm sick of your hints.

Onları dinlemekten bıktım.

I'm sick and tired of hearing them.

Ben beyazdan bıktım.

I'm sick of white.

Gerçekten yaşamaktan bıktım.

- I am really tired of living.
- I'm really sick of life.

Ev ödevinden bıktım.

- I am tired of homework.
- I'm tired of homework.

Onun şikâyetlerinden bıktım.

- I'm fed up with her complaints.
- I am fed up with her complaints.

Ben işimden bıktım.

I am tired of my work.

Gerçekten şikayetinden bıktım.

I'm really tired of your complaining.

Bu yerden bıktım.

- I'm sick and tired of this place.
- I'm tired of this place.
- I'm sick of this place.

Seninle ilgilenmekten bıktım.

I'm tired of dealing with you.

Bu oyundan bıktım.

I'm sick of this game.

Bu savaştan bıktım.

I'm sick of this war.

Bundan çok bıktım.

I'm so sick of this.

Tüm şikâyetinden bıktım.

- I'm tired of all his complaints.
- I'm tired of all your complaining.

Televizyon izlemekten bıktım.

I was tired from watching TV.

Bunu yapmaktan bıktım.

I'm tired of doing this.

Senin yorumlarından bıktım.

I'm tired of your comments.

Senin mazeretlerinden bıktım.

- I'm sick of your excuses!
- I'm sick of your excuses.

Tatoeba'daki dezenformasyondan bıktım.

I'm tired of disinformation on Tatoeba.

Senin davranışından bıktım.

I'm fed up with your attitude.

Ben ondan bıktım!

I'm fed up with him!

Tartışmaktan çok bıktım.

I'm too tired of arguing.

Eski buzdolabımdan bıktım.

I got rid of my old fridge.

Bahanelerinden bıktım, Tom.

I'm sick of your excuses, Tom.

Tom'un davranışından bıktım.

I'm fed up with Tom's behavior.

Ben bundan bıktım.

I'm fed up with this.

Bu düzenden bıktım.

I'm fed up with this system.