Translation of "Çiğ" in English

0.015 sec.

Examples of using "Çiğ" in a sentence and their english translations:

Et çiğ.

The meat is raw.

Tavuk çiğ.

The chicken is raw.

Balığı çiğ yeriz.

We eat fish raw.

Et, çiğ yenmemelidir.

Meat should not be eaten raw.

Çiğ balığa katlanamam.

I can't stand raw fish.

Barbunya çiğ yenmemelidir.

Kidney beans shouldn't be eaten raw.

Balık hâlâ çiğ.

The fish is still raw.

Çiğ sebzeler yemeyin.

Don't eat raw vegetables.

Bu et çiğ.

This meat is raw.

Çiğ salyangoz yememelisin.

You shouldn't eat raw snails.

Çiğ balıkları sevmiyorum.

I don't like raw fish.

Çiğ balık yemem.

I don't eat raw fish.

Bulaşıkları yıkamam gerekiyordu. Annem beni çiğ çiğ yiyecek.

I was supposed to do the dishes. My mother will skin me alive.

Ateş yakma imkanı olmadığı için, balığı çiğ çiğ yedi.

As he had no way of making fire, he ate the fish raw.

- O çiğ soğandan nefret eder.
- Çiğ soğandan nefret eder.

He hates raw onions.

Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz,

Do we go for the egg, raw?

Çiğ istiridye yiyebilir misin?

Can you eat raw oysters?

Balığı çiğ olarak yememeliydin.

You shouldn't have eaten the fish raw.

O çiğ balık yemez.

He doesn't eat raw fish.

Sıklıkla çiğ balık yeriz.

We often eat raw fish.

Onlar çiğ et yer.

They eat raw meat.

Tom çiğ balık yemez.

Tom doesn't eat raw fish.

Tom çiğ havuçtan hoşlanır.

Tom likes raw carrots.

Çiğ domuz eti yemeyin.

Don't eat raw pork.

Çiğ soğandan nefret ediyorum.

I hate raw onions.

Lahana çiğ olarak yenilebilir.

Cabbage can be eaten raw.

Güneş doğduğunda çiğ buharlaştı.

The dew evaporated when the sun rose.

Ben çiğ yemeği severim.

I like raw food.

Çiğ çim yaprakları üzerinde.

The dew is on the leaves of grass.

Bu çiğ yenebilir mi?

Can this be eaten raw?

Pekâlâ, çiğ yumurtayı mı seçeyim?

Okay, you want me to go for the egg, raw!

Çiğ yumurta yiyemem. Onlar pişirilmeli.

- I can't eat a raw egg; it must be cooked.
- I can't eat raw eggs. They have to be cooked.

Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.

It's possible to eat green beans raw.

Tom sadece çiğ yiyecek yer.

Tom only eats raw food.

Sık sık çiğ balık yeriz.

We often eat raw fish.

Taze çiğ sebze yemeği sever.

She likes to eat fresh raw vegetables.

Tom sadece çiğ sebze yer.

Tom eats only raw vegetables.

Tom çiğ soğanlardan nefret eder.

Tom hates raw onions.

O, çiğ havuç yemeyi sever.

He likes to eat raw carrots.

Tom çiğ havuç yemekten hoşlanır.

- Tom likes raw carrots.
- Tom likes eating raw carrots.

Atuqtuaq fok balığını çiğ yer.

Atuqtuaq eats the seal blubber uncooked.

O çiğ soğandan nefret ediyor.

She hates raw onions.

Mary çiğ soğandan nefret etmektedir.

Mary hates raw onions.

Biz çiğ soğandan nefret ediyoruz.

We hate raw onions.

Çiğ yumurta yiyemem; pişmiş olmalılar.

I can't eat raw eggs; they must be cooked.

Hiç çiğ balık yedin mi?

Have you ever eaten raw fish?

Çiğ yumurta yemek güvenli midir?

Is eating raw eggs safe?

Çiğ kabak yemek güvenli midir?

Is eating raw pumpkin safe?

Tom çiğ istiridye yemeği seviyor.

Tom likes eating raw oysters.

Ben hiç çiğ balık yemedim.

I've never eaten raw fish.

Sushi gibi çiğ olarak bile atıştırabilirim,

I can actually just munch into this raw, like sushi.

Biz sık sık balığı çiğ yedik.

We often eat fish raw.

Genelleme yaparsak, Batılılar balığı çiğ yemezler.

Generally speaking, Westerners don't eat fish raw.

Bir yabancı olsaydım, çiğ balık yiyemezdim.

Were I a foreigner, I could not eat raw fish.

Tom asla çiğ at eti yemedi.

Tom has never eaten raw horse meat.

Yabancı olsam, muhtemelen çiğ balık yiyemem.

If I were a foreigner, I probably couldn't eat raw fish.

Çiğ balık yiyen köpekler var mı?

Are there dogs that eat raw fish?

Tom kedisine sadece çiğ et verir.

Tom only gives raw meat to his cat.

Kırmızı dolmalık biberleri çiğ yemek istiyorum.

I like to eat red bell peppers raw.

Çiğ soğandan nefret ediyorsun, değil mi?

You hate raw onions, don't you?

Çiğ et yeme dürtüsüne karşı koyamıyorum.

I can't resist the urge to eat raw meat.

Ben, köpeğimi asla çiğ etle beslemem.

I never feed my dog raw meat.

Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.

Onions can be eaten raw or cooked.

Tom Mary'nin çiğ yumurta sevmediğini biliyor.

- Tom knows that Mary doesn't like raw eggs.
- Tom knows Mary doesn't like raw eggs.

Çiğ balık salatası yapmayı biliyor musun?

Do you know how to make a raw fish salad?

Tom'a çiğ domuz yememesi gerektiğini söyledim.

I told Tom that he shouldn't eat raw pork.

Tom, hiç çiğ balık yemediğini söylüyor.

Tom says that he's never eaten raw fish.

Bir parça çiğ balık yedin mi?

Have you eaten a piece of raw fish?

Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz, karaçalı çiçeğini mi?

Do we go for the egg, raw? Or the gorse flower?

Çiğ balık şöyle dursun,ızgara balıktan hoşlanmam.

I don't like grilled fish, let alone raw fish.

Biz Japonya'da balığı sık sık çiğ yeriz.

We often eat fish raw in Japan.

Bir yabancı olsam, muhtemelen çiğ balık yiyemem.

If I were a foreigner, I probably wouldn't be able to eat raw fish.

Çiğ yumurta yemek sizin için kötü olabilir.

Eating raw eggs could be bad for you.

Köpeğimi çiğ balıkla beslemem ve asla beslemeyeceğim.

- I do not and never will feed my dog raw fish.
- I don't and never will feed my dog raw fish.

Hamilelik sırasında çiğ balık yemek güvenli midir?

Is it safe to eat raw fish during pregnancy?

Tom herhangi bir tür çiğ balığı sevmez.

Tom doesn't like any kind of raw fish.

Onları sindirebilirsen, çiğ sebzeler sağlığın için iyidir.

If you can digest them, raw vegetables are good for your health.

Tom Mary'nin çiğ havuç yemeyeceğini bildiğini söylüyor.

- Tom says he knows Mary won't eat raw carrots.
- Tom says he knows that Mary won't eat raw carrots.

Deniz minarelerini çiğ yerseniz, bakteri kapma riskiniz vardır.

[Bear] If you eat limpets raw there is always a risk of ingesting bacteria.

Benim için sürpriz oldu, onlar eti çiğ yediler.

To my surprise, they ate the meat raw.

Tom pişirilirse soğan yiyecektir, ancak çiğ soğan yemiyor.

Tom will eat onions if they've been cooked, but he doesn't eat raw onions.

Tom biraz çiğ karaciğer yedikten sonra neredeyse ölüyordu.

Tom nearly died after eating some raw liver.

Ve beyaz Amerikalıların esaslı çoğunluğunun böylesi çiğ ve keskin

and the discovery that a solid majority of white Americans

Turp çoğunlukla salata sebzesi olarak kullanılır ve çiğ yenir.

Radishes are commonly used as a salad vegetable and eaten raw.

Çiğ domuz eti yemek sizin için gerçekten zararlı mı?

Is eating raw pork really bad for you?

Sık sık Amerikalılarda olduğu gibi, o çiğ balık sevmez.

As is often the case with Americans, he does not care for raw fish.

Domatesi çiğ yeseniz de pişirip kavursanız da çok lezzetlidir.

Tomatoes are delicious whether you eat them raw, cooked or braised.

Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.

Against my advice, he fed his dog some raw pork.

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

It's from eating that raw egg. I knew that was a bad idea.

Eğer çiğ kahve satmak istiyorsanız yani bitkiden hasat edip Avrupaya satacaksanız

If you want to sell your RAW coffee, meaning you take it from the plant and sell it, Europe

Amfibilere ait bir şeyi çiğ olarak yemek hiç iyi bir fikir değildir.

It's never a good idea to eat anything from amphibians just raw.

Veterineri ona yapmamasını söylese bile, o köpeğini çiğ sebzelerle beslemeye devam etti.

Even though her vet told her not to, she continued to feed her dog raw vegetables.

Bir havuç, bir pancar ve bir brokoliye ihtiyacımız var. Onlar çiğ olmalı, pişirilmiş değil.

We need a carrot, a beet, and broccoli. They need to be raw, not cooked.

Tom bu aralar çiğ vegan beslenmeye başlamış. İnsanlara bunun ne kadar süper bir şey olduğu konusunda devamlı atıp tutuyor.

Tom's recently started a raw vegan diet, and regularly gets on his soapbox to tell people how great it is.