Translation of "Yeriz" in English

- Altıda yeriz.
- Altıda yemek yeriz.

We eat at six.

Altıda yeriz.

We eat at six.

Burada yeriz.

Let's eat here.

Kafayı yeriz be

We'll be crazy

Balığı çiğ yeriz.

We eat fish raw.

Biz burada yeriz.

We eat here.

Yaşayabilmek için yeriz.

- We eat so we can live.
- We eat so that we can live.

Evde yemek yeriz.

We eat at home.

Biz pilav yeriz.

We eat rice.

Biz elmaları yeriz.

We eat apples.

Erken yemek yeriz.

We eat early.

Birlikte yemek yeriz.

We eat together.

- Yaşayabilmek için yeriz.
- Biz yeriz bu yüzden yaşayabiliriz.

We eat so we can live.

Bu gece ne yeriz?

- What shall we eat tonight?
- What do we eat tonight?
- What are we having for dinner tonight?

Öğle yemeğini otobüste yeriz.

We'll eat lunch on the bus.

Sıklıkla çiğ balık yeriz.

We often eat raw fish.

Arada bir dışarıda yeriz.

- Every now and then, we eat out.
- Once in a while, we eat out.

Ara sıra, dışarıda yeriz.

- Every now and then, we eat out.
- Once in a while, we eat out.

Biz nadiren dışarıda yeriz.

We rarely eat out.

Biz yaşamak için yeriz.

- We eat so that we may live.
- We eat so we may live.

Her cuma kuskus yeriz.

We eat couscous every Friday.

Genellikle masada birlikte yeriz.

We usually eat together at the table.

- Bir günde üç kez yemek yeriz.
- Günde üç kez yemek yeriz.

We eat a meal three times a day.

Belki de hala yeriz. Denemedim

maybe we still eat. I trial

Günde üç kez yemek yeriz.

We eat a meal three times a day.

Sadece özel günlerde ıstakoz yeriz.

We have lobsters only on special occasions.

Biz birçok çeşit yiyecek yeriz.

We eat many kinds of food.

Biz bir kaşıkla çorba yeriz.

We eat soup with a spoon.

Biz akşam yemeğini yedide yeriz.

We have dinner at seven.

Sık sık çiğ balık yeriz.

We often eat raw fish.

Genellikle yediden önce yemek yeriz.

We usually eat before seven.

Biz genellikle pişmiş balık yeriz.

We usually eat cooked fish.

Biz Monterey Jack peyniri yeriz.

We eat Monterey Jack cheese.

Öğlen yemeğimizi genellikle öğlen yeriz.

We usually have lunch at noon.

Çoğu zaman birlikte yemek yeriz.

We often eat together.

Her akşam birlikte yemek yeriz.

We eat together every evening.

Tom ve ben beraber yeriz.

Tom and I eat together.

Yaşamak için yeriz, yemek için yaşamayız.

We eat to live, not live to eat.

Bir günde üç kez yemek yeriz.

We have three meals a day.

Biz yemek odasında akşam yemeği yeriz.

We eat dinner in the dining room.

Biz genellikle, öğlenleyin öğle yemeği yeriz.

We have lunch at noon, usually.

Genellikle hepimiz masada birlikte yemek yeriz.

Generally we all eat together at the table.

Normalde, günde üç kez yemek yeriz.

- As a rule, we have three meals a day.
- Normally, we eat three times a day.

Yazın sık sık dışarıda yemek yeriz.

We often eat outdoors in the summer.

Biz kulübede toplanırız ve yeriz ve içeriz.

We get together in the hut and eat and drink.

Biz her gün taze yeşil salata yeriz.

We eat a fresh, green salad every day.

Biz Japonya'da balığı sık sık çiğ yeriz.

We often eat fish raw in Japan.

Biz yaklaşık olarak öğleyin öğle yemeği yeriz.

We have lunch at about noon.

Biz sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.

We often eat lunch together.

Her cuma akşam yemeği için balık yeriz.

We have fish for dinner every Friday.

Her gün okulda birlikte öğle yemeği yeriz.

We eat lunch together every day at school.

Tom ve ben sık sık birlikte yeriz.

Tom and I often eat together.

Biz akşam yemeğini yaklaşık saat altıda yeriz.

We eat supper about six o'clock.

Tom ve ben nadiren birlikte yemek yeriz.

- Tom and I seldom eat together.
- Tom and I rarely eat together.

Biz yazın genellikle dışarıda sundurmada yemek yeriz.

We usually eat outside on the porch in the summer.

Biz her akşam saat altıda yemek yeriz.

We eat every evening at six.

Tom ve ben birlikte öğle yemeği yeriz.

- Tom and I eat lunch together.
- Tom and I often have lunch together.

Tom ve ben her zaman beraber yeriz.

Tom and I always eat together.

Biz haftada bir kez akşam yemeğini dışarıda yeriz.

We dine out once a week.

Biz günün en büyük yemeğini genellikle öğleyin yeriz.

We usually eat our biggest meal of the day at noon.

Biz her gün akşam sekizde akşam yemeği yeriz.

We have dinner every day at eight o'clock.

Ben her zaman saat ikide öğle yemeği yeriz.

I always eat lunch at two.

Tom ve ben birlikte sık sık yemek yeriz.

Tom and I often dine together.

Biz her akşam 6:00'da akşam yemeğini yeriz.

We have supper at six every evening.

Tom ve ben sık sık birlikte öğle yemeği yeriz.

- Tom and I often eat lunch together.
- Tom and I often have lunch together.

Biz bizim restoranda pilav, lo mein ve kebap yeriz.

- We have pilaf, lo mein, and kebabs in our restaurant.
- We have pulao, lo mein and kebabs in our restaurant.

Biz yedi ve yedi buçuk arasında akşam yemeğimizi yeriz.

We have our dinner between seven and seven-thirty.

- Seni de beni de yakarlar!
- İkimiz de ayvayı yeriz!

- We're both toast!
- We're both done for!
- Both you and I will be in trouble!

Onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.

They will arrive at six, and then we will all have dinner.

Biz sık sık onu tanımadan sağlığımız için zararlı olan yiyecekleri yeriz.

We often eat foods which are harmful to our health without knowing it.