Translation of "Yemem" in English

- Ben et yemem.
- Et yemem.

I don't eat meat.

İstiridye yemem.

I don't eat oysters.

Margarin yemem.

I don't eat margarine.

Elma çekirdeği yemem.

I don't eat apple cores.

Ben meyve yemem.

I don't eat fruit.

Asla et yemem.

I never eat meat.

Ben kahvaltı yemem.

- I don't eat breakfast.
- I do not eat breakfast.

Ben yemek yemem.

I don't eat.

Yemek yemem gerekiyordu.

I needed to eat.

Yemek yemem gerekiyor.

I need to eat.

Ne yemem gerekiyor?

What am I supposed to eat?

Ben et yemem.

I don't eat meat.

Ben hızlı yemem.

I don't eat fast.

Ben ekmek yemem.

- I don't eat bread.
- I don't eat any bread.

Elmanın çekirdeğini yemem.

I don't eat the core of an apple.

Ben balık yemem.

I don't eat fish.

Çok yemek yemem.

I don't eat much.

Ben gulüten yemem.

I don't eat gluten.

Çiğ balık yemem.

I don't eat raw fish.

Ben muz yemem.

I don't eat bananas.

Ben tatlı yemem.

I don't eat dessert.

Ben yumurta yemem.

I don't eat eggs.

Abur cubur yemem.

I don't eat junk food.

Salatalığı soymadan yemem.

I don't eat cucumbers without peeling them.

- Ben vejetaryenim.
- Ben et yemem.
- Et yemem.
- Ben vejetaryanım.

- I am a vegetarian.
- I don't eat meat.
- I'm a vegetarian.
- I am vegetarian.
- I'm vegetarian.

Nasıl yemek yemem gerekiyor?

How am I supposed to eat?

Hiç yeşil biber yemem.

I don't eat green peppers at all.

Bir şey yemem gerekiyor.

- I need some food.
- I need to eat something.

Çoğunlukla dışarıda yemek yemem.

I don't often eat out.

Bunu yemem gerekiyor mu?

Am I supposed to eat this?

Ben kümes hayvanları yemem.

I don't eat poultry.

Yerinde olsam onu yemem.

- If I were you, I wouldn't eat that.
- I wouldn't eat that if I were you.

Ben hiç ekmek yemem.

- I don't eat bread.
- I don't eat any bread.

Neyse ki ben yemem.

Fortunately, I'm not buying it.

Yer fıstığı yemem gerekmiyor.

I'm not supposed to eat peanuts.

Hâlâ kahvaltı yemem gerekiyor.

I still need to eat breakfast.

Ben elma çekirdeği yemem.

I don't eat the apple core.

Ben tavuk derisi yemem.

I don't eat chicken skin.

Bunu yemem gerektiğini sanmıyorum.

- I don't think I should eat this.
- I don't think that I should eat this.

Tom kadar çabuk yemem.

I don't eat as quickly as Tom does.

Çok fazla et yemem.

I don't eat much meat.

Ben çok yemek yemem.

I don't eat a lot.

Ben genellikle et yemem.

I don't usually eat meat.

Çok sık meyve yemem.

I don't eat fruit very often.

Ben kırmızı et yemem.

I don't eat red meat.

Ben asla ıspanak yemem.

I never eat spinach.

Ben genellikle kahvaltı yemem.

I usually don't eat breakfast.

Neredeyse hiç tatlı yemem.

I almost never eat dessert.

Neredeyse hiç tavuk yemem.

I almost never eat chicken.

Öğünler arasında yemek yemem.

I don't eat between meals.

Neredeyse hiç meyve yemem.

I almost never eat fruit.

Neredeyse hiç et yemem.

I almost never eat meat.

Neredeyse hiç balık yemem.

I almost never eat fish.

Ben fazla meyve yemem.

- I don't eat much fruit.
- I don't eat a lot of fruit.

Çok fazla meyve yemem.

I don't eat a lot of fruit.

O kadar fazla yemem.

I don't eat that much.

Artık ölsem de gam yemem.

My life is complete.

Eskisi kadar çok et yemem.

I don't eat as much meat as I used to.

Tom'un yaptığı hiçbir şeyi yemem.

I would never eat anything that Tom makes.

- Domuz eti yemem.
- Domuz yemiyorum.

I don't eat pork.

Henüz yemek yemem gerekmiyor muydu?

Was I not supposed to eat yet?

Mutlu hissetmeden asla dondurma yemem.

I never have an ice cream without feeling happy.

Tom'la akşam yemeği yemem gerekiyor.

I'm supposed to have dinner with Tom.

Ben dışarıda çok sık yemem.

I don't eat out very often.

Ben genellikle kırmızı et yemem.

I don't usually eat red meat.

Normalde bu tür gıda yemem.

I don't normally eat this kind of food.

Ben asla abur cubur yemem.

I almost never eat junk food.

Ben kümes hayvanı butu yemem.

I don't eat dark meat.

Ben neredeyse hiç kahvaltı yemem.

I hardly ever eat breakfast.

Neredeyse hiç domuz eti yemem.

I almost never eat pork.

Dışarıda neredeyse hiç yemek yemem.

I almost never eat out.

Hemen hemen hiç dondurma yemem.

I almost never eat ice cream.

Ben sık sık muz yemem.

I don't often eat bananas.

Kahvaltıdan önce asla bir şey yemem

I never eat before breakfast.

Lütfen onu yemem için beni zorlama.

Please don't force me to eat that.

Genelde bu tür yerlerde yemek yemem.

I don't usually eat at places like this.

Genellikle bu kadar geç yemek yemem.

I don't usually eat this late.

Dışarıda istediğim kadar sık yemek yemem.

I don't eat out as often as I'd like.

Ben asla okulda akşam yemeği yemem.

I never have dinner at school.

Karımla sık sık öğle yemeği yemem.

I don't often eat lunch with my wife.

Ben et yemem, ama Tom yer.

I don't eat meat, but Tom does.

- Ben yemiyorum.
- Ben yemek yemem.
- Yemiyorum.

- I am not eating.
- I don't eat.
- I'm not eating.

Burada istediğim kadar sık yemek yemem.

I don't eat here as often as I'd like to.

Ben neredeyse hiç sığır eti yemem.

I almost never eat beef.

Mary "İşlenmiş gıdaları asla yemem" dedi.

"I never eat processed food," said Mary.

Genelde pazartesi günleri dışarıda yemek yemem.

I don't usually eat out on Mondays.