Translation of "Çalışmaya" in English

0.012 sec.

Examples of using "Çalışmaya" in a sentence and their english translations:

- Birazdan çalışmaya başlıyoruz.
- Birazdan çalışmaya başlarız.
- Derhal çalışmaya başlıyoruz.

We'll begin work soon.

çalışmaya gelmişlerdir

they came to work

Çalışmaya başlayalım.

Let's start working.

Çalışmaya çalışıyorum.

- I'm trying to work.
- I'm trying to work here.

Çalışmaya başlıyor.

It's starting to work.

Çalışmaya başladım.

- I began working.
- I started working.

Çalışmaya hazırım.

I'm ready to work.

- Ben çalışmaya devam etti.
- Çalışmaya devam ettim.

I kept on working.

- Herkes çalışmaya başlamalıydı.
- Herkes çalışmaya başlamak zorundaydı.
- Herkes çalışmaya başlamak zorunda kaldı.

Everyone had to start working.

çalışmaya yeni başlamıştım.

when the Christchurch earthquakes hit.

Dolayısıyla çalışmaya başladık.

And, well, we started working.

O çalışmaya hazırdır.

He is ready to work.

Onunla çalışmaya dayanamam.

I can't bear to work with him.

Çok çalışmaya alışkınım.

- I am accustomed to working hard.
- I'm used to working hard.
- I'm accustomed to working hard.

Çalışmaya devam edin.

Continue working.

Yaşamını çalışmaya adadı.

She consecrated her life to the work.

Çalışmaya başlamak istiyorum.

I want to start running.

Bu çalışmaya değer.

This is worth studying.

Çalışmaya yedide başlar.

She starts working at seven.

Çalışmaya devam et.

Keep working.

Sıkı çalışmaya hazırım.

I'm ready to work hard.

O, çalışmaya zorlandı.

He was forced to work.

Çalışmaya başlamak zorundayım.

- I've got to get to work.
- I need to get to work.
- I have to get to work.

Sadece çalışmaya başla.

Just start working.

Çalışmaya hazır mısın?

Are you ready to work?

Tom çalışmaya başladı.

Tom began working.

Çalışmaya devam ettiler.

They continued working.

Sadece çalışmaya devam.

Just keep working.

Çalışmaya devam edeceğim.

I'm going to keep working.

Yarın çalışmaya başlarım.

I start working tomorrow.

Birlikte çalışmaya çalış.

Try to work together.

Çalışmaya devam etmelisin.

You should continue to study.

Burada çalışmaya çalışıyoruz.

We're trying to work here.

Şimdi çalışmaya başlayalım.

- Now let's get down to work.
- Now let's get to work.

Artık çalışmaya başlayalım.

Let's get to work now.

Araçla çalışmaya gittim.

I drove to work.

Ben çalışmaya gideceğim.

- I'm going to go to work.
- I'll get to work.

Fransızca çalışmaya başladım.

I've begun studying French.

Sami çalışmaya başladı.

Sami started working.

Dışarıda çalışmaya alışkınım.

I'm used to working outside.

Çalışmaya ya da ders çalışmaya ne zaman başlarsın?

At what time do you start working or studying?

- İşe gidemiyorum.
- İşe gidemem.
- Çalışmaya gidemiyorum.
- Çalışmaya gidemem.

I can't go to work.

- Nisan ayında çalışmaya başladık.
- Nisan ayında çalışmaya başlıyoruz.

We start to work in the month of April.

Priya ile çalışmaya başladığımda,

When I started working with Priya,

çalışmaya daha yeni başlamıştım

at Johns Hopkins University.

İngilizce çalışmaya başladın mı?

Have you begun studying English?

Bob, çok çalışmaya alışkın.

- Bob is accustomed to hard work.
- Bob got used to hard work.

Mekanizma çalışmaya son verecek.

Its mechanism will cease to work.

Annesi çalışmaya devam edecek.

Her mother will continue to work.

Saatlerce çalışmaya devam ettiler.

They went on working for hours.

Çalışmaya çok zaman ayırdı.

- He devoted much time to study.
- He devoted a lot of time to study.

Başarısını çok çalışmaya bağladı.

He attributed his success to hard work.

O, istekle çalışmaya başladı.

He began to study with a will.

Başarısını çok çalışmaya bağlar.

He attributes his success to hard work.

Kendini gönüllü çalışmaya adadı.

He devoted himself to the volunteer activity.

Çalışmaya devam etmek zorundasın.

You have to continue to study.

O, çok çalışmaya alışkındır.

He is accustomed to working hard.

Onlar derhal çalışmaya başladılar.

- They set to work at once.
- They started working right away.

Senin için çalışmaya geleceğim.

I'll come work for you.

Pazar günleri çalışmaya karşıyım.

I am against working on Sundays.

Bir temmuzda çalışmaya başlayacağım.

I will start working on July the first.

Seninle çalışmaya can atıyorum.

I'm looking forward to working with you.

Bu kıyafetlerle çalışmaya gidemem.

I can't go to work in these clothes.

Kanji çalışmaya karar verdim.

I've decided to study kanji.

Tom dışarıda çalışmaya alışıktır.

Tom is accustomed to working outside.

Burada ders çalışmaya çalışıyoruz.

We're trying to study here.

Tom çok çalışmaya alışkın.

Tom is accustomed to working hard.

Tom, Fransızca çalışmaya başladı.

Tom has started studying French.

Artık çalışmaya ihtiyacım yok.

I no longer need to work.

Bir Temmuz'da çalışmaya başlayacağım.

I will start working on July first.

Ben çalışmaya devam ettim.

I continued working.

O çalışmaya devam etti.

She kept on working.

Çalışmaya başlasam iyi olur.

I'd better get to work.

Çalışmaya gitsem iyi olur.

I'd better go study.

Ne zaman çalışmaya gittin?

When did you go to work?

Çalışmaya ne zaman başlayabilirsin?

When could you start working?

Saat kaçta çalışmaya başlıyorsunuz?

- What time do you start work?
- At what time do you start work?

Bob sıkı çalışmaya alıştı.

Bob is accustomed to hard work.

Nisan ayında çalışmaya başladık.

We began the work in April.

Tom Fransızca çalışmaya başladı.

Tom has begun studying French.

Tom çalışmaya devam etti.

Tom kept working.

O, çalışmaya devam etti.

He went on working.

Dinlemeyi çalışmaya tercih ederim.

I prefer relaxing to working.

Sağlıklıyken çalışmaya devam etmelisin.

You ought to keep working while you have your health.

Çalışmaya çalıştığımızı göremiyor musun?

Can't you see we're trying to work?

Biz çalışmaya devam etmeliyiz.

We must continue working.

Herkes çalışmaya devam etti.

Everybody kept working.