Translation of "Farklıdır" in Arabic

Londra'nın iklimi Tokyo'nunkinden farklıdır.

مناخ لندن مختلف عن مناخ طوكيو.

Senin cevabın benimkinden farklıdır.

جوابك مختلف عن جوابي.

Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır

في أغلب الأحيان، يكون القرص مختلفًا عن الكوكب،

Bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.

ولا يتقاسمون ذات المفترضات الخاصة بقواعد آداب سلوك استخدام الهاتف:

Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.

أظنه يختلف حين تفكر فيه على المدى البعيد.

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.

كل شخص يختلف عن الآخر. لذلك هناك الكثير الآن في وقته.