Translation of "Sanırım" in Arabic

0.020 sec.

Examples of using "Sanırım" in a sentence and their arabic translations:

- Haklısınız sanırım.
- Sanırım haklısınız.

أعتقد أنك محق.

Sanırım açsın.

- أفترض أنك جائع.
- أعتقد أنك جوعان.

Sanırım anlıyorum.

أظنني أنني فهمت

Sanırım âşığım.

أظن أنني وقعت في الحب

Sanırım tarantulayı bulduk.

‫أعتقد أنني وجدت عنكبوت الرتيلاء هناك.‬

Sanırım şu olabilir:

أعتقد أنها تكون هذه:

RH: Sanırım öğrenebiliriz.

ر.ه: أعتقد أنّنا تعلمنا.

Sanırım eğitime yöneldim

اعتقد أنّي انجذبت تجاه التعليم

Sanırım sen haklısın.

- أعتقد أنك صائب.
- أعتقد أنك مصيب.
- أعتقد أن ما تقوله صحيح.
- أظن أنك محق.

Sanırım Tom haklı.

أظن أن توم على حق.

Sanırım o öfkeli.

أنا أعتقد انهُ غاضب.

Sanırım o mutlu.

أظن أنه سعيد.

Sanırım Tom'la konuşmalıyım.

أعتقد أنني أحتاج إلى التحدّث مع توم.

Sanırım sen aptalsın.

أظنّ أنّك أحمق.

Sanırım olanlar bu.

أظنّ أن هذا ما يحدث.

Sanırım onu anladım.

أعتقد أني فهمت.

Sanırım biz akrabayız.

اظن اننا أقارب

Sanırım gitmem gerekiyor.

أظن انه يجب ان يذهب

Sanırım bu olduğunu düşünüyorsunuz.

ربما تفكرون أنها هذه.

Sanırım onları haksız çıkardık.

حسنا، أعتقد أننا أثبتنا أنهم مخطؤون.

Sanırım 20 yıl önce

أعتقد أنه منذ عقدين،

Sanırım gitmek için hazırız.

‫أعتقد أننا مستعدان للتحرك.‬

Sanırım deriden içeri girdi.

‫أعتقد أن هذه اخترقت الجلد.‬

Bu oyunu uydurmuşuz sanırım

أعتقد أننا اختلقنا هذه اللعبة

Yani bu gün sanırım

لذلك أعتقد اليوم

Sanırım biraz daha yapmalıyız.

أعتقد أننا يجب أن نفعل المزيد.

Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.

أنا متعب. أعتقد أنني سأخلد إلى السرير.

Sanırım bir süre kalacağım.

أظن أنني سأبقى لفترة.

Sanırım biz hayır diyemeyiz.

اعتقد بأنه لا يمكننا الرفض.

Sanırım Tom'dan haber almadın.

اظن انك لم تسمع اي شيئ جديد من طوم.

Sanırım belki yardım edebilirim.

أظن أنه يمكنني أن أساعد.

Sanırım onlar beni gördü.

أظن أنهم قد رأوني

Sanırım Tom beni seviyor.

- أظن بأن توم يحبني.
- أظن بأن توم معجب بي.

Sanırım birbirimize yardım edebiliriz.

اعتقد بأنه يمكننا مساعدة بعضنا البعض.

Sanırım zamanını boşa harcıyorsun.

أظن أنك تضيع وقتك.

"Hazır mısın?" "Sanırım öyle."

- «هل أنت جاهز؟» «أعتقد.»
- «هل أنت جاهزة؟» «أعتقد.»

Sanırım onu takdir edeceksin.

أعتقد أنّه سيعجبك.

Sanırım Tom nedenini biliyor.

أظن أن توم يعلم لماذا

Sanırım sen haklısın, Jane.

أعتقد أنك محقة يا جين.

Sanırım bir içki zamanı.

أظن أنه الوقت لشرب شيء ما.

Sanırım Tom şimdi anlıyor.

اعتقد ان توم يفهم الان

Sanırım biraz daha bekleyebilirim.

أظن أنني يمكنني الانتظار أكثر قليلا.

Sanırım onun adı Dania.

أظنّ أنّ اسمها دانية.

Sanırım doğru şeyi yapıyorsun.

أعتقد بأنك تفعل الصواب

Sanırım Tom'u beklemem gerekir.

أعتقد أنه على انتظار توم.

Yeterince su içtiniz sanırım.

لقد شربت ما يكفي من الماء، في اعتقادي.

Sanırım o, gerçeği biliyor.

أعتقد أنها تعرف الحقيقة.

Sanırım Tom'a yardım edebilirdim.

أظن أنه قد كان بمقدروي أن أساعد توم.

"Sanırım belki de ikisi." derdiniz.

كنتم لتقولوا، "أعتقد ربّما أنّ كلاهما على حد سواء."

Çünkü sanırım buna cevabımız var

لأنني أعتقد أن لدينا الإجابة عن ذلك...

Sanırım testosteron kaybedip östrojen almam

أظنه تناقص التستوستيرون ووصول الإستروجين

Sanırım bunun nedeni sorduğum sorular.

أظن أنها بسبب الأسئلة التي سألتها؛

Sanırım hep tanımak istediğim sendin.

إنك أنتِ التي كنت أظن أني أرغب في معرفتها طيلة هذا الوقت.

Komşuluğu unutmuşuz sanırım problemimiz bu

أعتقد أننا نسينا الحي ، هذه مشكلتنا

Google'a çokta masum diyemeyiz sanırım.

أعتقد أننا لا نستطيع أن نقول إن Google بريئة.

O dosyayı yanlışlıkla sildim sanırım.

أنا أعتقد أني بطريق الخطأ حذفت ذلك الملف.

Sanırım Mary'nin benimle evlenmesini isteyeceğim.

أظن بأني سأطلب من ماري أن تتزوجني.

Sanırım kaba olmamak en iyisi.

أظن أن من الأفضل ألا تكون وقِحًا.

- Ben öyle düşünüyorum.
- Sanırım öyle.

- أعتقد ذلك.
- أظن ذلك.

Sanırım işe dönsem iyi olur.

لعله من الأفضل أن أعود لعملي.

Sanırım hayat onu yaptığın şeydir.

اعتقد ان الحياة هي ما تصنعه.

Sanırım büyük bir hata yapıyorsun.

أعتقد أنك تعمل خطأً كبير

Sanırım Tom kadar hızlı koşabilirim.

أظن أنه يمكنني الركض بمثل سرعة توم.

Sanırım Tom bir şey saklıyor.

أظنّ توم يخفي شيئًا.

Sanırım siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.

أفترض أنكما تعرفان بعضكما.

Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.

أعتقد أنك أخطأتني بشخص آخر.

Sanırım az önce pasaportumu kaybettim.

أظن أني أضعت قبل قليل جواز سفري.

Sanırım bu akşam, insanların bağış toplamayı

أعتقد أن الليلة مناسبة لخطوة البدء

Pekâlâ, sanırım sabah için  hazır sayılır.

‫حسناً، أعتقد أن هذه جاهزة بدرجة كبيرة‬ ‫للصباح.‬

Sanırım deriden içeri girdi. Yılanı uzaklaştıralım.

‫أعتقد أن هذه اخترقت الجلد.‬ ‫لنبعد الأفعى.‬

Sanırım buradan bu şekilde inmeyi deneyeceğim.

‫أعتقد أنني سأحاول الهبوط من هنا.‬

Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun.

أعتقد أنه من الأفضل لك أن تستريح. إنك تبدو مريضاً.

Sanırım o email'i yanlışlıkla Tom'a gönderdim.

أنا أعتقد أني بطريق الخطأ أرسلت البريد الإلكتروني إلى توم.

Sanırım sen gerçekten hoş bir insansın.

أعتقد أنك شخص لطيف حقاً

Sanırım hapşıracağım... Bana bir mendil ver.

أعتقد أنني سأعطس. أعطني منديلاً.

Sanırım Tom'a bir şey olmuş olabilir.

أظن أن شيئا ما ربما حدث لتوم.

Sanırım dükkana geri dönsem iyi olur.

- أظن أنه من الأفضل أن أعود إلى المتجر.
- أظن أنه من الأفضل أن أعود إلى الورشة.

Sanırım annem bir ilişki yaşıyor olabilir.

أظنّ أنّ لأمّي علاقة غير شرعيّة.

Sanırım Tom muhtemelen bu filmden hoşlanacak.

اعتقد من المحتمل بان توم يفضل هذا الفلم.

Sanırım o ağaçları kesen kişi Tom'du.

أظن أن قاطع تلك الأشجار كان "توم".

Sanırım bunun hakkında bir tahminde bulunmamı isteseydiniz

أعتقد إذا طلبتم مني أن أخمن ذلك،

Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi?

أنا متأكد أن الكثير منكم يبادلونني نفس الشعور، صحيح؟

şimdiki çocuklar pek bunun keyfini çıkaramıyor sanırım

أعتقد أن الأطفال اليوم لا يمكنهم الاستمتاع كثيرًا

Sanırım işi reddederek büyük bir hata yapıyor.

أظنّ أنّه يرتكب خطأ كبيرا في رفضه لهذا المنصب.

Dirseğim çok acıyor. Sanırım hastaneye gitmek zorundayım.

مرفقي يُؤلِمني جدّا. أظن أنّه عليّ الذهاب إلى المستشفى.

Bunu en az yüz kere yaptım, sanırım.

اظن انني فعلت هذا على الأقل مئة مرة

Şimdi, sanırım bu konuda hepimiz biraz empati kurabiliriz

أعتقد أننا جميعًا نستطيع أن نتعاطف مع هذا قليلًا،

Taşınmak için param yok, sanırım bir seçeneğim yok.

فلا أملك مال لكي أتنقل فلا أملك خيار آخر.

Bu sanırım 15 sene boyunca bizim hem öğretmenlerimiz,

أعتقد أن هذا ما نقله لنا مدرسونا

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

ربما أنتم أيضاً عندما تنظرون لهذا الفصل،

Ve sanırım gençken çok fazla Jules Verne okumuşum,

وأعتقد أنّي قرأتُ الكثيرَ من أعمالِ جولز فيرن في طفولتي،

Bu sürprizlerden birisi sanırım 6 yıl önce gerçekleşti.

واحدة من هذه المفاجأت حدثت منذ ست سنوات على ما اعتقد.

Ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.

‫ولكنني أعتقد أن الحطام ‬ ‫ما زال على مسافة 5 كم تقريباً جهة الشرق.‬

Sanırım ortak hareket etmelerine sebep bu sesler olabilir

أعتقد أن هذه الأصوات قد تجعلها تعمل بشكل مشترك

Sanırım bu tam olarak Tom'un yapmanı beklediği şeydir.

أنا أعتقد أن ذلك بالضبط ما يتوقعه توم منك.

Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.

أظنه يختلف حين تفكر فيه على المدى البعيد.