Translation of "Transporte" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Transporte" in a sentence and their turkish translations:

"No tienen transporte".

“Ulaşım imkânları yok.”

Tom usa el transporte público.

Tom toplu taşıma kullanıyor.

transporte eficiente desde Brasil hasta China;

Brazilya'dan Çin'e hızlı ve verimli ulaşım;

Con la aceleración del transporte recientemente

yakın tarihte ulaşımın hızlanmasıyla

En el transporte, dejan rastros químicos.

ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar

¿Qué opina sobre el transporte público?

Toplu taşıma ne olacak?

¿Hay servicio de transporte al aeropuerto?

Havalimanına otobüs servisi var mı?

Todo tipo, especialmente en el transporte mediante el uso de medios de transporte. El colectivo en

odaklanıyor , özellikle de ulaşım araçlarıyla ulaşımda. Özel otomobiller yerine

Quizás nuevos medicamentos, nuevos medios de transporte,

belki yeni ilaçlar, yepyeni ulaşım araçları

Facilitan el transporte a todo el mundo.

ulaşımı herkes için kolaylaştırıyor.

Nos quedamos en hostales baratos, usando transporte local.

ucuz otellerde kalarak, yerel ulaşımı kullanarak.

Papeles en el transporte de semillas de flores

çiçeklerin tohumlarını taşımakta da var rolleri

Así que si el transporte fuera mucho más lento

yani aslında ulaşım çok daha yavaş olmuş olsaydı

Una masiva inundación paralizó la red de transporte local.

Muazzam bir sel yerel ulaşım ağı felç etti.

Este camino está cerrado para el transporte de mercancías peligrosas.

Bu cadde tehlikeli eşya nakilleri için kapalı.

Muchas personas necesitan el transporte público para ir al trabajo pero,

Birçok insan işe gitmek için toplu taşıma araçlarına bağımlı.

Utilizar tu propio auto en lugar de viajar en transporte público

toplu taşiıma yerine kendi arabanı kullanmak,

Ahora se embarque en un audaz viaje de electrificación de todo el transporte,

araç, bisiklet veya otobüs olsun tüm ulaşımı elektrikli hale getirme gibi

Este hotel está muy bien situado en lo que concierne al transporte público.

Bu otel, toplu taşımaya uygun bir yerde bulunuyor.

Había organizado enormes depósitos de suministros, y unidades de transporte, para alimentar al ejército.

büyük ikmal depoları ve taşımacılığı organize etmişti orduyu beslemek için birimler.

Debido a los modernos sistemas de comunicación y transporte, el mundo se está volviendo pequeño.

Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.